ÖZEL HABER

7 Haziran'da yapılacak seçimlere ittifak halinde gidecek olan Saadet Partisi ile Büyük Birlik Partisi, bugün Ankara'da Arena'da seçim beyannamesini açıkladı. Saadet Patisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici'nin ortaklaşa açıkladıkları beyannamede, tarım sektörü geniş bir yer aldı.

ŞEKER FABRİKASI VURGUSU

Özellikle şeker pancarı ve şeker fabrikaları ile ilgili bulunulan vaatler dikkat çekti. Tarımsal sanayinin en önemli unsuru olan şeker fabrikalarının özelleştirme kapsamından çıkarılarak, şeker sektörünün ülke ihtiyacının yanında ihracat odaklı olarak yeniden yapılandırılacağını vadeden Kamalak ve Destici, şeker sanayisinin güçlendirilmesiyle ülkedeki hayvancılığın da yeniden canlandırılacağını kaydetti.

GEÇMİŞİ HATIRLAYALIM

Bilindiği üzere şeker fabrikaları 2000 yılından buyana özelleştirme kapsamında bulunuyor. Kamunun elinde bulunan 25 şeker fabrikası zaman içinde özelleştirilmek istense de bu satış işlemleri başarısız olmuştu. En son 2009 ve 2011 yılında yapılan özelleştirme ihalelerinde iki portföy halinde 11 şeker fabrikası satılmıştı. Ancak 2009'daki ihale üretim şartı korunmadığı gerekçesiyle Danıştay tarafından, 2011 yılında yapılan özelleştirme ihalesi de dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın başkanlığını yaptığı Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından iptal edilmişti.

HÜKÜMETİN POLİTİKASI DEĞİŞEBİLİR

Bu satış işlemlerinin iptal edilmesine rağmen şeker fabrikalarını özelleştirme kapsamından çıkarmayan hükümet, seçimlerin sonrasında bu fabrikaların özelleştirmesini yeniden gündeme getirmesi bekleniyor.

Ancak Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi'nin seçim beyannamesinde bu konuya özel vurgu yaparak konuyu gündeme taşımasından dolayı hükümet aynı emekli maaşlarında olduğu gibi bu konuda da geri adım atabilir.

SAADET VE BBP ZAYIF NOKTADAN YAKALADI

Çünkü bu konu hükümetin zayıf noktalarından birisini oluşturuyor. Şeker fabrikalarının özelleştirmesinde birçok riskin bulunması bugüne kadar bu özelleştirmelerin yapılmasını engellerken, farklı özelleştirme modellerinin de gündeme gelmesi bu riskleri ortadan kaldırmıyor. Bu risklerin başında ise Türkiye'nin pancar üretiminden çekilmesi geliyor.

Bu öyle bir risk ki, bunun Türkiye'ye çok ağır bedelleri olur.

BU VURGU NEDEN ÖNEMLİ?

İşte bu noktada Saadet Partisi ile Büyük Birlik Partisi'nin seçim beyannamesindeki; 'şeker fabrikalarının özelleştirme kapsamından çıkarılacağı' vurgusu büyük önem taşıyor. Beyannamede 'özel yer' verildiğine göre iki liderin, seçim meydanlarında da bu konunun üzerinde 'özel' olarak duracaklarını gösteriyor.

GÖRMEZLİKTEN GELİNSE DE BÜYÜK BİR RAHATSIZLIK VAR

Özellikle şeker fabrikalarının bulunduğu illerde bu vaadin açık bir şekilde dile getirilmesi, pancar üreticisi ve şeker işçisinde büyük karşılık bulacaktır. Çünkü bu bölgelerde görmezlikten gelinse de 'özelleştirme' ve sonrasına dair belirsizliklerden dolayı büyük bir rahatsızlık var.

HÜKÜMET KARŞI BİR ATAK YAPABİLİR

İşte iki liderin bu konuyu gündeme getirmesi, bu insanlara doğrudan dokunmaları anlamına geliyor.

Bu insanlar aile ve yakın çevreleriyle düşünüldüğünde…

25 ayrı bölgede de şeker fabrikasının olduğu dikkate alındığında önemli bir seçmen kitlesi karşımıza çıkıyor.

Sonuç olarak Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi samimi bir şekilde bu konuyu meydanlara taşırsa, bu seçmen kitlesini kaybetmeyi göze alamayacak olan hükümetten de karşı bir atak gelebilir.

Aynı emekli maaşlarında olduğu gibi…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, emeklilere iki bayram ikramiyesini gündeme getirdiğinde hükümet önce karşı çıkmış ancak aradan bir hafta geçmeden emekli maaşlarına 100 TL artış yapmak zorunda kalmıştı…

Çünkü Kılıçdaroğlu'nun doğrudan 'emeklilere dokunduğu' iktidar tarafından fark edilmişti…