Avrupalılar Aztek, Maya ve İnka medeniyetlerini silah kullanmadan nasıl yok ettiler?

1521’de Aztek İmparatorluğu'nun başkenti Tenochtitlan’ı işgal eden İspanyolların şeytanca bir planı vardı; Avrupa’dan getirdikleri mikrop: Tifüs, grip, kızamık ve çiçek…

Daha önce böyle bir “mikropla” karşılaşmamış olan Aztek, Maya ve İnka Medeniyetleri bu hastalıklara karşı hiçbir tedavi yöntemini bilmiyorlardı. Grip hastalığının yanı sıra kabakulak ve çiçek salgınlarınıda beraberinde bu topraklara taşıyan Avrupalılar, söz konusu medeniyetleri soykırıma uğrattı. Onlara, çiçek salgınından muzdarip hastaların yatmakta olduğu bir hastaneden yastık, çarşaf, battaniye ve kıyafet hediye ettiler. Dostlarından hediye aldığını düşünen yerliler hiç tereddüt etmeden hediyelerini kullanmaya başladılar.

Önce bebekler sonra çocuklar ve yetişkinler… 

Mikropların öldüremediği Yerlileri ise kılıç ve silahla katlettiler.

Bu tarihte salgın hastalıkların birer “biyolojik silah” olarak kullanılmasının örneklerinden sadece biriydi. Günümüzde ise, tarım savaşları gündemi meşgul ediyor. Ülkeler birbirlerinin coğrafyasına, topraklarına zararlı böcekler, ölümcül mikroplar enjekte etmeye çalışarak, insanları açlık ve kıtlıkla terbiye etmeye çalışıyor.  

TARIMSAL SAVAŞLAR

Amerikan iç savaşı sırasında Kuzeyliler tarafından Güney bölgesine Murgentia histrionica isimli böcek kasten bulaştırılmış tarımsal üründe önemli kayıplar meydana gelmiştir. II. Dünya Savaşı sırasında Almanya, Patates böceği üreterek müttefiklerin tarımsal ürünlerine karşı kullanmaya yönelik çalışmalar yürütmüştür. Almanya karton kutular içerisinde İngiltere’ye patates böceği atmakla itham edilmiştir. Cicadellidae familyasından böceklerin yaydığı bir bakteri Brezilya’da 50 milyon narenciye ağacının ölümüne neden olmuştur. Beyaz sinekler ABD Imperial Valley’de patateste 300 milyon dolar, Kaliforniya’da 100 milyon dolar, Rus buğday afidi 600 milyon dolar, Akdeniz meyve sineği 897 milyon dolar zarara neden olmuştur.

Savaşın şekli her geçen gün değişirken ve günümüzde asıl savaşın tarım ile yapıldığı bilinirken karşımıza şu soru çıkıyor; Ne yapmalı?

TARIMSAL TERÖRE KARŞI NE YAPMALI, NASIL TEDBİR ALMALIYIZ? 

-Her şeyden önce olabildiğince yerli ve milli olmalıyız.

-Doğal, sağlıklı ve güvenli gıda üretip, tüketmeliyiz. 

-Yerli tohum üretmeliyiz.

-Gıda güvenliğine daha duyarlı ve dikkatli olmalıyız.

-Ürünün geçtiği her basamakta biyogüvenlik önlemlerini artırmalıyız. 

-Tarım ve veterinerlik uzmanları, sağlık uzmanları ve güvenlik uzmanları arasındaki işbirliğini geliştirmeliyiz. 

-Karantina önlemlerini geliştirip, uzmanları tarımsal terör konusunda eğitmeliyiz.

Peki, tarımsal teröre karşı siz ne düşünüyorsunuz, yorumlarınızla destek verebilirsiniz.