Türkiye Gazetesi yazarı Fuat Uğur, özel veya kamu bankalarının tarımda kullandırdıkları tarımsal kredilerin aslında göründüğü gibi çiftçiye hizmet etmediğini belirtti. Fuat Uğur, ‘Bu tür kredi sistemi ile tarımsal üretimin artmasını beklemeyin’ başlıklı bugünkü yazısında özel ve kamu bankalarının çiftçiye kullandırdıkları tarımsal kredilerdeki aksaklıklara dikkat çekti. Kendisinin tanıdığı emekli bir edebiyat öğretmeninin meyve ve sebze yetiştiriciliği için kurduğu elma bahçesi için kullandığı tarımsal kredilerdeki zorlukları aktaran Uğur, “Hakikaten bu ülke insanını canından bezdiren bürokrasi ve bankaların özel ya da kamu fark etmeksizin halkın parasını emme konusundaki pervasızlıklarının önüne geçilecek bir düzenleme ya da etkili bir duruş yok mu?” dedi. 

Tarımsal destek kredilerinin verilme biçiminden kendisinin haberdar olmadığını ifade eden Fuat Uğur, elma bahçesi için kredi kullanmak isteyen Kenan Kaplan’ın başında geçenleri kendi anlatımıyla köşesinde şöyle aktardı:

"Köyü olan Göçeri’ndeki 11 dönümlük tarlasını ceviz bahçesi yapmaya karar veren Kenan Kaplan önce arazisinin etrafını çitlerle çevirecek, sondaj ile su çıkaracak, damlama sulama sistemi yaptıracak, su deposu kuracak ve fidanları alıp dikim yaptıracaktı. İşlerini planladı. Dediğim gibi gazetelerde okuduğu “Tarımsal destek kredisini kullandı şu kadar koyunu, şu kadar fidanı oldu, paraya para demiyor” haberlerinin de etkisiyle sübvansiyonlu tarımsal destek kredisi veren bir devlet bankasının Hamamözü ilçe şubesine giderek ilgililere bu krediden yararlanmak istediğini söyledi.

ÇİFTÇİYİ CANINDAN BEZDİREN İŞLEMLER VE ÖDEMELER

Sonrasını kendisi anlatsın:

Benden bazı belgeler talep ettiler. Bu arada ben emekli sandığından, eşim ise SSK'dan emekli. Başvuru esnasında benden önce Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) belgesi istediler. Harçlarını yatırıp belgeyi aldım. Sonra üzerime kayıtlı tüm gayrimenkullerin tapularını istediler. İstanbul'daki daireme ve arazilerime ipotek koydular. İpotek masraflarını benden kestiler. Sonra alacağım krediyi dörde böldüler ve 4 ayrı kredi işlemi yaptılar. Nedenini sorduğumda her birinin ayrı kalem olduğunu, tek bir kredi olarak işlem yapılamadığını söylediler. Yani 11 dönümlük ceviz bahçesi için istediğim krediyi çit yapımı, sulama sistemi, su deposu ve ağaç alımı ve dikimi olarak dörde ayırdılar. 1. kredi 28.800 TL, 2. kredi 24.350 TL, 3. kredi 28.000 TL, 4. kredi 30.000 TL olarak hazırlandı.

Kenan Bey, talep ettiği 90 bin liralık kredinin neden dörde bölündüğünü iş işten geçtikten sonra anlayacaktı.

Bakın Tarımsal Destek Kredisi veren devlet bankası ondan sonra neler yaptı:

1-Her bir kredi için ayrı ayrı hayat sigortası yapıldı ve parası Kenan Kaplan’dan kesildi.

2-Her bir kredi için ayrı dosya masrafı kesildi.

3-İpotek koydukları dairesini sigorta ettiler masrafını yine ondan kestiler.

4-Bahçenizi TARSİM tarım sigortası (Tarım Sigortaları Havuzu: Devlet destekli tarım sigortası poliçelerinin üretim ve hasar işlemlerinin yapılması, riskin paylaştırılması ve reasürans koruması için kurulan havuz) yaptırmak zorundasınız dediler ve parasını Kenan Kaplan’dan kestiler.

DÖNÜLMEZ YOLA GİRDİĞİNİ SONRADAN ANLIYOR

Kenan Kaplan çok kızgın. Ona “Peki senin için sürpriz mi oldu, bilmiyor muydun bu işlemleri?” diye sordum. Bilmiyormuş. Çünkü söylememişler başında. İşin içine girdikçe, dönülmez noktaya geldikçe tek tek ortaya çıkıyormuş.
“Bu kredi 5 yıl ödemeli ve ben 5 yıl boyunca her yıl her kredi için ayrı ayrı hayat sigortası, dairesi için konut sigortası, TARSİM için tarım sigortası, ÇKS çiftçi belgesi için aidat ödeyeceğim. Soruyorum size bu kadar insafsızlık olur mu?” 

Hem tarımsal destek kredisi veriyorum diyeceksiniz ve üretimin artmasını isteyeceksiniz, hem de millet kredi almaya kalktığında da burnundan getirecek sistemi olduğu gibi muhafaza edeceksiniz. Hep övgü beklemeyin, bu eleştirilerimizi birer katkı olarak alın ve gereğini yerine getirin lütfen."