Tarım ve gıda sektörü, yüzyılın en stratejik sektörlerinden biri olarak giderek önem kazanırken, 190 ülke arasında dünyanın yedinci büyük tarımsal gücü olan Türkiye, 2023 yılına kadar dünyada ilk üçe girmeyi hedefliyor.

Türkiye'nin dinamik ve sürdürülebilir tarım potansiyeli, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) tarım güvenliği vizyonu açısından mükemmel bir cazibe merkezi. Körfez fonları, Türk tarım markalarına yatırım yapmak suretiyle hem Türkiye'nin artan geliriyle büyüyen cazip iç pazarından faydalanabilir, hem de bu markalarla dünyaya açılarak kendi tarım güvenliklerini de teminat altına alabilirler.

PETROLDE SAHİP OLDUĞU POTANSİYELİ TARIM SEKTÖRÜNDE YAKALAYAMIYOR

Petrol zengini olarak bilinen Körfez ülkesi Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), petrolde sahip olduğu potansiyeli, tarım sektöründe yakalayamıyor. Topraklarının büyük çoğunluğunun çölden oluştuğu göz önüne alınırsa, ülkede tarımın kısmen modern usullerle yapıldığını söylemek yanlış olmaz. Kaldı ki, teknolojik gelişmelerden yararlanan BAE'nin deniz suyunu arıtarak tarımda kullanması bile, ülkenin gıda ve tarım ürünlerinin çoğunu ithal ettiği gerçeğine engel olamıyor.

Dünya'nın en büyük organizatörlerinden Informa'nın 13-15 Mart 2016'da Dubai World Trade Center'da 20.sini gerçekleştireceği AgraMe 2016 fuarı da, bu sektörde Türk firmalarına önemli bir pazarın kapılarını açıyor. AgraMe yalnızca B.A.E. değil, başta Orta Doğu olmak üzere Asya ve Afrika kıtalarının tamamı için cazibe noktalarından biri olarak çok önemli bir ticaret köprüsü konumunda. Dubai'de gümrük vergilerinin de çok düşük olması bölgeyi adeta Dünya Ticaret Merkezi haline getirmekte.

Agra Me 2016 için şimdiden sözleşme yapan Türk firmaları arasında Agri Science, Akuakare Su Ürünleri, Akuamaks Su Ürünleri, Altuntaş Havalandırma, Altınbilek Makina, Atlantis Mühendislik, Atlas Agrobi, Barbaros Motor, Betco, Çakır Balıkçılık, Çukurova Silo, Dehşetiler Makina, Eforganik Tarım, Faber Kimya, Gordes Zeolit Madencilik, Günaş, Markim, Odak Tarım, Or Yem, Skretting Yem, Starmax, Vatan Plastik, Verim Ziraat, Vilsan ve Zorel Makine de bulunuyor.

BAE Tarım Raporu

Yedi emirlikten (Abu Dhabi, Dubai, Şarjah, Ras al-Khamiah, Ajman, Fujairah, Umm al-Qaiwain) oluşan BAE'nin 2009 yılındaki toplam tarım, hayvancılık ve sanayi ürünleri ithalatı, 10,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracatı Geliştirme Merkezi (İGEME)'nin verilerine göre; ithalat içinde en önemli paya sahip ürün gruplarını; hububat (1,5 milyar dolar), meyveler (1 milyar dolar), değirmencilik ürünleri (1 milyar dolar), et ve sakatat (972 milyon dolar) ve süt ürünleri (890 milyon dolar) oluşturuyor. Diğer yandan, 173 milyon dolar olarak gerçekleşen narenciye ithalatındaki başlıca ürünleri ise portakal (103 milyon dolar), limon (39 milyon dolar), mandalina (22 milyon dolar) ve greyfurt (5 milyon dolar) oluşturuyor.

BAE, kişi başına düşen gelir itibarıyla dünyanın sayılı zengin ülkeleri arasında yer alıyor. İklimine bağlı olarak topraklarının önemli bölümü tarıma elverişli olmayan ve sınırlı yerel üretim olanaklarına sahip ülkenin, tarım ihtiyacının yüzde 90'ı ithalatla karşılanıyor. Görevleri arasında tarımsal üretimi desteklenmesinin de bulunduğu Çevre ve Su Bakanlığı (MEW), tarım, orman ve balıkçılık politikalarını tespit ederek, sulu tarımı yaygınlaştırmak amacıyla ülkenin sınırlı su kaynaklarının artırılması ve yönetimine yönelik çalışmaları yürütüyor. Bu da Türk tarım firmaları için büyük bir potansiyel oluşturuyor.

Dubai'de Tarımda Yatırım Fırsatları

Tarım sektörü küresel ekonominin önemli bir bileşeni. Birçok ülkede nüfus yüzde 2.5 oranında artarken, tarım üretimi ancak yüzde 1.5 oranından az artış gösteriyor. Bu da ülkelerin nüfusları için yeterli tarım üretememesi riskinin doğması anlamına geliyor.

Abu Dhabi'deki gıdanın yüzde 93'lük kısmı ithalata dayalı ve dolayısıyla BAE için gıda güvenliği stratejik öneme sahip. Abu Dhabi kökenli firmalar, fonlar dünyanın farklı bölgelerinde tarım arazisi alarak yatırım yapıyorlar. Tarım ve gıda şirketlerine yatırım yaparak gıda güvenliğini garanti altına almayı hedefliyorlar. Bu anlamda dinamik ve büyüme potansiyeli yüksek Türk gıda ve tarım markalarına, “75 milyonluk nüfusa sahip Türkiye'ye yatırım" yapılması kaçınılmaz olmaktadır.

Türkiye'deki Tarım Potansiyeli

Elverişli coğrafi koşulları ve iklimi ile Türkiye, tarım alanında dünyanın önde gelen ülkelerinden biri konumunda. Türkiye, fındık, kuru kayısı, kuru üzüm ve kuru incir gibi pek çok tarım ürününün üretim ve ihracatında uluslararası alanda önemli bir hâkimiyete sahip. Bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda, Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (EMEA) bölgesindeki en büyük tarım ürünü ihracatçılarından biri olan Türkiye'nin bu alandaki dış ticaret dengesi de açık ara pozitif oluyor. Artan ihracatla birlikte, Türkiye tarım endüstrisi 2014 yılında 5,6 milyar ABD doları ticaret fazlası vermiştir.

McKinsey and Co.'ya göre, Türkiye özellikle meyve ve sebze işleme, hayvan yemi, besicilik, kümes hayvancılığı, süt ürünleri ve fonksiyonel gıda, su ürünleri yetiştiriciliği ve destek ürünleri (özellikle soğuk zincir, seracılık, sulama ve gübre) gibi tarım endüstrisinin alt sektörlerinde önemli yatırım fırsatları sunmakta. Belirlenen tarım hedefleri çerçevesinde, 2023 yılına kadar dünya genelinde en büyük beş üreticiden biri olmayı amaçlamaktadır.

Türkiye Dubai İlişkileri İvme Kazandı

Türkiye, BAE ilişkileri gelişiyor. Ülkemizin son yıllarda Ortadoğu'da izlediği aktif politika ve genelde Avrasya bölgesinde istikrarın sağlanmasına yönelik yapıcı siyaseti; Türkiye'nin, BAE'deki görünürlüğünü ve yönetim ile halk nezdindeki prestijini önemli ölçüde arttırdı. BAE halkının, ülkemize yönelik ilgi ve sevgisi büyüyor.

Siyasi ilişkilerdeki pozitif ivme, ekonomik ilişkilerimize de yansıyor. 2012 yılında, ülkemizden BAE'ne yönelik olarak gerçekleştirilen ihracat 8 milyar 177 milyon dolar seviyesine yükselerek, bir önceki yıla göre yüzde 120 oranında bir arttı.

BAE'de Türk firmaları el üstünde tutuluyor. Dolayısıyla karşılıklı olarak ticaret hacminin arttırılması adına çok iyi bir zemin var. Hükümetin uyguladığı dış politikanın yanında, Türkiye'nin ekonomik alanda da yüzünü Arap coğrafyasına ve özellikle de körfez ülkelerine çevirmesi büyük memnuniyet uyandırıyor. Büyük firmalarda, üst düzey Türk yöneticiler görev yapıyor. Çok sayıda beyaz yakalı Türk, başarılı performansıyla “Türkiye İmajına" katkı sağlıyor. Microsoft, IBM ve Coca Cola gibi dev markalarda çalışan üst düzey yöneticiler gücümüze güç katıyor.