Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in ikinci kitabı da yayınlandı. 'Tarımdan Kültüre' kitabının ardından bu hafta yayınlanan 'Türkiye Tarımının Değişim ve Dönüşüm Süreci- Buğday ile Koyun Gerisi Oyun' kitabında da yine Bakanlık icraatları ve ülke tarımının nasıl çağ atladığı anlatılıyor.

Kitaba en ağır eleştiri birinci kitabında olduğu gibi yine tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım'dan geldi.

PEMBE DİZİ BENZETMESİ

“Türkiye tarımda gerçekten çağ atladı mı?" diye soran Yıldırım, Bakan Eker'in kitaplarını 'pembe diziye' benzetti. Yıldırım, “Dizilerde yaşananlarla gerçekler ne kadar farklıysa, her iki kitapta yazılanlarla yaşamın gerçekleri de o denli farklı" dedi.

Yıldırım'ın, yazısında öne çıkan başlıklar:

Daha önce de yazdığımız gibi, Mehdi Eker, en uzun süre tarım bakanlığı yaparak tarihe geçti. Tam 10 yıl bakanlık koltuğunda oturdu. Bu dönemde yaptığı çalışmaları, icraatları kitap olarak yayınlaması ve tarihe not düşmesi çok doğal.

Ülkeyi tanımayan, tarımı hiç bilmeyen birisi sadece Mehdi Eker'in bu iki kitabını okusa Türkiye'nin tarımda çağ atladığına inanır. Tarımda çok iyi işler yapıldığını öğrenmek isteyenler Bakan Mehdi Eker'in her biri 182 sayfa olan iki kitabını bir solukta okuyabilir. Pembe dizi gibi.

Dizilerde yaşananlarla gerçekler ne kadar farklıysa, her iki kitapta yazılanlarla yaşamın gerçekleri de o denli farklı. İkinci kitaptan bir kaç örnek verelim.

ÜLKEYE TARIMSAL FAALİYET EKER İLE BİRLİKTE GELDİ

Kitabı okuduğunuzda sanırsınız ki, bu ülkeye tarımsal faaliyet Mehdi Eker'in bakan olmasıyla başladı. Cumhuriyet dönemi dahil,1950-1960-1970-1980-1990'lı yıllarda hiç bir şey yapılmadı. Hatta 2002-2005 döneminde kendisinin bakan olmadığı AKP iktidarının çalışmaları bile görmezden geliniyor. Kendisinden önce AKP hükümetinde görev yapan Tarım Bakanı Prof. Dr. Sami Güçlü'nün çalışmaları bir yana kitapta adı bile yok.

DESTEK VAR AMA PLAN YOK

Kitabın sonuna eklenen “2005-2015 Döneminde Türkiye Tarımında İlkler ve Yenilikler" bölümünde 168 madde sıralanıyor. Bunlardan neredeyse yarısı ilk kez başlatılan desteklerden oluşuyor. Yani bir ürünün destek kapsamına alınması bir yenilik, bir ilk olarak sunuluyor. Tarımı desteklemek elbette çok önemlidir. Amacı ve hedefi belirlenerek verilen desteklerle üretimi planlarsanız, ürün desenini oluşturursanız, tarımsal potansiyelinizi en iyi şekilde değerlendirirseniz o desteklerin bir anlamı olur. Aksi taktirde sadece para dağıtmış olur ve ülke kaynaklarını heba edersiniz. Son 10 yılda yapılan budur.

HAYVANCILIK POLİTİKASI ÇELİŞİYOR!

Mehdi Eker'in bakanlığı dönemindeki (2005-2015) hayvancılık politikası ile kitabın kapağında yer alan “Buğday ile Koyun Gerisi Oyun" söylemi de birbiriyle çelişiyor. Kitapta da yer aldığı üzere bu dönemde büyükbaş hayvancılığa dayalı bir politika izlendi. “Buğday ile Koyun Gerisi Oyun" denildi, fakat en çok Angus bu dönemde ithal edildi. Büyükbaş hayvancılığa en çok kredi ve destek bu dönemde sağlandı.

YASA YAPMAK DEĞİL UYGULAMASI ÖNEMLİ!

Bu dönemde yapılan yasal düzenlemeler, mevzuat çalışmaları uzun uzadıya anlatılıyor. Tarım Yasası'na göre tarımsal desteklerin Gayri Safi Milli Hasıla'nın en az yüzde 1'i olması gerekiyor. Fakat yasa uygulanmıyor. Yasa yapmak önemli, daha da önemlisi yasayı uygulamaktır.

SAMAN İTHALATI KİTABA GİRMEDİ!

Kitapta cumhuriyet tarihinde ilk kez gebe düve ve gebe saanen keçisi ihraç edildiğine yer veriliyor. Fakat, Cumhuriyet tarihinde ilk kez saman ithal edildiği, ilk kez kurbanlık ithalatı yapıldığı doğal olarak kitapta yer almıyor.

GİRDİ MALİYETLERİ İLE İLGİLİ TEK BİR SATIR YOK!

Tarımın en önemli sorunu olan girdi maliyetleri ile ilgili kitapta tek bir satır yok. Türkiye'deki çiftçinin dünyanın en pahalı mazotunu kullanırken, mazot fiyatının düşürülmesi için neler yapıldığına dair bir bilgi de yok.

GIDA FİYATLARI NEDEN SÜREKLİ ARTIYOR?

Dünyada gıda fiyatları düşerken,Türkiye'de neden sürekli arttığına ilişkin bir analiz, bir bilgi ne yazık ki yok. Çağ atlatılan Yeni Türkiye'de neden dünyanın en pahalı etinin tüketildiğine dair bir bilgiye de rastlamadık.

AİLE ÇİFTÇİLİĞİ YOK EDİLDİ!

Son 10 yılda uygulanan tarım politikaları ile aile çiftçiliğinin, küçük çiftçiliğin yok edildiği,tarım alanlarının azaldığı, tarım topraklarının amaç dışı kullanıma, ranta açıldığına ilişkin hiç bir bilgi yok. Olmasını da beklemiyoruz.

KİTAPTA YAZILANLARLA ÇİFTÇİNİN YAŞADIKLARI ÖRTÜŞMÜYOR

Gerçek olan şu ki, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in giderayak yazdığı her iki kitapta da yazılanlarla çiftçinin durumu, yaşadıkları örtüşmüyor. Yaşamın gerçekleri çok farklı. Yapılan yasal düzenlemelerin hepsi çok yerinde ve yapılması gereken düzenlemeler olabilir. Fakat o düzenlemeleri uygulamaya geçirmedikten sonra bir anlamı var mı?"