Geçmiş dönemlerde Türkiye'nin tarımda kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri olduğunu belirten Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, bu durumun stratejik ürünler için de geçerli olduğu söyledi. Reis, “Bunların başında Türkiye'nin en çok tükettiği, 20 milyon tona yakın buğday geliyor. Arpası, yulafı, çavdarı, nohutu, mercimeğine kadar ürünlerde kendi kendine yetebilen ülke konumundaydık. Ancak son yıllarda özellikle küresel iklim değişikliğinden kaynaklanan ve çiftçimizi ithalatla terbiye etme anlayışı maalesef birçok ürünümüzü yurt dışından almak zorunda kaldık" diye konuştu.

Tarımdaki Nüfus Düşüyor

Yeşil mercimek 1980'li yıllarda çok miktarda yetiştirilirken, bugün zamanında Türkiye'den tohumunu alan Kanada, Amerika Birleşik Devletleri'nden yeşil mercimek ithal eder hale geldiğimizi söyleyen Reis, “Çiftçi kesimimiz çok yaşlı, genç nüfusu tarıma yönlendirmeliyiz ve teşvik etmeliyiz. Tarıma dayalı sanayi, hayvancılığı artık sanayinin, turizmin yanında da at başı devam ettirmek zorundadır. Dünyada tarım kesiminde çalışan yüzde 60 iken, 50 yılda bu nüfus yüzde 30'lara inecek. Türkiye'de de aynı. Ben bu işe başladığım tarihlerde yüzde 30 tarımla uğraşırken bugün bu nüfus yüzde 22'lere inmiş durumda" dedi.

Tohumlarımıza Sahip Çıkmalıyız

Tarımın istihdamdaki payının toplam istihdamın yüzde 25'i olduğuna dikkat çeken Reis, su fakiri bir ülke olsak da tarım için bu suların şu an için yeterli olduğunu belirterek, “Ama önümüzdeki yıllar içinde, biz sularımızı tasarruflu kullanmalıyız. Yerüstü sularımızı kirletmememiz lazım" dedi. Çiftçilerimizin yüzyıllardır ekip biçtiği, yerli tohumlarımıza sahip çıkmamız gerektiğini söyleyen Reis, “Kastamonu'da yapılan kazılarda Kral mezarında Siez Buğdayı bulundu. Mercimek tohumu da bulundu. Ben bugün bu buğdayı tohum bankasına göndermek istiyorum. Tohumlarımız korunmalı, geleceğe miras bırakılmalı" diye konuştu.

Nedim Odabaş / Milli Gazete