CHP Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmekte olan "Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 1'inci maddesinin birinci fıkrasında değişiklik yapılması ilgili CHP Grubunun önerisi üzerinde söz aldı.

Tasarının komisyonda enine boyuna tartışıldığını belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tasarının geri çekilmesi talep edilmesine rağmen, Orman ve Su İşleri Bakanlığının ısrarcı bir tavır sergilediğini ifade etti.

Torba yasa değil çorba yasa

Tasarıyla getirilen düzenlemenin özünde bir torba yasa olduğunu vurgulayan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer,"Bana göre bir çorba yasa, içinde yok yok. Ama çiftçilerin, besicilerin, çalışanların, ormanda olanın faydasına da yararına da olan hiçbir hüküm olmadığı gibi, sulama birliklerinin de ortadan kaldırılmasına yönelik düzenlemeler içeren maddeler gündeme geldi" dedi.

Hükûmetin teklif ettiği metinin 1'inci maddesinin "Arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetlerini yürütmek." şeklinde iken Tarım, Orman ve Köy işleri Komisyonunda, Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanun'un 34'üncü maddesiyle ilgili bir değişiklik getirildiğini anlatan Ömer Fethi Gürer, ayrıca "Bu kanun kapsamındaki koruma hizmetleri, hizmet alanların isteğine bağlı olarak alınacaktır." şeklinde bir ek yapıldığını söyledi.

Bir sonraki aşama ormanların imara açılması

Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanun'un da özünde, günümüz şartlarında ele alınıp düzeltilmesi gerektiğini anlatan Ömer Fethi Gürer, "bu kanun tasarısıyla ormanlarda imara açılan yeni araziler üretiliyor çünkü orman vasfından çıkarılan yerlerin ileriki aşamada kesinlikle imara açılacağını bugünden görüyoruz" şeklinde konuştu.

Sulama Birlikleri ortadan kaldırılacak

Sulama suyuyla ilgili maddenin özelleştirme içerdiğine dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Komisyonda bu yoğun olarak tartışıldı, sonunda bir kılıf bulundu; tanımı özelleştirme olmaktan çıkarıldı ama içeriğinde yine dolaylı olarak özelleştirme maddeye saklanarak tekrar Meclisin gündemine getirildi. Buradaki olay şu: Sulama birliklerini Devlet Su İşlerine bir yerde devralıyorsunuz. Orada sulama birliği meclisinde var olan, çiftçilerin seçtiği 14 binin üzerindeki kişiyi ortadan kaldırıyorsunuz, orayı kamudan atanacak kişilerle yönetmeyi amaçlıyorsunuz ama dolaylı olarak da içerikte suyu, sulama suyunu özelleştirmeyi de beraberinde getiriyorsunuz. Yani 'Önce sulama birliklerini ortadan kaldıralım, daha sonra sulama suyunu ileriki aşamada özelleştirelim" mantığı burada egemen" diye konuştu.

Bu düzenlemeler kendi içinde dahi tutarlı değil

Sulama suyu tarlaya verildiğinde borçların desteklemelerden kesilmesiyle ilgili maddeye komisyonda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı'nın "Bunun teklemeden kesilmesi doğru değil" diyerek karşı çıktığını, belirten Ömer Fethi Gürer, "Yani kendi içinde, kanuna, bakanın getirmiş olduğu tasarıya diğer bir bakan muhalefet etti. Keza yine, Komisyonda görüşmeler sırasında ilginç bir olay da şeker kurumu ortadan kaldırıldıktan sonra şeker dairesinin oluşturulmasıyla ilgili düzenlemeye de Maliye Bakanlığının temsilcisi karşı çıktı. Görülüyor ki bu getirilen düzenlemeler kendi içinde dahi tutarlılığı olmayan... Aynı düşüncede, aynı partide farklı biçimde olaya yaklaşanların varlığıyla eleştirildi" dedi.

TBMM'de görüşülmeye başlanan tasarının komisyona çekilip genelin kabul göreceği bizinde düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Ömer Fethi Gürer, "Örneğin, arazi toplulaştırmayla ilgili geçmişte o bölgede yapılan düzenlemede yarıdan bir fazlasının değerlendirmesine tabiydi, bu yeni düzenlemede muvafakat aranmaksızın arazi toplulaştırması getiriliyor. AKP döneminde, on beş yıllık sürede bununla ilgili yapılan çalışmalarda, açıkçası eline yüzüne bulaştırdığı için Tarım Bakanlığı tüm yetkilerini bu sefer Orman ve Su İşleri Bakanlığına devrediyor. Bu anlamda, yeterli çalışmaların olmaması ve sorunların varlığı doğal olarak tek elde toplanmasını getirdi. 1960'larda başlamış ama on beş yıllık süre tartışılan bir süreye dönüşmüştü, çok yerde itirazlar vardı. Bu da bu tasarının içinde yer alıyor. Kısacası, getirilen düzenlemeler çiftçilerin ve sulama birliği gibi çiftçilerden oluşan dokunun varlığını ortadan kaldırıyor" açıklamasında bulundu.

TARIMDANHABER