Saadet Partisi Milletvekili Abdulkadir Karaduman, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında tarım alanında zaman kaybedilmeden atılması gereken adımları sıraladı.

Milli Gazete'den Bünyamin Güler'in haberine göre, Tarım açısından çok kritik bir dönemden geçildiğinin altını çizen Karaduman, “Bazı ürünler için ekim, dikim zamanı iken bazı ürünlerde ise hasat zamanıdır. Salgınla birlikte; gıda maddesi satan ülkelerin ihracatı durdurması durumu dışarıya bağımlı ülkelerde kıtlığı tetikleyecektir” dedi.

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısıyla koronavirüs ve gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına Polis Teşkilatı’nın 175’inci yıldönümünü kutlayarak başlayan Karaduman, “Bugün günün anlam ve önemine binaen yapılacak ziyaretler, kutlama mesajları ve fotoğrafların ötesinde icraatlara ihtiyaç vardır.  Kutlama mesajları polislerimizin uzun mesai, ek gösterge ve çalışma koşullarının oluşturduğu problemleri çözüme kavuşturmayacaktır. Emniyet mensuplarımıza değer verildiğini göstermek; özlük haklarını güvence altına alacak gerekli yasal düzenlemeleri yapmakla mümkün olacaktır” dedi.

PROBLEMLER ŞİMDİDEN TESPİT EDİLİP ÖNLEMLER ALINMALI

Tüm dünyada olduğu Türkiye’de de devam eden koronavirüsün ekonomiyi de etkilediğinin altını çizen Karaduman şöyle devam etti: “İleride karşılaşılabilecek problemler şimdiden tespit edilmeli ve yeni önlemler planlanmalıdır. Salgınla birlikte tüketimin artacağını, buna karşılık üretimin ise yavaşlayacağını öngörmemiz mümkündür. Dolayısıyla, önümüzdeki yakın dönemde temel gıda ürünü ve market ürünü bulamama riski ile karşı karşıyayız. Olası bir kıtlığa karşı mutlaka önlemler alınmalıdır.  İnsan, yaşamını sürdürebilmek için gıdaya ihtiyaç duymaktadır. Şu gerçeği kavramak gerekir ki; tarlada buğday yetişmezse, ağılda hayvan olmazsa, ırmaktan su akmazsa yaşamın devam edebilmesi mümkün olmayacaktır. Tarımsal üretimin önemini, içinde yaşadığımız doğaya karşı sorumlulukla hareket etmenin önemini her fırsatta vurgulamaktayız.”

ÜRETİCİLER BÜYÜKŞEHİRLERE GÖÇ EDEREK TÜKETİCİ OLDU

"17 yıllık iktidarın rant ve sermayeyi koruma refleksi, geldiğimiz noktada hayvancılığı ve yerli tarım ürünü üretimini alaşağı etmiştir” diyen Karaduman, “2020 bütçesinde faiz için ayrılan para kaynağı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tamamı için ayrılan para kaynağının üç katından fazladır. Ne yazık ki 17 yıllık sürecin sonunda bankalar kar rekorları kırarken, Anadolu’da üretim yapan çiftçimiz geçim sıkıntısıyla çareyi İstanbul’a göç etmekte bulmuştur. Neticede Anadolu boşaltılmış ve insanlarımız metropol kentlerde yevmiyeli işlerde çalışmaya, bankalara geleceklerini ipotek etmeye mecbur bırakılmıştır. Kendi toprağında üretici olan Anadolu insanımız, büyük şehirlere taşınarak tüketici konumuna düşmüştür. Üzülerek ifade ediyorum; bugün ulaştığımız noktada temel gıda ürünlerinden, hayvanların yemine kadar dışarıya bağımlı bir ülke haline getirildik” diye konuştu.

KRİTİK BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ

Tarım açısından çok kritik bir dönemden geçildiğini belirten Karaduman, “Bazı ürünler için ekim, dikim zamanı iken bazı ürünlerde ise hasat zamanıdır. Salgınla birlikte; gıda maddesi satan ülkelerin ihracatı durdurması durumu dışarıya bağımlı ülkelerde kıtlığı tetikleyecektir. Olası bir kıtlığa karşı bütün tarlalar ekilmelidir ama nasıl? Çiftçilerimiz üretmek istiyor fakat belirsizlikler geleceğe dair endişeleri arttırmaktadır. Çiftçilerimiz bugün birçok problem ile karşı karşıyadır; En önemlisi üretim maliyetlerini doğrudan etkileyen mazot, gübre, ilaç, enerji, işçilik gibi girdilerdeki fiyat artışıdır. Hayvancılıkta temel girdilerden yemin fiyatı artıyor, çünkü yemin hammaddesi büyük oranda ithalatla karşılanıyor.

Son iki haftada ayçiçeği, soya, mısır ve türevlerinin fiyatı dünya piyasalarında da arttı. Tahıl ambarı olan Konya’mızda en önemli problemlerden biri sulamadır. Konyalı çiftçimiz, tarlasının yeraltı sularını kullanarak sondaj yolu ile karşılamaktadır. Suyu çıkarmak için elektrik enerjisine ihtiyaç duyan çitçimizin elektrik faturalarında geçen yıla oranla yüzde 100’e varan artışlar görülmüştür” dedi.

SAADET PARTİSİ’NDEN 12 MADDELİK ÖNERİ

-Olası bir kıtlıkla karşı karşıya kalmamak için tarım alanında radikal adımların atılması gerektiğini belirten Karaduman, yapılması gerekenleri ise şu şekilde sıraladı;

-Küçük aile işletmeleri ve tarımsal kooperatifler desteklenerek, üretim kapasiteleri arttırılmalıdır.

-Mevsimlik tarım işçilerine barınma, sağlık ve ulaşım gibi asgari çalışma koşulları sağlanmalıdır.

-Çiftçinin üretim için harcadığı elektrik ve su faturalarındaki KDV, ÖTV, Enerji Fonu ve TRT Payı gibi vergiler sıfırlanmalıdır.

-İnşaat faaliyetleri için imara açılan araziler tarımsal ürün üretimi için kullanılmalıdır. Buna benzer alanlardaki tüm inşaat faaliyetleri durdurulmalıdır. Tarım arazileri üzerindeki inşaat ve rant çalışmaları tamamen durdurulmalıdır.

-Açıklanan tüm teşvik ve desteklemeler bütün çiftçilerimiz için ulaşılabilir olmalıdır.

-Özelikle hayvansal ürünlerde dışa bağımlı olmamak için maliyetler düşürülmelidir.

-İthalat gümrük vergileri yükseltilerek, çiftçi korunmalıdır.

-Nisan ayı itibariyle başlayacak ‘Buzağı Desteklemesi’ olmak üzere bütün destekleme başvuruları çiftçi ve üreticilerimizin hasat yapılmış olsa dahi, bütün hakları saklı kalmalıdır.

-Çiftçilerin bankalara olan borçları 1 yıl faizsiz ertelenmelidir.

-Ekim yapılmayan tarım arazileri teşviklerle yeniden ekim yapılır hale getirilmelidir.

-Bilimsel bir komite oluşturulmalı ve ilçe bazında, köy köy üretimin nasıl sürdürüleceğini planlamalıdır.

-Önümüzdeki süreçte olası bir kıtlığa karşı gereken önlemler gecikmeksizin alınmalıdır.