Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Amasya Misket Elmasının geçen yıl mart ayında Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan müracaatla Amasya il merkezi ve 6 ilçesi adına coğrafi işaret tescili alındığını bildirdi. Bakan Pakdemirli, elmanın; üreticiler için önemli avantajları bulunan havza bazlı destek modelinde yer almadığını da belirtti. 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığına yönelttiği soru önergesinde, ülke genelinde en çok Amasya elmasının yetiştirildiği bölgelerden biri olan Niğde’nin Çamardı ilçesinde yetiştirilen ve halk arasında ‘misket elması’ olarak bilinen Çamardı Amasya elmasının coğrafi işaret tescilinin yapılması için bir çalışma olup olmadığını sordu. 

CHP Milletvekili Gürer soru önergesinde ayrıca, Çamardı Amasya elmasının havza bazlı destekleme kapsamına alınması yönünde bir planlama olup olmadığının da açıklanmasını istedi. 

Gürer’in önergesini yanıtlayan Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, Amasya Misket Elmasının, Amasya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün Türk Patent ve Marka Kurumu'na müracaatı üzerine 14 Mart 2019 tarihinde menşe adı olarak coğrafi işaret tescili aldığını bildirdi. Bakan Pakdemirli, coğrafi sınırların Amasya Merkez, Suluova, Merzifon, Gümüşhacıköy, Hamamözü, Taşova ve Göynücek ilçeleri olarak belirlendiğini açıkladı. 

Çamardı Amasya Elması ile ilgili olarak coğrafi işaret başvurusunun nasıl yapılacağını açıklayan Bakan Pakdemirli, “Üretici gruplan, ürün veya ürünün kaynaklandığı coğrafi alanla ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, ürünle ilgili olarak kamu yararına çalışan veya üyelerinin ekonomik çıkarlarını korumaya yetkili demekler, vakıflar ve kooperatifler ile ürünün tek bir üreticisi varsa, bu durumu ispat etmesi şartıyla ilgili üretici tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu'na yapılabilir” açıklamasında bulundu. 

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, “Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından Bakanlığımıza gönderilen coğrafi işaret başvuruları incelenerek oluşturulan Bakanlığımız görüşü Türk Patent ve Marka Kurumu'na iletilmektedir” dedi.

Elma ürününün havza bazlı destekleme modeli içinde yer almadığını da açıklayan Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, “Havza Bazlı Destekleme Modelinde havzalarda desteklenecek bitkisel ürünler belirlenirken, ürünlere ilişkin istatistiki veriler, münavebe, iklim, toprak, topografya ve su kısıtı verileri tarım kültürü ve mekanizasyonu İl-İlçe (Kamu, STK ve Üniversiteler) önerileri dikkate alınarak ürünlerin ekolojik ve ekonomik yetiştirilmesi için uygun havzalar belirlenmiş ve Ülkemizde arz açığı bulunan, stratejik ve bölgesel önem arz eden, insan ve hayvan beslenmesi bakımından önemli olan 21 ürün havza bazlı destekleme kapsamına alınmıştır. Elma ürünü Ülkemiz için önemli ürünler içerinde yer almakla birlikte, yukarıdaki ayrıntısı verilen kriterleri taşımadığından Havza Bazlı Destekleme Modelinde desteklenecek ürünler içerisinde yer almamaktadır” diye konuştu.

Bakan Pakdemirli, “Destekleme ödemesi yapılacak ürünler ve birim fiyatları, Bakanlığımızın da üyesi olduğu 5488 sayılı Tarım Kanunu çerçevesinde yetkilendirilen Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu tarafından belirlenmekte ve her yıl arz açığı, ihracat potansiyeli ve stratejik önemi olan ürünler destekleme kapsamına alınmaktadır” şeklinde konuştu. 

Gürer Amasya olarak tanımlanan ve ağaç sayısı olarak en çok ağacın yer aldığı Niğde ilinde yıllarca yurt dışı satımı olmadığı gerekçesi ile Amasya elma bahçelerinin sökülüp yarı bodur ve bodur elma türlerine geçildiğine dikkat çekti. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer Amasya olarak da bilinen misket almanın  diğer elma türlerine göre özel bir tadı olduğu ve korunması gerektiği altını çizerek ülkemizde marketlerde en yüksek fiyatla satılan elma özelliğine sahip elmanın korunması  ve misket elma üreticisi ürün garantili alım uygulaması sağlanarak türün yok olmaması için çalışılması gerektiğini ifade etti.