Toprak TV'nin haberine göre, tüm Dünya’da yaşanan pandemi krizi ile birlikte ülkemizde ilave yaşanan kuraklık krizi ve ekonomik istikrarsızlık tarımda çiftçiyi olumsuz etkiliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu duruma henüz çözüm bulamaması da sosyal boyutu acı olayları karşımıza çıkarıyor. Bu üzücü olaylardan bir tanesi de Ardahan’da yaşandı. Tarımla uğraşan 3 çocuk babası Fuat Avşar (34) girdiği bunalım sonucunda ruhsatlı tüfeği ile intihar ederek yaşamına son verdi.

BANKA VE TARIM KREDİ AVUKATLARININ HACİZ VE İCRA KISKACI İLE KEFİLLERİN BASKISINA DAYANAMADI

Gözü yaşlı ailesi ve arkadaş çevresi ile sevenleri tarafından toprağa verilen Fuat Avşar’ın Denizbank ve Tarım Kredi Kooperatifi’nden kullandığı tarımsal krediyi ödeyemediği için, banka ve Tarım Kredi Kooperatifi avukatları tarafından haciz ve icra kıskacı ile birlikte kefillerin yoğun baskısına daha fazla dayanamadığından hayatına son verdiği öğrenildi.

HAYVANLARINI SATMASINA RAĞMEN BORÇLARINI KAPATAMADI

Yakınlarından alınan bilgiye göre; Hayvancılık yapan Fuat Avşar, daha önce Ziraat Bankasından aldığı kredi borcunu Denizbank’tan aldığı kredi ile kapatmış. Her geçen sene artan girdi maliyetleri sonucunda faaliyetine devam etmek ve geçimini sürdürebilmek için kredi limitini artıran çiftçi, Tarım Kredi Kooperatifi Ardahan Müdürlüğü’nden de yem ve diğer girdileri ayni kredi olarak kullanmış. Yaşanan ekonomik krizden dolayı her geçen yıl hayvan sayısı artması gerekirken kredi borcu artan çiftçi, gelinen noktada hayvanlarını satmasına rağmen borçlarını kapatamamış.

KEFİLSİNİZ BORCUNUZ OLMASA BİLE FUAT'IN BORCUNU SİZİN MALLARINIZI HACZEDEREK ALACAĞIM!

Evine gelen icra ve hacizlerin yarattığı psikolojik baskıya, Tarım Kredi Kooperatifi müdürünün kefillere, ”Kefilsiniz, borcunuz olmasa bile ben Fuat’ın borcunu sizin mallarınızı haczederek alacağım.” diye sürekli sıkıştırması sonucunda, kefillerin tehdite varan baskılarına daha fazla dayanamayan Fuat Avşar’ın, kendisine ait ruhsatlı av tüfeği ile intihar ederek hem işletmesine, hem ailesine hemde hayatına veda ettiği öğrenildi. 

7 BİN 500 ÇİFTÇİNİN SORUNU ÇÖZÜLEMEDİ

Kısa bir süre önce bir televizyon programında; Tarım Kredi Kooperatiflerine icralık olan çiftçi sayısının 7.500 kişi olduğunu ve kalan borç miktarının da 1 Milyar liranın altında olduğunu ifade eden İYİ Parti Tarım Ve Kırsal Kalkınmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ergin Kahveci,Tarım Kredi Kooperatifleri kocaman bir kurum. Bu ülkede Ziraat Odalarına kayıtlı 4.5-5 Milyon çiftçi varken siz 7.500 kişinin sorununu çözemiyormusunuz, bu insanlardan ne istiyorsunuz? Allah aşkına, çağırın ilgili kurumu satın alın bu borcu ve üretimde kalmaları şartı ile ödeyebilecekleri vadelere bölerek çiftçimizi rahatlatın.” demişti.

ÇİFTÇİLERİN SORUNUNA HALA ÇÖZÜM BULUNAMADI

2020 yılından itibaren Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri, özel bankalara tarımsal kredi bulunan ve bunu ödeyemez hale gelen çiftçiler; Sosyal medyada kurdukları büyük gruplar ile hem sosyal medyadan hemde bir kaç kez Ankara’ya giderek sorunlarını yetkililere anlatarak çözüm bulmaya çalıştılar. Ancak siyasi partiler ve bakan yardımcısı ile görüşen çiftçiler hala çözüm bulmuş değil.

BANKALAR VE TARIM KREDİ BUNUN HESABINI VERMELİ! 

Diğer yandan Fuat Avşar’ın yakın arkadaşı Ferhat Kaya sosyal medya hesabından sitem dolu bir paylaşımda bulundu. Ferhat Kaya'nın sitem dolu paylaşımı şöyle... 

BU BIR INTIHAR DEĞİL, CİNAYETTİR BU ACININ TARİFİ YOK…

Fuat Avşar yaklaşık 20 yıldır tanıdığım, ailecek görüştüğümüz bir dostumuzdu.

15 yıl kadar önce, düğününe katılmak için araçlarla konvoy oluşturup katılmıştık dostlarımızla.

Bu gün yine bir konvoy oluşturduk yarım yamalak dostları olarak.

Bu defa Ardahan Devlet Hastanesinden aldığımız ve köyüne, evine görürdüğümüz cenazesi içindi.

Onu tanıdığımda henüz bıyıkları terlememiş, genç bir delikanlıydı. evlendi, bir aile kurdu ve tüm mücadelesi, hayali ailesiyle yaşayacağı, başlarını sokacak bir damı olmasıydı.

Babasından ayrıldığında bir evi yoktu köyünde emaneten, derme çatma bir evde oturuyordu.

Ev sahibi yaz aylarında köyüne gelmek istermiş bana anlattığına göre. Babasından ona düşen tek bir tarla vardı.

“Başkan tarlaya ev yapacağım. Ev sahibi gelecekmiş. Sonra çocuklar büyüyor, sığmıyoruz ” diyordu.

Bitiremesede, yarım kalsa da bir ev yaptı. Ailesini siper edecek, benim diyebilecegi bir evi olmuştu.

İşte bu evinin bahçesi bu gün onun mezarı oldu.

Sonsuza kadar, huzur için de olurmu bilemem ama, artık orada yatacak.

Denizbank ve Tarım Kredi Kooperatifinden kredi kullanmıştı.

Piyasadaki istikrarsızlık, hayvan telefleri, yüksek faiz gibi faktörler en çok borçlu olan çiftçiyi ve en çokta hayata sıfırdan başlamak isteyen Fuat'ı vurdu.

Kredilerini odeyemez duruma geldi. Tüm hayvanlarını, yapılandırdığı kredilerin faizine gitti.

O kredisini yapılandırdıkça, krediler kar topu gibi yuvarlanarak büyüdü…

Kooperatif bir taraftan, Denizbank bir taraftan, ister istemez kefiller diğer taraftan, hayvanı yoktu ve işsizdi, eve ekmek götürememek öbür taraftan Fuat ı boğdu.

“Boğuluyorum abi ” demişti. Fuat'ın bu sessiz çığlığı duyulmadi, duyuramadık.

Avukat işimi yapmazsam vekalet ücreti alamam, sözleşmem fes edilir,

Banka müdürü krediyi tahsil edersem prim alır, daha iyi bir yere tayin olurum,

Kefiller ise icra hesaplarıma el konulur, arabam, traktörüme el konulur diye düşündü hep.

Herkes herşeyi düşündü de, bir Fuat'ın halini düşünmedi.

Omuzları aşağı düşmüş, dalgın, ten rengi aşırı siğaradan olacak ki oldukça esmerlesmiş, başı önde, çaresiz dolaşır dururdu Fuat.

Bir yandan da sürekli çalan telefonlara bakar, sessiz tuşuna basar, her defasında bir sigara daha yakardı.

Bu defa telefonun sessiz tuşuna basmadı.

Tabancasını doldurdu, yine çaresizce dolaşırken, köyün orta yerinde yürürken, ansızın belinden çıkardı, şakağına dayadı ve tetiğe bastı…

Çocukların durumunu anlatamayacağım.

Oldukça kararmıştı Fuat'ın rengi.

Kesin sigaradandı.

Fakat bu sabah cenazesini yıkarken bembeyazdı.

Öyle güzel, öyle yakışıklıydı ki, 15 yıl önce bıyıkları terlememiş delikanlı gibi.

Öyle sıkı sıkıya yummuştu ki gözlerini, bu iğrenç dünyayı ve bu iğrenç suratlarımızı bir daha görme korkusu yaşıyordu sanki.

Kefenledik, gül suyu da döktük.

İki damla yaş süzüldü gözlerimden…

Eve götürdük köyüne, hayalinde ki bitiremediği evinin bahçesine defnettik.

Suçluluğumuzu, son görev kisvesiyle ört bas ederek, vicdanlarımızı rahatlattık.

Bu sistem öldürdü Fuat'ı.

Modern ve yasal tefecilerin eline düşüren bu sistem.

Tıpkı onu gömerken el birliği ettiğimiz ve toprak attığımız gibi, her birimiz ayrı bir itekledik Fuat'ı ölümün önüne önüne…

Bankalar ve Tarım Kredi Kooperatifi bunun hesabını vermeli.

Çiftçinin sesini duymayan, yüksek faizle, bu tefecilere boğduran yetkililer istifa etmeli.

Ve biz hepimiz, kendimizden utanmalıyız.