Evrensel gazetesinden Emine Uyar'ın haberine göre, Tire yolu üzerinde bulunan Torbalı'ya bağlı Göllüce köyü, etrafını saran büyük ölçekli tarım işletmelerinin ardından şimdi de köy meralarının ellerinden gitmesi ile karşı karşıya. Göllüceliler tek geçim kaynakları meralarının ellerinden alınmasına karşı çıkarken, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın, hazırladığı bir yönetmelikle, mera ve yaylakları kentsel dönüşüm alanı ilan ederek imara açtığı ortaya çıktı. Seçimden iki gün önce 30 Ekim tarihli Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğe göre 'ot bedeli' ödeyen firmalara mera ve yaylaklar kentsel dönüşüm projeleri için tahsis edilebilecek.

KÖY AÇIKHAVA HAPİSHANESİNE DÖNDÜ

Göllücelilerin işleyebilecekleri kendilerine ait bir tarım toprağı yok, maliyetini kaldıramadıkları için büyükbaş hayvan da besleyemiyorlar. Tek geçim kaynakları küçükbaş hayvancılık. Bu hayvanları otlattıkları meralar ise köyün yanında büyük bir tarım arazisine sahip olan Defne Tarım isimli şirketin baskısı altında. Bu şirketin mera alanında yol açmak için yaptığı çalışmaya köylüler engel oldu ve iş makinesini geri gönderdi. Ne olursa olsun meralarını vermemek için direneceklerini ifade ediyorlarlar.

Köyün etrafı 15 gün önce tel örgülerle çevrildi. Köyün sadece girişi açık kalmış durumda. Köyün bitişiğinde bulunan ve yine mera olarak kullanılan bir başka araziyi de 12-13 yıl önce Sepiciler Deri firmasının aldığını belirtiyor köylüler, yine tel örgülerle çevrilen araziye zeytin ağaçları dikilmiş.

'KOMİTE KURDUK'

Köylülerden Hasan Taşköy, meralarının ellerinden alınmasına karşı bir köyde komite kurduklarını söylüyor. “5 kişilik üst, 10 kişilik de alt komisyonumuz var. Yapacaklarımızı komitelerde tartışıyoruz" diyen Taşköy, 1969'da köylünün toprak talebiyle başlattığı direniş sonucu, 4 bin dekar arazinin köy tüzel kişiliğine mera vasfında verildiğini belirtiyor. “Özel bir şirket geldi, 'Ben buraların parasını verdim, buralar benim' dedi. Bize 'ölün' diyor kısacası. Mera şahsi mal olur mu, dağın tapusu olur mu? Dünya bizim olsun siz de bizim kölemiz olun diyorlar" şeklindeki sözlerle tepki gösteriyor.

Yine köylülerden öğrendiğimize göre köyün yanıbaşındaki büyük tarım arazisi Adnan Menderes'in halası Mesude Evliyazade'ye aitmiş. 1969'da Göllüce köylüleri toprak talebi ile isyan başlatmış. Köye gelen jandarma aylarca köyde kalmış.

'AĞALIK SÜRÜYOR'

Murteza Kıvrak da Osmanlı döneminde Rumlarla birlikte yaşanılan bir köy olduğunu belirterek, Evliyazade çiftliğinin Osmanlı tapularında Sultan Hamit'in çiftliği diye geçtiğini anlatıyor. “Cumhuriyet kurulduktan sonra da ağalık tüm görkemiyle devam ediyor. Yıllarca ezildik. Yaşam hakkı tanımadılar. Mesude Evliyazadelerden en son Defne Tarım'a satıldı. Meraları alırlarsa nasıl yaşayacağız. Bize ne gibi önerileri olacak da o meralardan vazgeçeceğiz böyle bir önerileri var mı" diye soran Kıvrak, üretmek istediklerini, ellerinden alınacak her hak için direnmek zorunda olduklarını üzerine basa basa söylüyor.

Şirketin sahip olduğu ekili dikili arazilere herhangi bir müdahalelerinin olmadığını belirten Kıvrak, “Onlar bizim yıllarca hayvan otlattığımız araziye girip işgal ediyorlar" diyor. Biz köylülerle görüşürken Torbalı'nın AKP'li Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez başka bir kahvede köylülere sorunun çözüleceğine ilişkin bir konuşma yaptı.

'KENTLERE YENİ YOKSULLAR EKLENECEKTİR'

Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, meraların öncelikle köylülerin hakkı olduğunu ifade ederek, “Tapulu ise bile gerekirse, köylünün tek geçim kaynağı orası. O insanlara verilecek şekilde düzenleme yapılmalı" dedi. Kırsalda yaşam koşullarının zaten iyi olmadığına dikkat çeken Çiftçi, “Bu uygulamalarla kentlere yeni yoksullar eklenecektir" dedi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın çıkardığı meralarla ilgili yeni yönetmeliğin de hayvancılığa vurulmuş bir darbe olduğunu ifade eden Çiftçi, “Bu değişiklik geri alınmalıdır. Buraların nitelikli meralar olması da çok vahimdir. Bizler bu kararın karşısında elemizden gelen mücadeleyi vereceğiz" dedi.