İYİ Parti Tarım ve Kırsal Kalkınmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ergin Kahveci, BDDK ve kurumsal verilere göre çiftçi borçlarının artık sürdürülemeyecek bir noktaya geldiğini belirterek, "Eğer ülkenin tamamını bir tek tarımsal işletme olarak kabul edersek, 'Türkiye Tarım İşletmesi' üretimi durdurma noktasına gelmiş durumda" dedi. Kahveci'nin çiftçinin güncel borçlarıyla ilgili yaptığı açıklamada dikkat çeken başlıklar şöyle...

Konu çiftçi borçları... BDDK ve kurumsal verilere göre: 2021-2022 yılının Şubat ayında çiftçilerin ya da tarım sektörünün borçlarına dair analizlerimiz aşağıdaki gibidir.

Tarım sektörü borçları (Bitkisel+Hayvansal üretim) + Avcılık + Ormancılık + Balıkçılık borçlarından oluşan borçlardır. Tarım kavramına hâkim olunmadan, sadece, bankacılık kredi tasnif adlandırmasından kaynaklanan hatalı değerlendirmelere özellikle dikkat çekmek isteriz. Yine bankacılık borçları ile finans kurumları borçları tanımlaması farklı tanımlamalardır. Bankacılık tanımlamaları bilinen bankaları, finans kurumları ise Tarım Kredi Merkez Birliği gibi çiftçilere kredi temin eden kurumları ifade etmektedir.

ÇİFTİNİN BANKALARA OLAN BORCU YÜZDE 32 ARTTI PİYASA BORÇLARI DAHİL TOPLAM BOR 255 MİLYAR LİRAYA ÇIKTI 

1- Tarım sektörünün (çiftçilerin) bankalara olan toplam borcu bir yıl öncesine göre (2021 Şubat-2022 Şubat) %32 artarak 192 milyar TL oldu.

2- Bu rakama, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliğine olan borçlarını da eklersek (yaklaşık 13 milyar TL) 205 milyar TL olur. 

Yani banka ve finans kurumlarına sektörün borcu, yaklaşık 205 milyar TL oldu. 

Bu rakama piyasa borçlarını da eklersek, toplam borç tutarı, 255 milyar TL olmaktadır.

Piyasa borçları; bayilere, girdi tedarikçilerine olan “ayni karşılık” borçlarıdır. Yani mal karşılığı, malın ödeme zamanındaki fiyatına göre belirlenen borçlardır.

KISA VADELİ BORÇLARDAKİ ARTIŞ DİKKAT ÇEKİYOR

3- Bankalara olan borçlarda en dikkat çekici artış, kısa vadeli borçlarla ilgili olan artış miktarında olmuştur. 

Bir önceki yıl 35,7 milyar TL olan rakam, 2022 Şubat ayında 56,5 milyar TL'ye çıkmış durumda. 

Artış oranı %58. 

Tüm zamanların rekoru bu.

4- Kısa Vadeli Borçların artması açık, net ve reddedilemez bir şekilde çiftçilerin artık, işletme sermayesinin kalmadığını; üretimi kredi ve borçla çevirdiğini söylüyor.

5- Kısa vadeli borçlara en az 50 milyar TL olan Piyasa Borçlarını ve Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği borçlarını da eklemek lazım.

6- Bu durumda Kısa Vadeli Borç toplamı en az 124 milyar TL'dir.

7- Borçlardaki artış orta ve uzun vadeli kredilere de yansımış durumda. 

%24'lük artış oranı dikkat çekiyor.

8- Bir diğer dikkat çekici husus ise Gayri Nakdi Kredilerdeki artış. 

Rakam, 10 milyar TL sınırına dayanmış durumda. 

Buradaki artış oranı ise %28. 

Yani çiftçinin teminata haiz arsa, barınak ve yapılarından en az 20-25 milyar TL'lik özellikli malları da tehdit altında.

9- Bankalara ve finans kurumlarına olan takipteki borçlarda ise azalma var. 

Geçen yıl 5,1 milyar TL seviyesinde olan takipteki borçlar, bu yıl %17 azalarak 4,2 milyar TL seviyesine geldi. 

Tarım Kredi Kooperatiflerine olan takipteki borçlar ise 800 milyon düzeyine geriledi. 

Yani çiftçilerin en zor koşullarda bile ödeme alışkanlıkları devam ediyor. 

Toplam borcun sadece %2,86’sı hacize düşmüş durumda.

En güvenilir kredi müşterileri olduklarına dair bilgimiz değişmedi.

ÇİFTÇİ KAZANAMAZSA KONKORDATO İLAN EDECEK 

Görünen tablo şu: Çiftçiler özellikle kısa vadeli işletme sermayesini dış finansman kaynaklarından sağlayamazsa üretimi sürdüremeyecekler. Artan girdi fiyatları kısa vadeli borç tutarını aşırı artırmış durumda. Eğer çıktı fiyatları yani ürün fiyatları maliyetin üzerinde ve kâr unsurunu içermezse gerçekten konkordato ilan edecekler. Ve dönüşü olmayan bir yola girecekler.

Haa birde farkında olmadığımız bir şey var: Çiftçiler bu kredileri kullanmak için en az 500 milyarlık ipotek vermiş durumdalar. Bu tutar neredeyse onların yıllık toplam kazancına eşitlenmek üzere. Yani borçlar, tarım sektöründeki sadece” riskleri değil, artık tehlikeleri de” işaret eder hale gelmiştir. Risk ve tehlike faktörleri üst üste bindiğinde, sektörün fizibl olması oldukça zorlaşır. Eğer ülkenin tamamını bir tek tarımsal işletme olarak kabul edersek; “TÜRKİYE TARIM İŞLETMESİ” üretimi durdurma noktasına gelmiş durumda. Sonuç olarak; yıllardır çiftçi borçlarını takip eden bir parti olarak söylüyoruz:  Dibin dibine yakınız.