Çiftçinin 400 bin liralık borcu bir yıl geçmeden 750 bin liraya çıktı. Borcunu yapılandıramadığı için 500 bin liralık arazisi icradan 85 bin liraya satışa çıkarıldı. İntiharın eşiğine gelen çiftçi, son çare olarak Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye sesini duyurabilmek için açık bir mektup yazdı.

Ziraat Bankası’na olan borçlarını yapılandıramayan Bursa İznik’te çiftçilik yapan Mehmet Ali Ciğer, “İntiharın eşiğine gelmiş bulunmaktayım, sadece Allah'ın adaletine inanarak hareket ediyor ve akıl sağlığımızı korumaya çalışarak nefes almaya çalışıyoruz” diyerek Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’den yardım talebinde bulundu. 

Tarımdan Haber aracılığıyla Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye sesini duyurmaya çalışan Bursa İznik’te çiftçilik yaptığını belirten Mehmet Ali Ciğer, mektubunda şunları kaydetti: 

"Bursa İznik'te çiftçilik yapan bir vatandaşım. Bizler zeytin, domates, ceviz, üzüm, erik, kiraz, çeşitli sebze ürünleri ve istiridye mantarı üretimleri yapıyorduk. Ancak maliyetler yevmiye ödemesini bile kurtarmadığı için arazilerimizdeki üretimlerin çoğunu durdurduk. Her yere borçlandık. 

İznik'te kimsenin kurmadığı en büyük kapasitede olan istiridye mantar tesisimizi 5'te 1 fiyatına devredip borç ödedik. 

Çiftçilik yaptığımız dönem boyunca Ziraat Bankası İznik Şubesinden birçok krediler kullandık. İşlerimiz iyi gittiği dönemlerde kredilerimizi gününde ödedik ama mazot ve gübre fiyatlarının artması, işçilik maliyetlerinin artması ve piyasadaki krizden dolayı arazilerimizdeki gelirler yeterli olmadı ve bankaya olan borçlarımızı ödeyemez duruma geldik.

Ziraat Bankası İznik şubesinde kendi kefil olduğum, aile bireylerim ve yakınlarım adına olan kredilerimiz mevcut. Banka hepsini de benim adıma grup kredisi yapmış, her birini diğerine bağlayıp çözülemez hale getirmiş.

2019 başında devlet yapılandırma yaptık dedi (ön ödemesiz, yılda 1 taksitli olarak) ama Ziraat Bankası şubesi, sistemin izin vermediğini gerekçe göstererek, uygulamadı.

Dediler ki; sizin rakamlar faiz ile birlikte 400,000 TL üzeri ve bu yapılandırmaya uygun değil. 

Hâlbuki yapılandırma maddesinde böyle bir rakamdan bahsedilmiyordu. 

Kanun maddesini gösterdik, yapılandırma olduğuna dair bankaya noterden her birimiz kredi sahipleri olarak teker teker ihtarname gönderdik, bu sefer de 'sübvansiyonlu kredilere yapılandırma oldu sizinkilere olmaz' dediler.

Bu sırada bütün icra prosedürleri devam etti. Kefillerin maaşına haciz, kredi sahibi olan ve kefil olan herkesin tapularına ihtiyati tedbirler konuldu. Aracımız bağlandı, evlerine defalarca icra için gidilerek insanlar taciz edildi. Banka çalışanı müşteri temsilcisi Metin Atasever herkesi arayarak "Hepinizin malları gidecek, perişan olacaksınız" diyerek kredi sahiplerini tehdit etti. 

Traktörümüzü satıp kredimizin günü gelen taksitini ödeyelim dedik, kefillikten dolayı traktörümüze de tedbir koyan banka traktörümüzü satıp kredi ödememize müsaade etmedi. 

NEYİMİZ VAR NEYİMİZ YOK SATTIK 

Neyimiz var neyimiz yok sattık, bankalarla hukuksal olarak mücadele edebilmek için avukatlardan yardımlar istedik, eş, dosttan borç bulup elimizde olan arazilerimiz satılmasın diye hukuksal masraflar için ödemeler yaparak dayanmaya çalıştık. Bu sırada bankaya dedik ki, 'bize müsaade edin icraları faizleri durdurun en azından arazilerimizi satalım ve bankaya olan borçlarımızı temizleyelim'

Tabi gayrimenkul piyasası çok kötü durumda, kimse arazi almak, yatırım yapmak istemiyor. Biz o şartlara rağmen yarı fiyatına bile olsa arazilerimizin bir kaç tanesine müşteri bulduk (YANLIŞ ANLAŞILMASIN, YARI FİYATINA!) bankaya gidip dedik ki; bize kapama rakamı verin hemen müşteriyi ikna etmişken arazilerden bir kaç tanesini satalım.

Banka müdürü bize 3 hafta rakam veremedi ve müşteri icra var diye korkup kaçtı!

2020 yılı Ocak ayında sayın Berat Albayrak bir açıklama daha yaptı.

HAZİNE BAKANININ AÇIKLAMALARI BİZİ SEVİNDİRMİŞTİ 

Dedi ki; "Doğal afetlerden etkilenen veya ekonomik sebeplerden dolayı kredi geri ödemelerinde sorun yaşayan, tüm tarımsal faaliyetleri devam eden üreticilerimize yapılandırma imkanı getiriyoruz. Çiftçilerimizin Ziraat Bankasından kullandığı kredilerin tümü için önemli bir müjde. Yüzde 9 faiz oranıyla 5 yıla kadar uzun vade istiyorlardı bizden, yeniden vadelendirebilecekler artık. Ziraat Bankası burada önemli bir yük almış olacak ve üreticilerimizin mevcut borçlarının sadece bir tek sezonda edilecek tarımsal gelirlerle ödenmesindeki tüm bu zorluklar göze alınarak, ürün, zamanlama, iklim şartları borçları en az 5 yıllık bir süreçte piyasanın çok çok altında, çok daha düşük bir faiz oranıyla geri ödenmesiyle hepsini rahatlatacak yeni bir yapılanmanın önünü açıyoruz. Hayırlı, uğurlu olsun."

Biz de sevinç ve umutla bankaya gittik, durumu sorduk. Bir kaç güne kadar merkezden yazı bekliyoruz, gelince şartlara bakacağız dediler. Elbette yine Ziraat Bankası yalanları devam etti ve o beklediğimiz yazı bir türlü gelmedi, gelemedi! Ve başladı bizim mallarımızın icra satışları!

Banka ile görüştük, dedik ki; bize (ÖN ÖDEMESİZ OLAN) yapılandırmayı yapın biz de taksit günü gelene kadar en azından mallarımızı satalım borçlarımızı kapatalım. 

BANKA HARAÇ MEZAT DAİRİMEZİ ALDI 

Şube müdürü tamam dedi, merkezle konuşayım dedi, icra satışlarını durduralım dedi. İcraya girmeyeceği dediler ve ertesi gün 23 Ocak 2020'de Erol Çakır adına olan dairemize icradan banka girdi ve haraç mezat dairemizi aldı. 

Biz de bu sefer yine itiraz ettik. Banka müdürüne sordum, neden söz verdiğiniz halde ihaleye girdiniz dedim, "bunu çözemedik, diğerlerine bakalım dedi!"

Ve devamında da dedi ki; krediler için %15 ön ödeme getirin, kalanına yapılandırma ile taksit yapalım.

400 BİN LİRALIK BORCUM BİR YIL GEÇMEDEN 750 BİN LİRA OLMUŞ

Ben de dedim ki, bizim zaten ön ödeme için paramız olsaydı taksit öderdik! Müşteriler var arazileri almak isteyen, nedir bizlerin hesapları dedim. Önüme bir tablo koydular, Anaparası 400,000TL olan borç 1 sene dolmadan 750,000TL olmuş! Faiz'e karşı olan hükümetimizin bankasının emektardan çalmaya çalıştığı faiz!

Şimdi de sırada 25/02/2020'de 5 adet arazimiz, 03/03/2020'de de kardeşim adına olan 2 adet tarlamızı banka icraya çıkardı ve büyük ihtimalle alacak. Bizim ailece bu şekilde birçok kredi dosyamız ve 40'tan fazla ipoteğimiz mevcut bankada! Banka'nın amacı her şeyimizi 5'te1 fiyatına almak!

En büyük sıkıntı ise şu; gerçek değeri 500,000TL olan arazimize kıymet takdiri yapılıyor, 170,000TL yazılıyor ve banka da bunu icradan yarı fiyatına yani 85,000TL'den hiç acımadan alıyor! 

İntiharın eşiğine gelmiş bulunmaktayım, sadece Allah'ın adaletine inanarak hareket ediyor ve akıl sağlığımızı korumaya çalışarak nefes almaya çalışıyoruz.

Cimer'e de yazdım, bir umut da oradan gelir diyorum ve eminim ki bankanın bu yaptıklarından, bu faiz ve icra zulmünden Sayın Cumhurbaşkanımız haberdar değildir.

Saygılarımla 

Mehmet Ali Ciğer