İklimdeki yakın tarihli ve gelecekteki olası değişikliklerin ülkemiz tarımsal işletmelerin karlılığı üzerindeki etkileri nasıldır? Bu konuda bir rapor tarım sektörünün karşı karşıya olduğu adaptasyon zorluğunu gösterir mi? Son 20 yılda mevsimsel koşullar çiftçiler için nasıl geçti? Daha düşük ortalama yağış ve daha yüksek ortalama sıcaklıklar, çiftlik üretkenliği ve kârı üzerinde nasıl bir etkiye sahip oldu? Olumsuz bir etki söz konusu ise örneğin son 50 yılda çiftlik kârlarını ortalama yüzde kaç veya çiftlik başına yılda kaç TL azalttı? Çiftçilerimiz daha sıcak ve daha kuru koşullara uyum sağlamada kayda değer bir ilerleme kaydettiler mi? İklim etkisini hesaba kattıktan sonra, örneğin 1990’dan bu yana geniş tarımda yaklaşık yüzde kaç verimlilik artışı sağlandı? Tarımsal ürün sektörü yüzde kaç kazanç sağladı? Yeni teknolojiler ve uygulamalar, çiftçilerin geçmişte olduğundan daha düşük yağış koşullarında mahsul yetiştirebilecekleri anlamına gelir mi? Yapılacak bir çalışmada örneğin 2050 yılı için bir dizi iklim senaryosunu ele alınsa ve mevcut teknoloji ve fiyatlar göz önüne alındığında çiftçiler üzerindeki potansiyel etkileri simüle eder mi?

Bu sonuçlar hangi bölgelerin ve sektörlerin gelecekteki iklim değişikliğine uyum sağlama konusunda daha fazla baskı altında olabileceğini göstermeye yardımcı olacaktır.

Bazı bölgelerde bitkisel üretim yapan çiftçilerinin bazı bölgelere göre daha fazla baskıyla karşı karşıya kalabileceğini gösterebilir. Hayvancılık yapan işletmelerin daha yüksek sıcaklıklar nedeniyle şiddetli iklim senaryolarında daha fazla baskıyla karşı karşıya kalabileceği ortaya çıkabilir. 

Ortalama çiftlik karı, tarihsel iklime kıyasla bu gelecek senaryoları altında düşük olacaksa, oranı belirlenebilir.

Ancak büyük ölçüde gelecekteki yağış seviyelerindeki belirsizlik nedeniyle, öngörülen sonuçlarda hala çok fazla değişiklik beklenebilir.

İklim projeksiyonlarında çiftçilerimiz, 2000 öncesi seviyelere göre 2050 yılına kadar ortalama kış mevsimi yağışlarında yüzde kaç azalma yaşayabileceğini görebiliriz.

Gelecekteki yağışlarla ilgili bu belirsizliğin kendisi, çiftçi adaptasyonu üzerinde önemli bir kısıtlamadır.

Çiftçilerimiz bugüne kadar ilerleme kaydetmiş olsa da, özellikle diğer ülkeler aynı ölçüde etkilenmemişse, rekabet gücümüzü korumak için daha fazla adaptasyon gerekecektir.

Araştırma, geliştirme, iklim verileri ve bilgilerine şu anda yapılacak yatırımlar, sektörü geleceğe hazırlamak için çok önemli olacaktır.

Bu konuda yapılan “The Insights Raporu” hakkında da bilgi vereyim.

Avustralya çiftliklerinde iklim değişikliği etkileri ve adaptasyon konusunda detaylı bir rapor hazırlanmış.

Son yıllarda Avustralya, birçok çiftçi üzerinde önemli etkileri olan daha yüksek sıcaklıklara ve daha düşük kış yağışlarına doğru bir kayma gördü. Bu eğilimlere rağmen, iklim değişikliğinin çiftlik işletmeleri üzerindeki uzun vadeli etkileri konusunda hâlâ çok fazla belirsizlik var. İklimdeki yakın tarihli ve gelecekteki olası değişikliklerin Avustralya çiftliklerinin karlılığı üzerindeki etkilerini inceleyen ABARES'in en son modellemesidir. Çiftlik adaptasyonunun bugüne kadar daha sıcak ve daha kuru koşulların etkilerini dengelemeye nasıl yardımcı olduğunu gösteren verimlilik eğilimleri de sunulmaktadır.

Mevsim koşullarındaki son değişiklikler Avustralya çiftliklerinin karlılığını etkiledi.

İklimdeki gelecekteki değişiklikler Avustralya çiftlikleri için koşulları daha zor hale getirebilir.

Çiftçiler uyum sağlıyor ama uyum hızları düşük.

Çiftçiler kuru koşullarla başa çıkmakta daha iyi hale geliyor.

Çiftlik karları kuraklık etkilerine karşı daha duyarlı hale geldi.

Adaptasyon, gelecekteki iklim etkilerinin dengelenmesine yardımcı olacak.

Gelecek oldukça belirsiz, hazırlık şart..

Tarımsal araştırma ve geliştirme (Ar-Ge), hükümetlerin yeni teknolojilerin geliştirilmesini ve benimsenmesini teşvik ederek adaptasyonu desteklemesinin bir başka yoludur. Bu, tarımsal Ar-Ge şirketleri (RDC'ler) aracılığıyla tarımsal üretkenliği iyileştirmeye ve iklim değişkenliğini yönetmeye yönelik mevcut çabaların devam etmesini içerir.

Avustralya'nın emtia bazlı RDC sistemi, geleneksel mahsul ve hayvancılık üretim sistemlerini geliştirmek için aşamalı adaptasyonu araştırmak için iyi bir konuma sahiptir. Bununla birlikte, yeni malları veya geleneksel olmayan çiftçilik faaliyetlerini araştırmak için daha fazla dönüşümsel yanıtlara yönelik araştırma çabalarının da ayrılması gerekmektedir.

Burada, Avustralya Tarımsal İnovasyon (AIA) ve Gelecek Kuraklık Fonu dahil olmak üzere daha yakın zamanda geliştirilen girişimler önemli bir rol oynayabilir. Karbon ve biyoçeşitlilik çiftçiliğine ilişkin devam eden araştırmalar, özellikle bu yeni faaliyetler için gelecekteki teşvik yapıları hakkında daha fazla netlik sağlayabildiği durumlarda (Tarım Biyoçeşitlilik Yönetim Pilotu ve ilgili girişimler dahil) yardımcı olabilir.

İklim değişikliği, kuraklık olaylarının sıklığını ve şiddetini artırma potansiyeline sahiptir (BOM ve CSIRO 2020) ve Avustralyalı çiftçiler son 20 yılda kuraklıkta bir artış gözlemlemiştir.

İklim değişikliği aynı zamanda geleneksel kuraklık tanımlarına da meydan okumaya başlıyor. 

Çiftlik işletmelerinin fiziksel ve/veya finansal dayanıklılıklarını geliştirerek kuraklık riskindeki herhangi bir artışı nasıl yönettikleri, tarım sektöründeki gelecekteki sonuçların merkezinde yer alacaktır. Bu kuraklık direncini teşvik etmek, Gelecek Kuraklık Fonu'nun temel amacıdır.

Kısa vadeli kuraklığın hafifletilmesi ile uzun vadeli kuraklığa dayanıklılığın desteklenmesi arasındaki olası gerilim düşünüldüğünde, iklim değişikliği hükümetler için bir zorluk teşkil ediyor.

Değişen bir iklime yanıt olarak çiftlik adaptasyonunu ve yapısal düzenlemeyi engellememelerini sağlamak için kuraklık destek programlarını sürekli olarak izlemek ve değerlendirmek önemli olacaktır.

Avustralyalı çiftçiler, son yıllarda gözlemlenen iklim değişiklikleri doğrultusunda kendi kuraklık algılarını revize ettiler.

ABARES farmpredict, ABARES Avustralya Tarım ve Otlatma Endüstrisi Araştırması'ndan (AAGIS) elde edilen tarihsel çiftlik verileri ile Meteoroloji Bürosu'ndan (BOM) alınan iklim verileri kullanılarak geliştirilen istatistiksel bir modeldir. Farmpredict modeli, 50'den fazla fiziksel ve finansal çiftlik değişkenini tahmin etmek veya simüle etmek için 40.000'den fazla çiftlik gözleminden yararlanır.

Bu, çiftlik çıktılarının (örneğin buğday, besi sığırı, yün vb.) üretiminin simülasyonunu, çiftlik girdilerinin kullanımını (örneğin yakıt, gübre, emek vb.) ve çiftlik stoklarındaki değişiklikleri (örneğin hayvancılık ve tahıl) içerir. Çiftlik sabit girdileri (örneğin, arazi ve sermaye), girdi ve çıktı fiyatları ve hakim iklim koşulları hakkında bilgi verilmiş. Farmpredict, kapsamlı mahsul ve hayvancılık (sığır ve koyun) ve karma çiftçilik türleri dahil olmak üzere tüm büyük geniş tarım bölgelerini ve endüstrilerini kapsar. 

Ayrıca çiftlik kuraklığı riski tahminleri çıkartılmış…

Ülkemizde bu konularda mutlaka çalışmalar yapılmıştır. Eksikliklerimiz varsa hızlı bir şekilde tamamlanmalıdır. Tarımla ilgili tüm paydaşlarla paylaşılmalı, uygulamaya geçilmelidir. 

Tarım sektöründe zaman kaybı söz konusu olamaz. 

Eğer bilim ışığında akıllı ve kaliteli liglerde yer almak istiyorsak, akıllı ve kaliteli yöneticilerimiz, akıllı ve kaliteli takımlarımız, akıllı ve kaliteli oyuncularımız olmak zorundadır.

Yakında dünya Endüstri 5.0, Tarım 5.0 konuştuğunda biz nerede olduğumuzu aramaya yine devam ederiz. 

Hiç Tarım 4.0 derken, ülkemizin endüstride ve tarımda kaç sıfırı yaşadığı araştırdık mı?

Özellikle yine genç meslektaşlarımdan ricam, çok okuyun, çok araştırın ve çok paylaşınız…

KAYNAK: MUSTAFA SERDAR KÖKSAL