Türkmen, önergesinde; 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca yasak olan anız yakma işlemi çiftçimizin yeterince bilinçlendirilememesi ve denetim eksikliği nedeniyle ülkemizde her yıl tekrarlanmakta, insanların can ve mal güvenliğini tehditinin yanı sıra yoğun çevre kirliliğine ve ekolojik dengenin bozulmasına sebep olduğuna dikkat çekti.

GELECEK KUŞAKLARA SAĞLIKLI TOPRAKLAR BIRAKABİLMEK BİZLERİN VİCDANİ SORUMLULUĞUDUR

“Çocuklarımıza bırakacağımız geleceğin mirası olan tarım topraklarının önemli bir kısmı bu yangınlarda yok olurken, toprağın üst tabakasındaki organik madde ile toprak altında bulunan ve toprağın oluşumun sağlayan faydalı canlılar da işlevini yitirmektedir.

ANIZ YANGINI OLMADAN TEDBİR ALINMALIDIR!

Anız yangını çıkaranlardan tespit edilebilenlere para cezası vermek caydırıcı bir tedbir değildir. Anız yangınının olmaması için tedbirler alınmalı, çiftçi bu yönde desteklenmeli ve bilinçlendirilmelidir.

ANIZ İLE BİRLİKTE GELECEĞİMİZİ YAKIYORUZ!

Sürdürülebilir bir tarımsal üretim ve toprak verimliliğinin korunması, gelecek kuşaklara sağlıklı topraklar bırakabilmek bizlerin vicdani sorumluluğu olmalıdır.” diyen TÜRKMEN, ÇELİK'ten şu sorularını yanıtlamasını istedi:

Bakanlığınızca, anız yangınları ile mücadele amacıyla çiftçinin bilinçlendirilmesi hususunda herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır?

Adana bölgesinde ve Türkiye genelinde son bir yılda kaç kişi hakkında konu ile ilgili cezai işlem uygulanmıştır? Uygulanan idari para cezasının toplam meblağı ne kadardır?

Adana ve çevresinde anız yangınlarının çevre ve hava kirliliğine etkisi üzerine yapılan bir çalışma var mıdır?

Bakanlığınızca doğanın dengesini koruyabilmek adına çiftçilere makine ve mazot desteği sağlanmakta mıdır? Çiftçiye anız makinesi destekleme primi verilmekte midir? Verilmesi planlanmakta mıdır?