Toç Bir-Sen tarafından hazırlanan '2023-2071 Vizyonuyla Tarım' kitabında, 'Tarım İşletmelerinin Sorunları' başlığı ile Türkiye'deki tarım işletmelerinin sorunları fonksiyonlarına göre incelendi.

Konuyla ilgili olarak Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Zeki Bayramoğlu'nun yayınlanan makalesinde tarım işletmelerinde yaşanan yönetim sorununa ve çözüm önerilerine dikkat çekildi.

İŞTE TARIM İŞLETMELERİNDE YAŞANAN YÖNETİM SORUNLARI ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

YÖNETİM BİLİNCİ GELİŞMEDİ!

Tarım işletmelerinde yönetim bilinci gelişmemiştir. Nitekim tarım işletmeleri sosyo-ekonomik bir birim olup, işletmede barınan ailenin sosyal olarak yöneticisi aynı zamanda işletme yöneticisidir. Bu yöneticiler genelde aile reisi olan baba yada en büyük erkek kardeştir. Bu işletmelerde temel öncelik kendi ihtiyaçlarını karşılamak olup, yüksek verimlilikle çalışamamakla birlikte etkin kaynak kullanımına sahip değillerdir.

Türkiye tarım işletmelerinin mevcut yapısı dikkate alınarak yönetim etkinliğinin sağlanması gerekmektedir. Nitekim yapısal dönüşüm çok kısa zaman içerisinde gerçekleşmemekte ve zaman almaktadır. Tarım işletmelerinin bu yapısı ile etkin bir yönetim anlayışının benimsetilmesi ve bunun işletme başarısına yansıtılması için çalışmalar yapılmalıdır.

PLANLAMA EKSİK!

Türkiye tarım işletmelerinde planlama eksikliği mevcuttur. Planlama önceden yapılması gereken işlerin belirlenmesi olarak tanımlanmaktadır. Bir plan dahilinde işletmede işlerin yapılmasının işletme başarısı üzerinde etkisi büyüktür. Ancak yönetim bilincinin gelişmediği küçük ölçekli işletmelerde işletme başarısını etkileyecek işletme planlamasının yapılması da mümkün değildir.

YATIRIM PLANLAMASINDA İŞLETMENİN EKONOMİK PERFORMANSINDAN BAĞIMSIZ HAREKET EDİLİYOR!

Küçük ölçekli işletmelerde yöresel gelenekler dikkate alınarak ve bir önceki yılın ürün fiyatları dikkate alınarak üretim planlaması yapılırken, yatırım planlamasında genel olarak işletmenin ekonomik performansından bağımsız hareket edilmektedir. Bu durum gereksiz yatırımlara ve ya işletmenin gücü üzerinde borçlanmalara neden olmaktadır. Bunun sonucunda da işletme sürdürülebilir olmaktan çıkmaktadır.

EKONOMİK PRENSİPLER DİKKATE ALINMIYOR!

Tarım işletmeleri yöneticileri ve ailesinin işletmeyi ekonomik bir birim olarak kabul etmeleri gerekmektedir. Nitekim işletmenin sosyo ekonomik yapısı gereği işletme ile sahipleri / yöneticisi arasında duygusal bir bağ oluşabilmekte ve rasyonel kararlar alınması mümkün olmamaktadır. İşletmelerin ekonomik prensiplere göre yönetilmesi işletme başarısını olumlu yönde etkileyecektir.

Nitekim serbest piyasada faaliyet gösteren bir firmanın temel amacı kar maksimizasyonu olup, bütün faaliyetlerinde bunu esas alması beklenmektedir. Geçimlik ihtiyaçların karşılanması ile birlikte kar elde etmeyi amaçlayan tarım işletmelerinde bu amaca ulaşmak için gerekli stratejiler uygulanmamaktadır.

SERMAYE KULLANIMI ETKİN YAPIDA DEĞİL!

Tarım işletmelerinde sermaye kullanımı etkin yapıda değildir. Sermaye planlaması işletme ölçeği ve ihtiyaçları dikkate alınarak planlanmalıdır. Ancak tarım işletmelerinde sermaye planlanmasında geleneksel bir yaklaşım benimsenmekte olup, başta arazi yatırımları olmak üzere alet makine ve bina sermayesi yatırımları işletme gereksinimlerinde uzak olarak gerçekleştirilmektedir. Çiftlik sermayesinin planlanmasında, bunların verimliliğini artıracak olan işletme sermayesini yeterliliği belirleyici olmalıdır. Orantısız sermaye yatırımları işletmenin sabit masraflarını gereğinden fazla artırmakta ve uzun dönemde işletme gelirlerini olumsuz etkilemektedir.

GELENEKSEL YÖNETİM TARZI HAKİM!

Tarım işletmelerinde geleneksel yönetim tarzı hakimdir. Nitekim işletmelerin yüzde 85,10'u kendi arazisini işleyen işletmelerden oluşmaktadır. Kiraya ve ortağa arazi işleme oranı düşük iken farklı arazi işleme ve işletme yönetimi bulunmamaktadır. Nitekim mevcut işletme yaklaşımları farklı yönetim şekillerini benimsememektedir. Küçük ölçekli işletmelerin rantabilitesi farklı yönetim anlayışları ile artırılabilir.

Bu yönetim anlayışları kısmı ve bütüncül olarak gerçekleştirmek mümkün olabilir. Nitekim dünyada bunun farklı örnekleri bulunmakta olup, toprak birleştirme, alet makine birleştirme, hayvansal üretimin birleştirilmesi, işgücünün birleştirilmesi ve işletmenin bütün unsurları ile birleşme sağlayarak yeni yönetim anlayışları ile kaynakların etkin kullanımı artırılabilir.

TARIM İŞLETMELERİNİN MEVCUT DURUMUNU ORTAYA KOYAN VERİ TABANI BULUNMUYOR!

Türkiye'de tarım işletmeleri hakkında veri yetersizliği vardır. Bu durum tarım işletmeleri hakkında kamu politikalarının etkinliğini azaltmaktadır. Tarım işletmelerinin mevcut durumu ve üretim potansiyeli hakkında veri tabanı bulunmamaktadır. Tarım işletmeleri Çiftçi Kayıt Sistemi ile kayıt altına alınmakta olup, her yıl kayıt yenilenerek üretim faaliyetleri ve işleme sayıları takip edilmektedir.

TÜİK İLE ÇKS ARASINDA 5 MİLYON HEKTAR KAYIP VAR

ÇKS'ye kayıt yaptıran işletme sayısı yıllık ortalama 2,5 milyondur. Bu işletmelerin işledikleri arazi ise 15 milyon ha olarak gerçekleşmektedir. Ancak Türkiye'de TÜİK tarafında ekilen arazi miktarı 19,8 milyon ha olarak verilmekte olup, kayıtlı olmayan yaklaşık 5 milyon ha tarım arazisi bulunmaktadır. Bugün Türkiye'deki işletme sayısı ve tarım işletmelerinin mevcut durumu hakkında veri tabanı bulunmamaktadır. Ülkesel ve bölgesel etkin planlama için veri tabanına ihtiyaç vardır.