Nadas, tarla toprağının işlenerek belirli bir süre boş bırakılmasıdır. Kuru tarımın yapıldığı bölgelerde su noksan bir faktör olup, genellikle yıllık yağışlar topraktan her yıl ürün kaldırmaya yeterli değildir. Bu nedenle iki yılda bir ürün alınır ve iki ekim yılı arasına bir “nadas yılı" koymak zorunlu olur. Bilhassa kurak ve yarı kurak bölgelerde düşen doğal yağışın her yıl üretim yapmaya izin vermeyecek kadar düşük olması nedeniyle çoğu zaman nadas zorunlu olarak uygulanır. Amaç, nadas yılında düşen yağış sularından bir kısmını toprakta biriktirmek ve ertesi yıl bitkiye yarayışlı olacak su miktarını artırmaktır. Yapılma zamanına ve şekline göre nadasın güz nadası, yarım nadas, tam nadas, kara nadas ve anızlı nadas gibi çeşitleri vardır.

Yıllık yağış miktarı 400 mm'nin altında olan ve yağışların yoğun olarak kış ve ilkbahar aylarında düştüğü, yaygın olarak serin iklim tahılları yetiştiriciliğinin yapıldığı Orta Anadolu, Geçit Bölgeleri ve Güneydoğu Anadolu gibi kurak ve yarı kurak bölgelerde her yıl 4 milyon hektara yakın bir alan nadasa bırakılmaktadır. Bu bölgelerde üst üste tahıl üretimi çoğu zaman yağış eksikliği nedeni ile mümkün olmaz, araya bir yıl nadas sokularak nadası takip eden yılın ekim ayına kadar iyi bir çıkış için toprakta nem biriktirilmeye çalışılır. Böylece tahıl hasadının yapıldığı Haziran-Temmuz aylarından itibaren tarla 14-15 ay süreyle nadasa bırakılır, ancak takip eden yılın EylülEkim ayında tekrar tahıl ekimi yapılır.

Orta ve Güneydoğu Anadolu koşullarında 120 cm toprak derinliğine sahip topraklarda 400 mm yağışa kadar nadas uygulaması ile daha fazla verim alınabilmekte, her yıl ekim yapma olanağı ise 400 mm'nin üzerinde yıllık yağış alan yörelerde başlamaktadır. Toprak derinliği 90 cm'den daha az olan topraklarda transpirasyon ve kılcal hareket sonucu oluşan evaporasyon ile su muhafazası çok güç olduğundan, bu tip alanlarda nadas yerine her yıl üst üste tahıl üretmek veya su tüketimi fazla olmayan nohut, mercimek, aspir, kimyon, yağlık keten gibi bitkileri yetiştirmek daha karlı olabilir.

NADAS ETKİNLİĞİNİ ARTIRMAK İÇİN…

Nadas yılında kısıtlı olan suyu en azami ölçüde toprakta tutmayı, en azından ekim yatağında çimlenmeyi garanti altına alacak kadar bir nem bulundurmayı hedefleyecek şekilde toprak işleme yapılmalıdır. Özellikle toprak işleme yöntemi ve zamanı toprakta su muhafazası üzerine büyük etki eder. Bilhassa kara nadas yerine anızlı nadas veya minimum toprak işleme uygulamaları yaparak toprak ve su muhafazası daha iyi sağlanabilir.

Bu uygulamalarda temel amaç; toprağı gereksiz yere işlememek, toprağı devirerek değil alttan yırtarak işlemek, ilk toprak işlemeyi erken ilkbaharda toprak tava gelir gelmez yapmak, toprak yüzeyini mümkünse malçlı (anız artığı gibi) bırakmaktır. Toprak kaymak bağlamamış ve yabancı otlar zarar verecek boyutta çıkmamış ise ikileme ve üçleme gibi sürümler zorunlu kalınmadıkça yapılmamalıdır.

Çünkü her toprak işlemede toprak sürekli havalandığı ve aşırı ufalandığı için buharlaşma yoluyla su kayıpları artmaktadır. Nadas uygulanan kuru tarım bölgeleri için mümkünse tohumu gübre ile birlikte banda düşüren, ekici ayaklar arasında baskı tekerlekleri bulunan ve bu şekilde arkvari ekim yapabilen ekim makineleri (mibzerler) idealdir. Bu şekilde hem tohum ekim şeridinin üzeri iyice bastırılmış, hem de oluşan arklara daha fazla yağmur ve kar suyu biriktirilmiş olur.

Nadas döneminde tarlaya yağışlarla düşen su en iyi şekilde korunmaya çalışılmalıdır. Bu amaçla toprak işleme ve yabancı ot kontrolü düzenli olarak zamanında ve tekniğine uygun olarak yapılmalıdır. Nadas yılında tarlaya düşen toplam yağışın ekime kadar ancak %20'si toprakta tutulmaktadır (örneğin 500 mm yağış düşmüş ise, bunun nadas süresince ancak 100 mm kadarı toprakta birikir). Yine de tutulan su çoğu zaman iyi bir çıkışa olanak sağlamaktadır