Ziraat Mühendisi Zeooteknist, Nihal Güven, tarimbilgibankasi.com'da yayınlanan değerlendirmesinde damızlık amaçlı yetiştirilen buzağılarda bakım ve beslenmenin ince ayrıntıları anlattı. "Sürümüzün, işletmemizin geleceği olan buzağılarımızı gözbebeğimiz olarak görmeli, itina ile büyütmeliyiz" diyen Güven, şunları kaydetti:

"Yeni doğan buzağının nefes aldığından emin olunmalıdır. Saman çöpü ile burnuyla oynayarak hapşırması sağlanmalı, anne karnında ve doğum kanalında ağzına burnuna dolan sıvı ve parçacıklar uzaklaştırılmalıdır. Kendi sağlığınız için buzağınızın salya, burun akıntısı gibi vücut sıvılarının ağızınıza, burnunuza bulaşmamasına dikkat ediniz. Farklı canlıların vücudundaki bakteriler bizleri öldürebilir.

Doğumdan sonra buzağının göbek kordonu göbekten 5 santim aşağıdan tentürdiyotlanmış makasla kesilmelidir. Kesilen yer tentürdiyota batırılarak dezenfekte edilmelidir. Göbek Fıtığına karşı göbek kordonu güç doğumda kopmuş olabilir. Göbek kordonu, deliği ve çevresi antiseptik solusyonla temizlenmelidir.

ARİ İŞLETMELERDE BUZAĞI ANNESİNDEN UZAKLAŞTIRILMALI

Özellikle ari işletmeler için buzağısını yalayan annenin salyasında bulunabilecek hastalık etmenleri buzağıya geçebilir. Bu durumu engellemek için doğumdan hemen sonra buzağı annenin yanından uzaklaştırılarak kuru, temiz ve havadar bir yere alınmalıdır. Ortam soğuksa mutlaka annenin ve yavrunun üzerine battaniye veya örtü örtülerek üşümesi önlenmeli, bu hassas dönemi kolayca atlatması sağlanmalıdır. Ari işletmeler dışındaki işletmelerde buzağı ilk birkaç gün annesinin yanında bırakılabilir veya direk buzağı kulübesine alınabilir. Annenin yanında kalan buzağının ne kadar süt içtiği tespit edilemez. Oysa buzağının ağız sütünü (kolostrum) içme oranı gelecekteki sağlığını ve dolayısıyla sağlıklı verim vereceği süreyi, yani damızlıkta kullanılacağı süreyi etkilemektedir. Çünkü ağız sütü doğumdan sonra bağışıklık (immun) sistemini güçlendiren, annenin daha önce karşılaştığı hastalıklara karşı vücudunda hazırladığı koruyucu maddeleri (antikorları) yavrusuna aktarmasının yoludur.

SOĞUK SÜT BUZAĞIYI İSHAL YAPABİLİR

Buzağı annesini emecekse, doğum yapan ineğinizin meme başlarını yıkayıp kuruladıktan sonra birkaç damla sütü sağarak meme başlarında birikmiş mikroorganizmaları uzaklaştırılmalıdır. Buzağının mümkün olduğu kadar çabuk annesini emmesi sağlamalıdır. Kendisi ememeyebilir, anne izin vermeyebilir, gerekirse anneyi sağıp anında buzağıya içirilmesi gerekebilir. İçirilen süt memeden çıktığı sıcaklıkta olmalıdır. Soğuk sut buzağıyı ishal yapabilir.

Buzağının emme içgüdüsü süt emdiği dönemde çok kuvvetlidir. Bu nedenle her buzağı tek başına özel bölmede bakılmalıdır. Aksi taktide diğer buzağıların meme, göbek ve yumurtalıklarını emerek istenmeyen sonuçlara sebep olabilirler.

SÜT BİBERONLA VERİLMELİ

Buzağıya süt mutlaka biberonla içirilmelidir. Kovayla süt içirilmemelidir. Sindirim bozukluğuna sebep olur. Buzağınıza biberonla süt içirirken dil hareketlerinin yapıldığından emin olunuz. İlk etapta süt içirirken aceleci olmadan azar azar kısa aralıklarla içirilmesi gerekir.

Buzağının kolostrum sütünden faydalanabilme oranı doğumdan sonraki ilk dakikalarda maksimum seviyededir. Bu seviye saatler ilerledikçe azalarak 24 saatin sonunda minimuma iner. Bu nedenle doğumdan sonraki ilk emişte 200-300 ml, yarım saat içinde toplamda 500 ml sütü içmiş olmalıdır. Doğumdan iki saat içinde 2 lt, ilk 12 saatin sonunda ise ortalama 6 lt süt içmiş olmalıdır.

KOLOSTRUM SÜTÜNE DİKKAT!

İkinci ve üçüncü günlerde kolostrum sütünden 5'er lt olmak üzere, üçüncü günün sonunda ortalama 16 lt içmiş olmalıdır. Eğer annenin sütü yetersizse yeni doğum yapmış ileri yaşlı ineklerin kolostrum sütü buzağıya içirilmelidir. İleri yaşlı ineklerin kolostrumu genç ineklere göre daha koruyucudur.

Buzağının içtiği süt miktarı sağlık durumuna, doğum ağırlığına bağlı olarak değişmektedir. Bu nedenle her buzağı aynı miktarda süt içemez. İçmek istemiyorsa zorlanmamalıdır. İstenmeyen sonuçlara sebep olabilir.

Buzağıya verilecek günlük süt ve mama miktarı buzağı canlı ağırlığının yüzde 10'unu geçmemelidir.

KESİF YEM 4'ÜNCÜ GÜNDEN SONRA VERİLEBİLİR

Dördüncü günden itibaren buzağıya normal süt ile birlikte buzağı başlangıç yemi (kesif yem) ve su serbest olarak verilmeye başlanmalıdır. Kendisi yiyemeyeceği için siz birkaç tane yemi elinizle ağzına vererek tadını almasını sağlamalısınız. Bu birkaç gün sürebilir. Bu işlemi gerçekleştirirken ellerinizin temiz olduğundan emin olunuz. Yem her gün kontrol edilmelidir. Islanacağı için hastalığa sebep olabilir. Hep taze yem ve su verilmelidir. Su kabı her zaman temiz olmalıdır.

Buzağı kesif yemden sonra 4 haftalık yaştan itibaren kaliteli kaba yeme alıştırılmalıdır. Kaba yem mümkünse ince filiz, bol yapraklı, çiçeklenme başlangıcında biçilmiş (%10 çiçeklenmiş) yonca olmalıdır. Böylece buzağı yavaş yavaş ota alışacaktır. Buzağıya verilecek kaba yemin yonca kuru otu olması çok önemlidir. Özellikle buzağılar için en faydalı ot yoncadır.

Buzağı ilk 3-4 ay buzağı başlangıç yemi, 4-5 aylık yaştan itibaren buzağı büyütme yemi yemeye başlamalıdır. Bu süre yemin markasına göre değişecektir. Kendi yemini yapan işletmeler buzağının günlük ihtiyacına uygun olarak yapılacak rasyonla yemi kendileri de yapabilir. Burada dikkat edilecek konu hammaddeler verilirken toz haline getirilmemelidir, kırılmış veya ezilmiş olmalıdır. Toz halinde verilen yem buzağının nefes borusuna kaçarak boğulmalara sebep olabilir.

YEMİN KALİTESİ GELİŞİMİNDE ÇOK ÖNEMLİ

Kesif yem, kaba yem ve su sürekli buzağının önünde olmalıdır. Yem kalitesi buzağı gelişiminde çok önemlidir. Yemin taze, kuru ve yeterli besleyici değerlilikte olması gerekir. Buzağının gelişimi sürekli izlenmeli ve işletme şartlarına en uygun bakım ve besleme yöntemleri belirlenmelidir. Buzağı sütten kesilene kadar gün içinde içeceği toplam süt miktarı öğünlere bölünerek günde en az iki öğünde, mümkünse üç öğünde içirilmelidir. Buzağı erken sütten kesilecek şekilde beslenecekse 1-1,5 ay içinde ortalama 150-200 lt süt içmiş olmalıdır. Beşinci haftadan sonra buzağıya verilen süt dışkının rengi ve kıvamı da göz önünde bulundurularak yavaş yavaş azaltılarak 2 aylık yaşta sütten kesilmiş olacak şekilde kısıtlanmalıdır. Buzağının sütten kesilme döneminde işletme koşullarına göre değişmekle birlikte mutlaka günlük 700 - 1000 gr kesif yem tüketiyor olması gerekir. Buzağınızı gözlemleyerek 2-3 gün üst üste yeterli miktarda yem tükettiğinden emin olduktan sonra sütten kesebilirsiniz. Buzağı sütten kesildiğinde günlük ortalama 500 - 600 gr canlı ağırlık artışı kaydediyor olmalıdır.

Buzağılar sütten kesilerek emme içgüdüsünü kaybedene kadar yaklaşık 15 gün (ortalama 2,5 ay) ayrı buzağı kulübelerinde veya bölmelerde bakılmalıdır.

İLK GÜNDEN İTİBAREN BİLGİLERİ TUTULMALI

Buzağı doğduktan sonra ilk günden itibaren sağlıklı bir şekilde bilgilerinin tutulması gerekir. Doğumdan sonra kulak küpesi takılarak buzağı tartılmalı, doğum ağırlığı ölçülerek kaydedilmelidir. Damızlık birliğe kaydı yaptırılmalıdır. Daha sonra belirli periyotlarla buzağı tartılarak günlük kilo artışı izlenmelidir.

Buzağılar, iyi besleme ve bakım şartları sağlandığında 6-8 aylık yaştan itibaren ergenlik çağına girerek kızgınlık geçirmeye başlamaktadırlar. Normal şartlarda bu sürenin 8-12 aylık yaş olması beklenir. İstenmeyen gebelikleri engellemek için dişi ve erkek buzağıları 4-6 aylık yaşlardan itibaren ayırarak farklı bölmelerde büyütmek gerekmektedir.

Dişi buzağılarda ilk 8-10 aylık yaşa kadar beslenme çok önemlidir. Meme bezlerindeki gelişim bu dönemde oluşur ve gelişim oranı 8-15 aylık yaş dönemindeki gelişmeye göre 3 kat fazla gerçekleşir.

DOĞMADAN İKİ AY ÖNCE AŞI PROGRAMI YAPILMALI

Buzağı doğmadan 2 ay önce veterinerle görüşülerek Buzağı septisemisi, Zatürre, pnomoni, adi ishal gibi mantariyal, viral ve bakteriyel hastalıklara karşı buzağının aşı programları yapılmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır. Dişi buzağı 4- 6 aylık yaş aralığında Brucella Abortus (Yavru Atma) S-19 aşısı yapılmalıdır. Doğum yapmış ineğe de ergin Brucella aşısı mutlaka yapılmalıdır.

Fazla meme başları 1-2 aylık yaşta yok edilmelidir. Buzağı doğduktan sonra boynuz düğmeleri belirginleştiğinde 7-10 günlük yaştan itibaren kostikle veya 2-6 aylık yaşta boynuz tüpü ile yakılarak köreltilmelidir.

Unutulmamalıdır ki buzağı da bir yavrudur. Ters hava akımından, kötü beslemeden korumak, hasta etmemek, aşılarını zamanında yaptırmak gerekir. Aksi taktirde elde edeceğiniz inekten yeterli verimi alamazsınız. İki yıllık emeğiniz, elinizdeki ineğin gelecek 5 yıldaki süt verimi ve sağlıklı geçireceği ömrü tehlikeye atarsınız."