Bütün kalbimle inanarak ifade ediyorum. Tarım Kredi Kooperatifleri Türkiye’nin en önemli tarımsal organizasyonudur.

Hatta kusura bakmasınlar birçok konuda Tarım ve Orman Bakanlığından daha önemlidir. 

Tabi sahadan, tarladan, köyden, çiftinin/üreticinin yanından bakınca böyle…

Ankara’nın (Tarım Kredi Merkez Birliği de dahil) ışıklı salonlarından, apartman maliyetli makam odalarından, milyon liralık makam arabalarından, onlarca saray soytarısının arasından bakınca bu böyle görünmüyor/görünemez.

Onun içindir ki; devlet, siyasetçi ve bürokratlarıyla Tarım Kredi’nin ne olduğunu ne olmadığını bir türlü anlayamıyor/anlayamayacak.

Buna Tarım kredi Kooperatiflerini yönetenler de dahil. 

Böyle bir kadro/vizyon ve konumlanma maalesef ülke çiftçisi ve tarımı açısından yeterli ve doğru bulunacak politikalar oluşturamıyor/icra edemiyor. 

Çiftçi ise bu anlayış ve kadrolar tarafından sistemli bir şekilde çaresiz ve güçsüz bırakılmış durumda.

Bugün çiftçiye hizmet edecek, çiftçinin hakkını savunacak kurumların çoğunluğu başta Ziraat Odaları, birlikler ve kooperatifler olmak üzere çalışanları tarafından işgal edilmiş çiftçinin elinden alınmıştır.

Ve maalesef çiftçi buralarda şekli bir unsur ve  düzmece kongrelerin delegesi durumuna indirgenmiştir. 

Ve bu durum hep bilinen, hep söylenen, herkesin bildiği ve kanıksadığı bir hal olarak ülkenin önünde durmaktadır.

En üzücü tarafı ise çiftçinin/üreticinin bunu kanıksamış kabullenmiş olmasıdır. 

Tarih ve coğrafya tarımsal üretimi yeniden en önemli güç haline getirirken, ülkemiz zamanında sahip olduğu bu güçten sistemli bir şekilde yoksun bırakılmaktadır. 

Daha dün dünyanın tek süper gücü ABD Çin’le giriştiği ticari savaşlarda tarımsal kalemler nedeniyle geri adım atmak zorunda kaldı. 

Bizim ülkemiz ise bulunduğu jeostratejik konumun avantajıyla bu gücü elinde toplamak yerine, dağıtıyor.

Ülkemiz tarımsal alanda özellikle 'çiftçi/üretici' düzleminde geriliyor/geriletiliyor.

Bu güç, Ankara’da serin klimalı devasa odalardan, merkez birliklerinin Bizans entrikaları çevrilen koridorlarından  oluşturulamaz, oluşturulamıyor.

Bu güç Anadolu’nun yakıcı  bozkırlarından, soğuk yaylalarından oluşturulabilir/oluşturulmalıdır. 

Ve işte tam bu noktada Tarım Kredi Kooperatifleri en yaygın teşkilatlanması (yaklaşık 2 bin noktada), 1 milyon ortağı ve 150 yıllık tarihsel derinliği  ile karşımıza çıkıyor. 

Bunu yapabilecek neredeyse tek güç ve organizasyon. 

Amaaaa… 

Yönetenleri dahil, devlet bürokrasisi ve siyasiler bunun farkında değil.

Birazcık farkında olanların ise başka öncelikleri var. 

Daha 2011'de tarihinin en güçlü günlerini yaşayan bu devasa kurum ve güç eski tabirle arpalığa çevrilmiş birilerine makam/imkan/kazanç sağlama aracına dönüştürülmüş ve hızla kan kaybeder hale getirilmiştir.

Bugün kurumun ortak sayısı hızla azalmakta (aktif olanları da), kurum gelenek ve kültürüne sahip kadrolar tasfiye edilmekte, şirketler artık özkaynaklarını kullanamaz yarı felç hale gelmiş kredi yükü altında ezilmekte, çiftçinin aidiyet ve sahiplenme duygusu erozyona uğramakta ve bağı kopmakta olan Tarım Kredi Kooperatifleri ülkenin tarımsal alanda son umudu olmaktan çıkmaktadır.  

Tarım ve Orman Bakanı/bakanlığı, proje bazında ve samimiyet düzleminde iyi bir yerde olmasına rağmen sahada kendisine hızlı hareket etme ve sonuç alma imkanı sağlayacak bu tip örgütlenmeleri süreçlere katamadığından kuru bürokrat gürültüsünün ötesinde bir ses verememektedir. 

Devlet (Bakanlık veya Hükümet değil) eğer konuyu stratejik bir düzlemde ele alacaksa (almaktadır, almak zorundadır) ya başta Ziraat Odaları ve Tarım Kredi Kooperatifleri olmak üzere çiftçi adına ortalıktaki bu kalabalığı terbiye edecek ve asli görevine döndürecek ya da hepsini tasfiye edecek, alanı düzleyecek ve Atatürk’ün yaptığı gibi köylüyü, çiftçiyi, üreticiyi yeniden örgütleyecek.

Aksi takdirde buradan başka bir çıkış görünmüyor. 

Ve burada çiftçiye/ortaklara değil, Hazine ve Maliye Bakanına bile kurumun çiftçi/çiftçi kuruluşu olduğuna ikna edemeyen Tarım Kredi Kooperatifi yöneticilerine sormak lazım; 

Sahi, sizce Tarım Kredi Kooperatifleri nedir?