“Bir de baharlar bilirim
Apartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği bilemeyeceği
Anadolu bozkırlarında İstanbul'dan çıkıp Diyarbekir'e doğru
Tekerleri yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğu ile içen
Cesur otobüs pencerelerinden
Bilinçsiz bir baş kayması ile görülen
Evrensel kadınların iki büklüm çapa yaptıkları tarla kenarlarında
Çıplak ayakları yumuşak topraklara batmış ırgat çocuklarının
Bir ellerinde bayat bir ekmeği kemirirken
Diğer ellerinde sarkan yemyeşil bir soğanla gelen…"
Erdem BAYAZIT

Bu Cuma sabahı Sakarya/Hendek'te tarım işçilerini taşıyan traktörün devrilmesi sonucu 7 tarım işçisi hayatını kaybetti, 20'si yaralandı.

Yıl boyunca, özellikle yaz aylarında defalarca duyduğumuz/okuduğumuz bir haber, hatta ne kadar üzücü ki kanıksadığımız öylesine bakıp geçtiğimiz bir sıradan bir haber!

Soframıza gelen her lokmada onlarca insanın emeği olduğu gibi bazen bu bir lokmanın soframıza konmasında emeğin ötesinde canını veren insanlarımız var. Velev ki biz görmesekte, duymasakta…

Anadolu'nun en fakir köşelerinde en sahipsiz kesimlerinin kamyon, traktör kasalarında, naylon çadırlarda, yarı aç yarı tok, susuz, çalışma koşulları gayri insani, 3-5 işçi çavuşu denilen simsarın elinde köleye dönüştürülmüş yüz binlerce insan “ tarım işçisi" tanımlamasıyla modern zamanların en ilkel şartlarında yanıbaşımızda yaşıyor, daha doğrusu yaşamaya çalışıyor.

Eğitimli, bilinçli ve örgütlü değiller. Tarım işçileri zorba işçi çavuşlarının, duyarsız devlet görevlilerinin ve seçim dönemlerinde kendilerini vitrin malzemesi gören siyasetçilerin vicdanına terk edilmiş durumdalar. Bi de biz varız her lokmasına emeğini, gurbet çilesini, acısını ve hatta canını katan bu Allah'ın gariplerinin varlığından bile haberdar olmayan bizler.

Yolların kenarında bozkırın ortasında yaz sıcağında naylon çadırları gördüğünüzde bir 5 dakika durun ve o çadırlara bir gidin, bir selam verin, suyun acılığına, bulanıklığına bakmadan bir bardak su için, o perişanlığın içinde yarı çıplak çocukların koşuşturmalarını izleyin.

Sonra ışıklı parlak marketlerin raflarına elinizi her uzattığınızda bunu ve traktör kasasında can veren garipleri hatırlayın ve onları hayırla yad edin. Ve bununla da yetinmeyin gıda fiyatlarında küçük oynamalarda büyük tepki gösterdiğiniz siyasetçilere vefa göstermeniz gereken bu emekçiler içinde tepki- yol gösterin.

Bu konuda gerçek bir duyarlılık sahibi olduğunu bildiğimiz Tarım Bakanı FAKIBABA'nın çalışmalarının yeni dönemde daha etkin ve sonuç alıcı bir şekle dönüşmesini umuyoruz.

Ve diyoruz ki “Tarım işçisinin depremi traktör kasasında, devletin depremi adalet terazisinde olur."