ÖZEL HABER

Şeker fabrikalarının özelleştirme stratejisini, Ak Yatırım belirleyecek. Özelleştirme İdaresi, şeker fabrikalarının özelleştirme stratejisinin belirlenmesinde danışmanlık hizmeti satın almak için geçtiğimiz aylarda bir ihale yaptı. İhaleyi Ak Yatırım kazandı. Buna göre Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş bünyesinde bulunan 25 şeker fabrikası, 5 makine fabrikası, Elektromekanik Aygıtlar Fabrikası (EMAF), Tohum İşleme Fabrikası ve Şeker Enstitüsü'nün özelleştirilmesinde izlenecek yol haritasını bir finans kuruluşu olan AK Yatırım belirleyecek.

DANIŞMANLIK HİZMETİ KAFALARI KARIŞTIRDI

Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin TÜPRAŞ ve Türk Telekom'dan ayrı tutulması gerektiğini belirterek, fabrikaların üretici ve işçinin içinde bulunmadığı bir modelle özelleştirilmesine kesinlikle imza atmayacaklarını belirtmesine rağmen Özelleştirme İdaresi'nin şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde yeni bir danışmanlık hizmeti alacak olması kafaları karıştırdı.

KOOPERATİF MODELİ UYGULANMAMIŞTI

Strateji Raporunda, fabrikaların özelleştirilmesinde 'kooperatif modeli' tavsiye edilirken, 'varlık satışı' modeline karşı çıkılmıştı. Ancak ihaleler, 'varlık satışı' modeli üzerinden yapılmıştı. 2009 yılında yapılan ihale, şeker fabrikalarında üretim şartı korunmadığı için Danıştay tarafından, 2011 yılında yapılan ihale ise yine aynı gerekçe ve arsa rantından dolayı dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan tarafından iptal edilmişti.

STRATEJİ RAPORA YENİDEN NEDEN İHTİYAÇ DUYULDU?

2004 yılında hazırlattırılan ve 'kooperatif modelinin' tavsiye edildiği strateji raporu kamuoyundan ve ülkeyi yönetenlerden sır gibi saklanmıştı. Gelinen noktada, Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın üretici ve işçinin içinde olmadığı bir özelleştirme modelinin altına imza atmayacaklarını belirtmesine rağmen ve Özelleştirme İdaresi'nin elinde 'kooperatif modelini' tavsiye eden strateji raporu bulunduğu halde yeni bir strateji raporunun hazırlatılması büyük bir çelişki olarak görülüyor.

Bu çelişki; “2004 yılında hazırlanan strateji raporunda 'kooperatif modelinin' tavsiye edilmesi ve bu raporun deşifre olmasından dolayı mı yeni bir strateji raporuna ihtiyaç duyuldu?" sorularını akıllara getiriyor.

Özelleştirme İdaresi'nin 2004 yılında danışmanlık hizmeti kapsamında hazırlattığı strateji raporunda, özelleştirmede kooperatif seçeneğinin düşünülmesinin uygun olacağı belirtilerek, “Çiftçilerin doğrudan katılımının şeker pancarı işleme endüstrisinin sürdürülebilirliğini sağlayabilecek olması nedeniyle kooperatif seçeneğinin düşünülmesi uygundur" denilmişti. Raporda şunlar kaydedilmişti: “AB bünyesinde şeker pancarı fabrikalarının bazı bölümleri tamamen veya kısmen pancar yetiştiricilerine aittir ve onların kontrolü altındadır. Örneğin Almanya'da Südzuker (üretici kooperatifleri ve çiftçi birlikleri aracılığıyla yaklaşık yüzde 60'ı çiftçilerin kontrolü altındadır) ve Hollanda'da COSUN (doğrudan üyelik şeklinde yüzde 100'ü çiftçilere aittir)"