Boğalar ve yağlı ineklerde daha fazla etkilenme eğilimi gösteren üç gün hastalığı, Afrika, Asya, Avustralya ve Orta Doğunun tropikal ve subtropikal bölgelerde ve son yıllarda Türkiye’de de görülüyor. Üç gün hastalığı, düşük süt verimi, boğaların dölleme yeteneğinde düşme, pazarlamada gecikme ve canlı sığır ihracatında kısıtlamalardan dolayı ciddi ekonomik kayıplara neden oluyor.

ÜÇ GÜN HASTALIĞI NEDİR?

Sığırlarda sokucu sineklerle nakledilen üç günlük ateşli süresi olan hastalık hızlı bir şekilde yayılıyor. Ağır derecede etkilenen hayvanların kondisyonu düşüyor ve süt üretiminde ciddi düşüşler yaşanıyor. Hastalığın ileri seviyesinde gebelikteki inekler düşük yapabiliyor. Sinekler tarafından nakledilen virüs sineklerin bol olduğu yaz aylarında daha sık görülüyor.

ÜÇ GÜN HASTALIĞI BELİRTİLERİ

Hastalığının teşhisi topallık, kas güçsüzlüğü, ağrı, hızlı solunum ve kısa süren ateşin varlığı ile anlaşılıyor. Akut ateşli dönem, özellikle süt sığırlarında aniden ortaya çıkıyor. Isı genelde 40 derecenin üstüne çıkıyor. Hasta hayvanların ortalama yüzde 50'si titriyor. Hasta sığırlar sırtlarını kamburlaştırıp, burunlarından ve ağızdan akan salya ile kafalarını aşağıda tutuyorlar.

ÜÇ GÜN HASTALIĞININ TEDAVİSİ

Hayvanlar genelde tedavi edilmeden iyileşebiliyor. Tedavi olarak ağrı kesici ateş düşürücü, antibiyotik ve vitamin mineral takviyesi ile su banyosu uygulanabiliyor. Üç gün hastalığından korunmak için iki tür aşı da geliştirilmiş ve hastalık öncesi altı aylıktan daha büyük hayvanlara uygulanabiliyor. Hayvanlara yem, vitamin mineral takviyesi yapılması ve hayvanların yetiştirildiği bölgede sivrisinek ve karasinekler ile mücadele edilmesi öneriliyor.