Bilindiği üzere kamuya ait şeker fabrikalarından 14 tanesi Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı olmadan alelacele bir kararla satışa çıkarıldı. Satılacak fabrikalarda üretim şartı 5 yılla sınırlandırılırken, birçok fabrika 5 yıla kalmadan kapanma tehlikesi karşı karşıya kalacak.

Şeker fabrikalarının satılmasıyla ilgili olarak kamuoyunda ciddi endişeler bulunurken, Özelleştirme İdaresi bu endişeleri giderecek hiçbir açıklama yapmadı. Sadece 5 yıl üretim şartı gerekçe gösterilerek güya fabrikalarda üretimin devam edeceği ve çalışanların mağdur olmayacağı yönünde açıklamalar yapıldı.

5 YIL SONRA FABRİKALAR NE OLACAK?

Ancak fabrikalarda üretim şartı neden 5 yılla sınırlandırıldığıyla ilgili olarak kamuoyuna tatmin edici bir değerlendirme yapılmadı. Örneğin 5 yıl sonra bu fabrikalar ne olacak? Satışa çıkarılan 14 fabrikadan zarar eden fabrikalar satılmazsa ne olacak? Bu durumda kar eden fabrikalar satılacak mı? Kar eden fabrikalar satılırsa TÜRKŞEKER'in üretim maliyeti daha da artacak. O zaman ne yapılacak?

ÜRETİM GARANTİYE ALINMADIĞI İÇİN İPTAL EDİLMİŞTİ

Diğer yandan 5 yıl üretim şartı kamuoyuna sanki yeni bir durummuş gibi sunuluyor. 2009 ve 2011 yıllarında yapılan özelleştirme ihalelerinde de 5 yıl üretim şartı bulunuyordu. Ancak şartnamedeki 5 yıl üretim şartının fabrikalarda üretimi garanti altına almadığı için 2009 yılındaki ihaleler Danıştay tarafından, 2011 yılında yapılan ihalelerde dönemin Başbakanı Erdoğan tarafından iptal edilmişti.

GEÇMİŞ ÖZELLEŞTİRMELERDEN FARKI YOK

'Üretim şartı' konusunda 14 fabrikanın satışıyla ilgili yeni bir durum getirilmemişken, fabrikalarda üretimin devam edeceği yönündeki açıklamalar da kamuoyunda haklı olarak karşılık bulmuyor.

Yani şeker fabrikalarının satışıyla ilgili kamuoyunda ciddi kaygılar varken ve bu kaygıları giderecek sağlıklı açıklamalar yapılmazken, bu yöndeki iddiaları 'halkı korkutmaya yönelik ortaya atılmış iddialar olarak' değerlendirilmesi dikkat çekti.

Bakan Fakıbaba, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

KAMUOYU YANILTILMAK İSTENİYOR!

“Şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle ilgili olarak farklı kesimler tarafından getirilen eleştirilerle kamuoyu açık bir şekilde yanıltılmak istenmektedir.

PANCAR ÜRETİMİ ARTTI!

Hükümetlerimiz döneminde, şekerpancarı üretimi azalmamış, aksine üretim geliştirilerek, çiftçilerimizin geliri önemli ölçüde yükseltilmiştir. Nitekim 2002 yılında 16,5 milyon ton olan şekerpancarı üretimi, 2017 yılında 20,8 milyon tona ulaşmıştır. Üretimde yapılan planlama yanında, modern tarım teknikleri ve sulama yöntemleri ile birim alandan elde edilen verim düzeyi ortalama yüzde 50 artmıştır. Böylelikle pancar üreticilerimizin refah seviyesi yükseltilmiştir.

ÖZELLEŞTİRME İLE VERİMLİ ÇALIŞACAK!

Özelleştirme ile; şekerpancarı fabrikalarının daha etkin çalıştırılması ve verimliliklerinin artırılması, böylece üretim maliyetlerinin azaltılması hedeflenmektedir. Üretim maliyetlerinin aşağı çekilmesi, yurtiçi pancar şekeri fiyatları ile dünya fiyatları arasındaki farkı azaltacak, halkımızın pancar şekerini daha uygun fiyatlardan tüketmesine imkân sağlayacaktır. Bunun yanı sıra sektörün rekabet gücü geliştirilecektir.

ÜRETİM TEMEL İLKE OLARAK BELİRLENDİ!

Gerçekleştirilecek özelleştirmede; söz konusu fabrikalarda çalışanlarla, pancar ekimi yapan çiftçilerin korunması ve fabrikalarda üretimin devamlılığı temel ilke olarak belirlenmiştir. Her şeyden önce şunu özellikle belirtmek isterim: Özelleştirme sürecinde, çalışanlarımızın bütün hakları korunacak ve hiçbir mağduriyet oluşmayacaktır.

ÇİFTÇİNİN HAKLARI KORUNACAK!

Çalışanlarımızın yanı sıra çiftçilerimizin de hakları korunacaktır. Türkşeker'e pancar temin eden çiftçilerimiz, mevcut kotaları kapsamında pancar üretmeye devam edeceklerdir. Özelleştirilecek fabrikalara, üretime devam edilmesi zorunluluğu da getirilmiştir. Fabrikayı alacak yatırımcı, şartname gereği kota dâhilinde üretim yapmak mecburiyetindedir.

DEĞERLİ ARAZİLER KAPSAM DIŞI TUTULDU!

Ayrıca fabrikaların, arsası için alınacağı iddiası da yanlıştır. Zira şeker üretimi ile doğrudan ilişkisi bulunmayan arsa ve araziler ihale dışında tutulmuştur. Özelleştirmeyle birlikte Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) üretiminin artacağı iddiası da doğru değildir. NBŞ üretiminde, Kanunla sınırları belirlenmiş bir kota vardır. Bu kota miktarının artırılması söz konusu değildir.

Şekerle ilgili kota yetkisinin Bakanlar Kurulu'na devredilecek olmasıyla ilgili dile getirilen iddialar da tamamen yanlış ve spekülatiftir. Milletimizin seçtiği ve göreve getirdiği bir Hükümetin bütün bakanlarının sorumlu olacağı bir uygulamadan endişe etmek; hem millete hem milletin oylarıyla seçilmiş hükümete hem de hükümette yer alan bütün bakanlara saygısızlıktır.

İZİN VERİLMEYECEK!

Şeker pancarı ve şeker sektörü, ülkemiz tarımı için büyük önem arz etmektedir. Bu sektörün ülke menfaatlerimize uygun olarak yönetilmesi, Hükümetimizin önceliğidir. Bu doğrultuda, şeker fabrikalarımızı, pancar üreticilerimizi ve tüketicilerimizi olumsuz etkileyecek hiçbir uygulamaya izin verilmeyecektir.

HALK KORKUTULMAYA ÇALIŞILIYOR!

Tüm bu gerçekler ortadayken, özellikle bazı muhalif siyasetçilerimiz tarafından üreticilerimizi endişeye, halkımızı korkutmaya yönelik hayal mahsulü birtakım iddialar ve senaryoların dile getirilmesi üzüntü vericidir. Evhamlar üreterek olumsuz algı oluşturmaya dönük bu tür açıklamalar aynı zamanda siyasi ahlaka da sığmamaktadır.

Bu tür söylemlerde bulunan siyasetçilerin; Hükümetimizi, Sayın Başbakanımızı ve Sayın Cumhurbaşkanımızı asılsız iddialarla suçlamadan önce, evvela şapkalarını önlerine koyup sağlıklı bir şekilde düşünmeleri gerekmektedir. Siyasetçilerin görevi, yıpratma amaçlı yalan yanlış bilgilerle ve iftiralarla halkı yanıltmak değil, doğruları söylemek olmalıdır.

MUHALEFETE DEĞİL HÜKÜMETİN AÇIKLAMALARINA İTİMAT EDİN!

Halkımızın, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusunda siyasi mülahazalarla yapılan spekülatif açıklamalara itibar etmemesi ve Hükümetimiz tarafından yapılan açıklamalara güvenmesi önem arz etmektedir.”

TARIMDANHABER