Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Tarım Kredi Kooperatiflerinin zarara uğratılarak çiftçilerin mağdur edildiği gerekçesiyle CHP tarafından hakkında verilen gensoru görüşmesinde Tarım Kredi ile ilgili iddiaları cevapsız bıraktı. Tarım Kredi'nin Tarım Bakanlığı ile hiyerarşik bir bağının bulunmadığını belirten Çelik, teminatsız gönderilen 3 milyon Euro, Harun Aykul ve Romanya'dan yapılan hayvan ithalatına yönelik tartışmalarla ilgili hiçbir açıklamada bulunmadı.

SADECE DENETLEMEKLE YÜKÜMLÜYÜZ!

Çelik, şunları kaydetti: “Şimdi, buraya, gündeme getirdiğiniz konu, 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu'na göre faaliyet gösteren bölge birlikleri ve merkez birliği olan, genel kurulları olan, yönetim kurulları olan, müfettişleri olan, denetçileri olan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığıyla hiyerarşik bir bağı olmayan, Bakanlığın merkezle ilgili ve bağlı kuruluşları arasında sayılmayan, tüzel kişiliği ve özerkliği olan bir kuruluşu buraya getirdiniz.

Bakanlık olarak mevzuat gereği karar alma mekanizmalarında bulunmadığımız ve kararlarına fiilen müdahale etmediğimiz kooperatif ve birlikleri sadece denetlemekle yükümlüyüz. Nitekim Bakanlığımızı temsilen bir denetçi arkadaşımız da orada bulunmaktadır"

Çelik'in gensoru görüşmesinde yaptığı konuşmanın satır başları şöyle:

"Ne yazık ki birçok defa olduğu gibi, birçok bakan arkadaşımızla ilgili olduğu gibi, yine içerikten ve nitelikten yoksun bir gensoruyla karşı karşıya bulunmaktayız.

Her şeyden önce şunu ifade ederek konuşmamı sürdürmek istiyorum: Önergede geçen "kayıtsız kalmak", "sorumluluğu yerine getirmemek", "görevi ihmal etmek", "göz yummak", "zarara uğratmak", "iddialara sessiz kalmak" gibi aslı astarı olmayan değerlendirmeler, on sekiz yıldır bu Parlamentoda bulunan ve bu kürsüden belli dönemlerde hitap eden bir milletvekili olarak, bir siyasetçi olarak ve siyasetin birçok alanında görev yapmış ve ülkesine hizmet gayreti içinde bulunan biri olarak bugüne kadar yapıştırılamadı, bundan sonra da yapıştırılamayacağını özellikle belirtmek istiyorum.

İNSANLAR ONURUYLA YAŞAR

İnsanlar veya insan onuruyla yaşar, onuru için yaşar. Eğer insan onuruyla oynamak bu kadar kolaysa, yukarıda bahsettiğimiz ithamları böyle yüzeysel, gelişigüzel yapabiliyor isek o zaman kendi onurunuzu bir sorgulamanızda yarar var diye düşünüyorum. "Çamur at, izi kalsın." anlayışıyla, araştırmadan, soruşturmadan, çalakalem, "Bir gensoru önergesi verelim." diye bu denetim mekanizmalarının oluşturulmadığını belirtmek istiyorum.

Aslında, değerli arkadaşlar, ben kavgacı bir üsluba sahip bir insan değilim ama bu özensizliği yalnız bu gensoruda değil, birçok olayda da gösterdiğinizi ne yazık ki gözleme imkânını buluyoruz.

SUDAN'DA NE İŞİNİZ VAR?

Şimdi, bakınız "Sudan'da ne işiniz var?" diyorsunuz. Değerli arkadaşlar, NASA uzayda "zinya" denilen bir bitki yetiştiriyor, geliştiriyor yani halk tabiriyle marul. Nerede yetiştiriyor? Uzayda. Uzayı değerlendirmeye çalıştığımız bir dünya atmosferinde, bir dünya hayatında "Sudan'a niye gittiniz?" diye bunu bir itham vesilesi yapıp grup toplantısında bunu konuşmak kabul edilebilir mi?

SUDAN 2014 YILINDA İTTİFAKLA KABUL EDİLDİ

Kaldı ki…2014 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisinde komisyona bir yasa geliyor. Bu tasarı da Dışişleri Komisyonunda görüşülüyor, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri, AK PARTİ milletvekilleri, bütün milletvekillerin ittifakıyla yasal düzenleme oluyor. Genel Kurula geliyor, Genel Kurulda muhalefet, iktidar, 240 milletvekili katılıyor ve ittifakla hep beraber bu yasayı kabul ediyoruz. Neyi? Sudan'da 780 bin hektar arazinin özel sektöre tahsisi…

HAYVAN İTHALATINI GEÇMİŞ İTHALATLARLA SAVUNDU

Burada mukayeseler yaparken canlı hayvan, sığır ithalatını sanki bugün olan bir hadiseymiş gibi takdim etmenizi de anlamakta zorlanıyorum.

Bakınız, rakamları arz ediyorum sizlere: 1969 yılında 654 bin dolarlık et ve hayvan ithalatı gerçekleştirilmiş, 1990'da 123 milyon dolarlık ithalat gerçekleşmiş, 1995 yılında 420 milyon dolarlık canlı hayvan ve et ithalatı gerçekleştirilmiş; 2000 yılında 34,5 milyon dolarlık, 2016 yılında da aynen 1995 yılında olduğu gibi 422 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilmiş. Yani sanki bu ithalatı AK PARTİ keşfetmiş ve ilk kez şimdi ortaya çıkmış gibi takdim etmenizi anlamakta zorlanıyorum.

TARIM KREDİ İLE BİR BAĞIMIZ YOK!

Şimdi, buraya, gündeme getirdiğiniz konu, 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu'na göre faaliyet gösteren bölge birlikleri ve merkez birliği olan, genel kurulları olan, yönetim kurulları olan, müfettişleri olan, denetçileri olan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığıyla hiyerarşik bir bağı olmayan, Bakanlığın merkezle ilgili ve bağlı kuruluşları arasında sayılmayan, tüzel kişiliği ve özerkliği olan bir kuruluşu buraya getirdiniz.

KARARLARINA MÜDAHALE ETMİYORUZ

Bakanlık olarak mevzuat gereği karar alma mekanizmalarında bulunmadığımız ve kararlarına fiilen müdahale etmediğimiz kooperatif ve birlikleri sadece denetlemekle yükümlüyüz. Nitekim Bakanlığımızı temsilen bir denetçi arkadaşımız da orada bulunmaktadır.

Oy hakkı olmaksızın merkez birliğin yönetim kurulu toplantısına katılarak bu denetçi arkadaşımız raporlarını periyodik olarak hazırlamaktadır. Bunun dışında da gerek Bakanlığımın teftiş kurulu gerekse merkez birliğinin teftiş kurulu her türlü iddiaya ilişkin denetimlerini gerçekleştirmektedir. Nitekim personel ücretleri ve şirketlerin yapısıyla ilgili olarak başlattığımız incelemeler şu anda devam etmektedir. Ayrıca Tarım Kredi kendi müfettişleriyle, iddialarla ilgili olarak son bir buçuk yılda yaklaşık 60 denetim gerçekleştirmişlerdir. Bunlardan 17'sinde rapor savcılığa intikal ettirilmiştir. Bu süreçte yaklaşık 710 rutin kooperatif denetimi de gerçekleştirilmiştir. Hâlen 91 kooperatifle ilgili de denetimlerin devam ettiğini özellikle belirtmek istiyorum.

ÜÇ KURUMUN HEDEFİ DE ÇİFTÇİ

Tabii, Tarım Kredi Kooperatiflerinin faaliyetleri, hedefi çiftçi, Tarım Bakanlığının da çiftçi, aynı şekilde Ziraat Bankasının da hedefi çiftçi. Bu yönüyle, bu üçlü sacayağı olarak sistemin sağlıklı bir şekilde çiftçinin lehine çalışması konusunda yoğun bir çalışma içerisinde olduğumuzu, dayanışma içerisinde olduğumuzu da ifade etmekte yarar var çünkü 3 kurumun da hedefi çiftçinin refah düzeyini yükseltmektir.

TARIM KREDİ 600 MİLYON LİRA YATIRIM YAPACAK

Değerli milletvekilleri, 2000'li yıllarda Dünya Bankası raporlarına konu olup küçülmesi ve hatta kapatılması düşünülen Tarım Kredi Kooperatifleri 2017'de 600 milyon TL'lik yatırım yapar hâle gelmiştir. 4 yem fabrikası, badem ve fıstık işleme tesisi, ayçiçeği ve zeytinyağı fabrikaları, çeltik işleme tesisi, 330 bin tonluk lisanslı depo ve sigorta şirketlerini kuran, yeni istihdam oluşturan, çiftçilere düşük fiyatla girdi ve kredi sağlayan, çiftçilerimizin ürettiği ürünü kendi fabrikalarında işleyen bir kurum hâline gelmiştir Tarım Kredi Kooperatifleri.

ÇİFTÇİNİN GİRDİ MALİYETLERİNİ DÜŞÜRMEK İÇİN ÖNEMLİ ADIMLAR ATILDI

Tarım Kredi bu dönemde çiftçilerimizin girdi maliyetlerini düşürmek için önemli adımlar atmıştır. Bakınız, gübre ve yemde -az önce burada ifade edildi- KDV'ler sıfırlandı, ayrıca KDV'yle birlikte yüzde 35'lere varan gübrede bir indirim gerçekleştirmiş bulunmaktadır Tarım Kredi. Hâlen 2015 Aralık ayına göre gübre fiyatları yüzde 18 daha düşük düzeydedir. Bakınız, az önce burada bir arkadaşımız üreyle ilgili dedi ki: "Üre fiyatları Tarım Kredide daha yüksek." Bakınız, tonu piyasada 1.000 lira, Tarım Kredide 926 lira. Hangisi doğru şimdi, hangisine inanalım?

VETERİNERE İNŞAAT SUÇLAMASI

Başka şeyler de söylendi, Lüleburgaz çiftliğinde bir veteriner arkadaşın ismini verdiniz burada. Şimdi, bu arkadaş inşaatta usulsüzlük… Genel Müdürün bilgisi olmadan inşaata başlıyor. Ne yaparsınız siz Tarım Kredi Genel Müdürü olsanız? Şimdi, bu arkadaş bu usulsüz işlemi, işi yapan vatandaş el çektirilmiş, çıkıp burada bunun bilgisine dayanarak görüşme yapıyorsunuz. Doğru değil, bu yaklaşım hiç şık değil. Ayrıca, başka değerlendirmeler yaptınız Bakanlığın yapısıyla ilgili olarak. Doğru bir şey mi arkadaşlar? Yüce Mecliste şimdi, burada bulunan milletvekillerinin tamamının hukukçu olması gerekiyor yasama faaliyetleri yapıldığı için, hukukçu olmayanların tümünün dışarı çıkması gerekiyor. Böyle bir yaklaşım olabilir mi? Mühim olan neticedir, mühim olan icraattır, bunu bilmemiz gerekiyor.

GENEL MÜDÜR 20 BİN LİRA MAAŞ ALIYOR!

Genel müdürün maaşını soruyorsunuz, net maaşı 20 bin lira yani bunun gizli saklı bir tarafı yok ki. Net aldığı maaş 20 bin lira. Burada, Tarım Kredinin yapmış olduğu çalışmalarla 17 şirketin 9'unu kapatmış veya diğer şirketlerle birleştirmiştir ve aynı zamanda, bunun neticesinde, kadroların azalmasından dolayı 2,8 milyon TL, yönetim kurul üyeliklerinde yaklaşık 1,5 milyon TL olmak üzere 4,3 milyon TL'lik yıllık bir tasarruf sağlamıştır Tarım Kredi Kooperatifleri. Onun için değerli arkadaşlar, burada gelişigüzel rastgele bir değerlendirme değil, içerikten yoksun değil, içeriği dolu bir şekilde buraya ben tarımla ilgili gensorunun gelmesini çok arzu ederdim.

YERLİ BESİ İÇİN PROJELERİ HAYATA GEÇİRDİK

Ayrıca, hayvancılıkta ise "Yerli üretim, yerli üretim." diyorsunuz ama ne yaptığımızı inceleyerek burada bu değerlendirme yapılsa isabetli olur. Yani şu anda yetiştirici bölgeler, yetiştirici merkezler, buralara destekler ve damızlık, gerek mandayla gerek küçükbaşla gerek büyükbaşla ilgili açılan merkezlerin amacı nedir? Amacı yerli üretimi artırmaktır yani ithal besiyi değil, yerli besiyi öne çıkararak projeleri biz hayata geçirmiş bulunuyoruz.

Ayrıca, toprak çok önemli tabii tarım hayatında. Toprak önemli, toprağın korunması gerekiyor. "Efendim, şu dönemlerde şu kadar toprak tarımdan çıktı." Bakınız dönemsel olarak, belki en az bu dönemde çıkmıştır ama bunun önemi yok. Bu dönemde az çıkması, geçmiş dönemlerde daha fazla çıkması önemli değil.

1 METREKAREYE BİLE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK!

Netice itibarıyla, 1 metrekarelik bir tarım arazisi bile olsa tarımın dışında kalması hiçbirimizin tahammül etmeyeceği bir yaklaşım olmalıdır. Onun için bakın ne yaptık? Ovaların korunması, ovaların, tarımsal alanların sit alanı ilan edilmesiyle ilgili çalışmalarımızı başlattık. Geçtiğimiz hafta 41 ova daha ilan edildi, buralara çivi çakılamayacak, buralar tarım arazisi olarak korunacak. Bugün itibarıyla 192 ova olmuş oldu, inşallah, bunu ilk hedefte 300 ovaya çıkaracağımız çalışmalarımızı da tamamlamış olacağız.

AR-GE DESTEKLERİNİ ARTIRDIK

Yine, tarımda AR-GE desteklemeleri son derece önemli. AR-GE'dir bizim gelecekte çiftçimizi güldürecek olan. 10 kat AR-GE desteklerimizi artırmış bulunuyoruz. Onun yanında, 50'nin üzerindeki enstitümüzü, laboratuvarlarımızın tamamını özel sektöre açmış bulunuyoruz yani özel sektörün evi gibi, işletmesi gibi bugün enstitülerimiz özel sektöre de hizmet vermeye başlamış bulunmaktadır.

KENDİ ETÇİ TAVUĞUMUZU ÜRETİYORUZ

Yine, etçi tavuk dediğimiz… Yerli etçi tavuk -millî tarım dedik ya- ilk kez bu hattı, 4'üncü hattı Türkiye üretmiştir. Yani Almanya'nın, Fransa'nın veya Amerika'nın civciv ve yumurtalarıyla burada sürdürdüğümüz tavukçuluk dönemine son verilmiştir, kendi etçi tavuğumuzu, kendi hattımızı -ki dünyada 4'üncü hattır bu- şimdi devreye koymuş bulunuyoruz.

Şimdi, burada sık sık buğday ithalatı ve ürünlerimizin yeterliliğiyle ilgili ifadeler kullanılıyor. Arkadaşlar, yağlı tohumların dışında hububatla ilgili, meyvelerle, sebzelerle ilgili yeterliliğimiz yüzde 100'ün üzerindedir, böyle bir problem yok.

BUĞDAYDA HOLLANDA'NIN YAPTIĞINI YAPIYORUZ

Şimdi, siz buğdayı söylüyorsunuz. Buğday ne biliyor musunuz? Şimdi, burada yeri geliyor, Hollanda'yı konuşuyorsunuz, Hollanda'dan örnek veriyorsunuz. Bakınız, Hollanda'da tarımsal hasıla 12,1 milyar dolar, tarımsal hasıla. Bizimki ne kadar? 52,3 milyar dolar. Şimdi, Hollanda'nın tarımsal ithalatı 64 milyar, ithalat. İhracatı ne kadar? 96 milyar dolar Hollanda'nın.

Şimdi, aynen bunun gibi… Bizim, bakınız, bu yıl 22 milyon ton buğdayımız var, yeterliliğin üzerinde ama 12,5 milyar dolarlık buğday ithal ediyoruz, doğru. Peki, neresi yanlış? 21,5 milyar liralık un ihraç ediyoruz, aynı Hollanda'nın yaptığını yapıyoruz.

Değerli arkadaşlar, evet, ifade edilecek, konuşacak çok konular var ama süremiz yetmediği için şunu ifade ediyorum: Tarım Kredideki bütün muhtemel sorunların bile -soru işareti oluşturacak hangi konu varsa- soruşturulduğunu açıkça ifade ediyorum. Konuyu direkt Bakanlığın ilgili ve bağlı kuruluşu olmamasına rağmen çok net bir şekilde belirttiğimi ifade ediyorum ve hakkımda verilen gensoru önergesini takdirlerinize bıraktığımızı ifade ediyor, yüce heyeti saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.