Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesinde düzenlenen “Ziraat Öğretiminin 172. Yılı Kutlama Töreni”ne katıldı. OMÜ Atatürk Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen programda konuşan Bakan Ahmet Eşref Fakıbaba, milli tarımın ve üretimin her şeyden önce geldiğinin altını çizdi.

Fakıbaba, “Tarımsal eğitim öğretim faaliyetlerin 172. yılına ulaştık. Bayram havasında kutluyorum. Bizler cerrahız. Bizde en önemli şey koruyucu hekimliktir. Gıda, tarım ve hayvancılığın sağlıkta ne kadar önemli olduğu biliyorum. Verimlilik ve ihracat çok önemli. Gıda sağlığı da çok önemli. Bizim 1. görevimiz, çiftçiyi bilgiyle ve doğruyla buluşturmak. Hep beraber ele ele verdiğimizde iyi yerlere geleceğiz. 10 Ocak'ta tarımsal eğitimin ilk adımı atıldı. Atatürk, 'Milli Ekonominin Temeli Ziraattir' diyerek, tarımın ülke ekonomisindeki önemini vurguladı. Bu aynı zamanda ülkenin bağımsızlığıdır. Bir ülke kendi gıdasını üretemiyor ve başka ülkelerden gıda alıyorsa tam bağımsızlığını sağlayamamıştır. Bugün ülkemizde 37 ziraat fakültesi var. Tarımda kırsal kalkınmayı gerçekleştirecek olanlar genç arkadaşlardır. Kırsal kalkınma, kırsalda hayat çok önemli ve sağlıklıdır. Maalesef biz, ihmallerden dolayı orada yaşanan ortamı yetersiz bulan insanlar şehirlere geldi. Köyler sahipsiz hale geldi. Kırsal kalkınmayı gerçekleştirdiğimizde göçler tersine dönecektir. Şehirden köylere göç başlayacak. Üniversite olmazsa tarım ve gıdacılık da olmaz. Bu sadece bakanlığın yapacağı işler değil. İlk geldiğim günden veri toprağı suyla, çiftçiyi bilgiyle buluşturacağımızı öğrendik. Böyle olmadığı zaman toprağa zarar vermiş oluruz. Toprak her zaman sulanamayabilir ama çiftçilere daima eğitim vermeliyiz. Bilinçsiz sulama da toprağı zarar verir ve israfa neden olur. Elimizdeki zenginliği torunlarımıza bırakmamız gerekiyor. Bilinçsiz sulama yüzde 60 su kaybına ve toprağın zarara uğramasına neden oluyor” diye konuştu.

“25 YIL SONRA SİLAH DEĞİL GIDA KONUŞULACAK”

Dünyada yaşanan açılığa dikkat çeken Bakan Fakıbaba, “Biz gıdada güvenliği sağlayamazsak, karnımızı doyuramazsak 40-50 gün dayanırız sonra da her şeyi yapar hale gelebiliriz. Her yerde önümüze bir şeyler koyuyorlar. Ben yemiyorum. Önümüzde koyulan şeylerin 4'te 3 yeniliyor yinede. Belki yemek istemiyorum. Çiftçilerim ürünleri çok zor şartlarda üretiyor ama çok kolay tüketiyoruz. Dünyada 800 milyon insanın açlıkla mücadele ettiği yerde önümden yiyeceklerin yarım yarım gitmesi zoruma gidiyor. Bunu anlatmak için yetişmiş akademik kadro ile bilgili insan kaynağına ihtiyaç var. 20-25 yıl sonra silah mı gıda mı diye sorulsa gıda denecek. İstediğiniz kadar silahınız olsa da gıdayı üretmek zorunda kalacağız. Bu nedenle ziraat ve veteriner fakülteleri çok önemli öğretim kurumlarıdır. Tarımsal öğretime başlanan 1846 yılından bu zaman çok yol kat edildi. Bugün gelinen nokta bir son değil, bir başlangıç olarak kabul edilmelidir. Elde ettiğimiz bilgileri daha da ilerleterek tarımı aktarmalıyız. Tarım milli bir olaydır. Tarımımıza özel önem vereceğiz. Hiç ahıra girmeden diploma alan veteriner hekim ve mühendis arkadaşlar var. Veteriner ahıra girip o koku üstüne sinmezse o arkadaş veteriner değildir. Son 15 yılda mühendis ve veteriner hekim sayısını 3 kat arttırdık. Bu yeterli olmayacak bunları daha da arttıracağız. Su ürünleri mühendisleri sayısında da artış yaşanacak. Bütçe imkanları doğrultusunda ihtiyaç olan istihdamı sağlayacağız. Bu sayı şu anda yeterli değil” şeklinde konuştu.

TARIMDANHABER