Edirne'de, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü ile ilgili düzenlenen programa katılan Sezen, Bakan Fakıbaba'ya ve Hükümete sert eleştirilerde bulundu. Çiftçi olduklarını ancak seslerini yukarıdakiler hiçbir şekilde duyuramadıklarını kaydeden Sezen, " Ankara'da yanımızda olacak bürokrat yok. Bana söylesenize Ankara'da Edirne'den kaç tane bürokrat var. Ben vekil olarak 10 tane Edirneli bürokrat göremedim. Meclis'te seçilenlerin yarısı avukattır. Benim bakanım iyi bir genel cerrah, çok düzgün bir adam ama tarımın T'sinden haberi olmadığını öğrendik. Bunları söylemediğimiz sürece hiçbir şekilde tarımda yol almamız mümkün değil" diye eleştirdi.

PANKOBİRLİK ALMALIYDI

Şeker fabrikaların satılmasına da tepki gösteren Sezen, “Şeker fabrikasın alan adamın en az oraya 50 - 100 trilyon yatırım yapması lazım. Pancarı PANKOBİRLİK almalıydı. Ne yaparsa yapsın almalıydı. Baktınız mı kaç tane fabrika kurmuşlar Konya'ya." diye konuştu.

KOMİSYON DA DERDİMİZİ ANLATAMIYORUZ

Geçen yıl buğdayın 91'den 94 kuruşa çıkarıldığını söyleyen Sezen, konuşmasına, şöyle devam etti: “Sebebi çok açıktı. Biz tarım kesimi olarak hiçbir şeyimizi sır olarak tutamıyoruz. Yıllardır konuşuyoruz, ben bu odaya 25 senedir gidip geliyorum, konuşmadan öteye de gidemiyoruz. Soruyorum Türkiye'de tarım komisyonunda kaç tane çiftçilik yapan arkadaşımız var? Bunlar hep beni derinden yaralayan konular. 25 tane komisyon üyemiz var. CHP, MHP, HDP ve AK Parti'den toplam 25 üye var. Bunlarından içinde bakın bakalım kaç kişi çiftçilikle geçiniyor. Tamamen işin dışında olan arkadaşlar komisyon üyesi. Biz derdimizi komisyonda dahi anlatamıyoruz. Derdini komisyonda anlatamayan bir toplumun ne kadar öbür tarafta sahip çıkılacağı açıkça ortadadır."

HEPİMİZ SUÇLUYUZ

"Bu ortamda tarımda desteklemelerin çok doğru yapılması lazım" diyen Sezen, “ Ama Türkiye bu işi yıllardır yanlış yapıyor. Genç çiftçilerimize 6'şar tane düve verdik, 30 bin lira da para verdik. Ben inanıyorum ki, o işletmeleri takip ediyorsanız bakın yüzde 90'ı boşa gitmiştir. Orada başarı böyle sağlanmaz. Adamın 5-10 dönüm tarlası yok, sapı samanı yok, yemi yok biz o adama hayvan veriyoruz. Burada hepimiz suçluyuz. Amaç genç çiftçilerin tekrar köye döndürülerek bu işin özendirilmesiydi bu proje. Ama o 6'şar düveye acıyorum. O 6 düve gerçekten bu işi yapan, 20-30 baş hayvan bakan insanlara verilseydi bugün en azından 15'er baş olurdu. Bunları bir türlü aşamadık. Önce çuvaldızı kendimize, iğneyi de başkasına batıracağız" ifadelerini kullandı.

TARIMDAN HABER