Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) ve Polatlı Ziraat Odası'nın düzenlediği "Hasat Bayramı"nda konuşan Bayraktar, üreticinin tüccarın eline bırakılmaması için TMO'nun gerekirse bayramda dahi alım yapması gerektiğini söyledi.

TZOB ve Polatlı Ziraat Odası “Hasat Bayramı" etkinliği düzenledi. Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan hasat bayramına TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar da katıldı. Bayraktar, tarım ve hububatla ilgili açıklamalarda bulundu ve biçerdöverle buğday hasadı yaptı. Beslenmede çok önemli bir yeri olan tahılda, İç Anadolu Bölgesi'nin ülkenin tahıl ambarı niteliğinde olduğunu belirten Bayraktar, buğday üretiminin üçte birinin İç Anadolu'da yapıldığını, tahıl hasadının ülkemiz tarımının en önemli faaliyetlerinden biri olduğunu belirtti.

Buğday Fiyatları Yüzde 15 Düştü

Hasat sırasında oluşan dane kaybına da dikkat çeken Bayraktar, biçerdöverlerle ilgili gerekli teknik özelliklerin yapılması gerektiğini kaydetti. Buğday fiyatlarının geçen seneye göre düşük olduğunu dile getiren Bayraktar, “Buğday fiyatı Polatlı'da geçen senenin altında. Arpada da durum pek farklı değil. Fiyatlar geçen senenin yüzde 15 altında. TMO'nun sürekli ve hızlı alım yapması da çok önemlidir. Gerekirse Pazar günleri ve bayramlarda çalışarak çiftçimizi toplayıcıların eline bırakmamalıdır" diye konuştu.

TMO, Çiftçimizi Kapısında Bekletmemelidir

TMO'nun biraz gecikmeyle de olsa müdahale alım fiyatını açıklamasının, üreticiyi tüccarın eline bırakmamasının olumlu bir gelişme olduğunu vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:

TMO'nun sürekli ve hızlı alım yapması çok önemlidir. İl merkezleri dışında, üretimin yoğun olduğu ilçelerde de geçici alım merkezlerinin kurulması üreticimizin mağdur olmasını önleyecektir. Hasadın yoğun olarak yapıldığı bu günlerde TMO, alım merkezlerini artırarak, Cumartesi günleri yaptığı gibi Pazar ve gerektiğinde bayram günleri de çalışarak, hasat döneminde ürününü acilen satmak zorunda olan çiftçilerimizi toplayıcıların eline bırakmamalıdır. Bu ortamda TMO'ya daha fazla görev düşmektedir. Ofis, ödemeleri aksatmadan zamanında yapmalı, çiftçimizi kapısında bekletmemelidir. Çiftçimize sıkıntı çıkarılır, ödemeler geciktirilirse fiyatlar daha da aşağı düşer. TMO'yu bu manada uyarıyoruz. Bunlar yapılmazsa, TMO'nun fiyat açıklaması bir şey ifade etmeyecektir. Gecesini gündüzüne katarak kazandığı her kuruş helal olan üreticinin geliri, yüksek maliyet fiyatlarının altında ezilmemelidir.

Kaybettiğimiz buğdayla, Yunanistan'ın tüketimi karşılanır

Bitkisel üretimde üretim ve kullanımdaki kayıpların da büyük boyutlara ulaştığını vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti: “Büyük bir emekle ürettiğimiz ürünleri, toplamadan kaybediyoruz. Yolda, depoda, tezgahta kaybediyoruz. Tüketemeden çöpe atıyoruz. Büyük bir savurganlık var. 2013-2014 döneminde, 1,2 milyon tonu üretimde ve 600 bin tonu kullanımda olmak üzere 1,8 milyon tonun üzerinde buğdayı kaybettik. Bu rakam, 8-10 milyonluk bir ülkenin ihtiyacını karşılayabilecek kadar büyük. Kaybettiğimiz buğdayla, Yunanistan'ın ya da Bulgaristan'ın tüketimi karşılanır. Bu büyük bir israf ve günahtır. Dünyada bu kadar aç insan varken, 805 milyon insan açlık çekerken, üretim ve kullanımda bu kadar buğday kaybetmenin izahını yapmamız zor.

Ülkemizde Kalite Sorunu Var

“Nitekim, ülkemizde buğday üretiminde bir kalite sorunumuz vardır. Bu kalite sorununu çözemediğimiz için, yurtdışından 4,2 milyon ton buğday alıyoruz" diyen Bayraktar, Türkiye'nin toplam 4,7 milyon ton da buğday karşılığı buğday ürünü ihraç ettiğini, un ihracatında dünyada bazen birinci, bazen ikinci olunduğunu, çok önemli düzeyde makarna, bisküvi, pastacılık ürünleri ihracatı bulunduğunu belirtti. Bayraktar, “bu ürünlerde kullanılacak kaliteli buğdayı da üretebilsek, buğday ithal etmek durumunda kalmayız. Üretimde ve kullanımda gerçekleşen kayıpları önlemek, kaliteli buğday üretmek, milli ekonomiye katkıyı artırmak konusunda siz emekçi çiftçi kardeşlerimize de büyük görev düşmektedir" diye konuştu.