Bugünlerde çoğu işletme mısır silajı yapımını tamamladı. Halen bazı bölgelerde de silaj yapımı devam etmektedir.

Uzun yıllar mısır silajı olmadan besleme yapmanın ve beslemeyi ucuza mal etmenin zor olduğunu anlattık. İleri hayvancılık uygulamaları yapılan illerimizde silaj yapımında miktar olarak önemli ilerlemeler kaydedildi. Alınan bu mesafe oldukça sevindiricidir.

Sahada gittiğim çoğu işletmede hayvanlar silajla besleniyor. Bununla birlikte silaj kalitesi ve besleme düzeyi ile ilgili ciddi farklılıklar bulunmaktadır. Hatta kalite olarak kötü olduğu için yedirilmemesinin yedirilmesinden daha hayırlı olan silajlara rastladım.

Silaj hakkında yazılacak oldukça çok fazla konu var. Belki birkaç yazıyla bunlar hakkında görüşlerimi sunabilirim. Silaj yapılacak materyalin seçimi, içerdiği rutubet oranının ayarlanması, silaj yapım işlemi, katkılar, paket silajlar gibi konular hakkında çok sayıda soru soruluyor. Bugünlerde silaj yapımı çoğunlukla tamamlandığı için silaj ne zaman açılmalı, nasıl yedirilmeli ve yedirilirken nelere dikkat edilmeli gibi sorular üzerinde durmak istiyorum.

Silaj hayvanlara tüm yıl yeşil yem yedirmek amacıyla hazırlanan, rasyonu nemlendiren ve hayvanlar tarafından sevilen, iştahla tüketilen bir yem maddesidir. Yeşil yemlerin veya su içeren yem maddelerin uzun süre muhafaza edilmesi sadece silaj yapımı ile mümkün olmaktadır. Evimizde yaptığımız turşu gibi olduğunu düşünmek lazım. Besin madde içeriği orijinal yeşil yem maddesine göre hafifçe değişmektedir.

Yetiştiricilerimiz tarafından en çok sorulan sorulardan birisi silaj yapıldıktan sonra ne zaman açılacağı üzerinedir. Her türlü özelliği normal olan ve uygun şartlarda yapılarak üzeri hava almayacak şekilde çok iyi kapatılmış olan mısır silajı yapıldığının ilk günü her ne kadar iyi sıkıştırılmış olsa da içerisinde az miktarda bulunan havayı tüketir. Bu dönemde silo içi sıcaklık yaklaşık 35 °C civarına çıkarak ısınır, sıkıştırılmış silaj silonun önünden su salmaya başlar.

İkinci günden itibaren hava ile yaşayan bakteriler ölür, havasız ortamda çalışan ve çoğalan bakteriler artmaya başlar. Bu durum sıkıştırılan bitkinin asitliğini yani ekşimesini artırır ve silaj yavaş yavaş oluşmaya başlar. Sonuçta asitlik son olabileceği en son noktaya gelir. Bu süre silaj yapıldığı günden itibaren 21 gün yani 3 haftayı bulmaktadır. Bu noktada silaj içerisinde artık hiçbir bakteri yaşayamaz. Eğer biz her şeyi düzgün yapar ve silajın muhafazasını hava almadan sağlarsak, bu silaj 10-15 yıl bozulmadan kalabilir.

Çiftliklerde gördüğüm en büyük sıkıntı silajın uygun şartlarda yapılmaması, hiçbir yerinden nokta kadar da olsa hava almaması için iyi kapatılamaması ve açıldıktan sonra hava almış silajın kısa sürede yedirilmemesidir.

İyi sıkıştırılmamış ve üzeri hava almayacak şekilde kapatılmamış silajda asitlik istenilen hızda ve seviyede gelişemez. Yani asitlik yeterli gelişemeyeceği için silaj oluşumunu tamamlayamaz, içerisinde hastalık oluşturan bakterileri üretir. Siz hayvanınıza silaj yedirdiğinizi zannederken aslında hayvanlarınızın hasta olmalarına sebep olabilecek bir yem maddesi yedirmiş olursunuz.

Bu gibi silajlara biz bozuk silaj demekteyiz. Bunların kullanımında bazı kısıtlamalar yapmak zorunda kalırız. Aksi taktirde bunlardan gelecek toksinler hayvanın barsak, karaciğer ve böbrek gibi önemli organlarını etkileyerek hastalandırırlar. Gördüğüm kadarıyla işletmeler çoğunlukla bunun farkında değiller. Bu toksinler her zaman şiddetli hastalık yapmazlar, çoğunlukla verimi düşürebilir, üremeyi olumsuz etkileyebilir ve ilerleyen zamanda da hayvanları hastalandırabilirler.

Bu durum oldukça önemlidir. Çünkü gördüğün kadarıyla birçok işletmenin silajında iyi sıkıştırma ve kapatma yapılmaması sebebiyle asitlik yeterince gelişmediği için silajda yanık ve küflü bölgeler bulunmaktadır.

Daha vahimi bu bozulmuş silaj bölgeleri hayvanlara hiçbir önlem alınmadan yedirilmektedir. Bu tip silajların geneli için de kaliteli demek zordur. Bu silajlarda sıcaklık 50 °C'yi geçmekte, içerinde besin maddesi yüksek olsa dahi yandığı için hayvan bunları değerlendirmekte güçlük çekmektedir.

Yetiştiricilerimize bu silajları yedirirken dikkat etmeleri gereken birkaç önerim bulunmaktadır.

Eğer çevrenizde iyi bir laboratuvar ya da bu konuda hizmet veren uzman varsa, numune aldırıp asitliği ve besin maddelerini ölçtürerek besleme yapınız. Asitliğin ölçüsü olan pH dediğimiz analiz sonucu mısır silajı için 3.8-4.2 arasında olmalıdır.

Bu aralık kaliteli bir silajınızın olduğunu, hayvanlarınıza rahatlıkla yedireceğinizi gösterir. Eğer silaj pH'sı 4.5'ten yukarı çıkmışsa silajın hazırlanması ve havasız ortamda saklanmasıyla ilgili bir problem olduğunu gösterir. Yonca ve fiğ silajları için ise pH 4.5 değeri uygundur, rutubet içeriklerine göre 5.0'ın altındaki değerler de normal karşılanabilir.

Bu analiz oldukça basit ve her yerde yaptıracağınız basit bir analizdir. Silaj numunesini aldıktan sonra naylon poşete koyarak, içindeki havayı çıkartmayı ve hızlı bir şekilde buz ile soğuk ortamda laboratuvara ulaştırınız. Silajın çok hızlı, birkaç saatte kızışan ve bozulan bir yem maddesi olduğunu unutmayınız.

Bazı işletmelerde komşu köyden veya çiftlikten beton veya düz siloda basılı bulunan silajlardan kamyon veya traktörler getirildiğini ve bu silajın bir haftaya yayılan bir sürede yedirildiğine rastlamaktayız. Bazı işletmelerde de silaj silodan kepçeyle bir günlük olarak alınmakta veya yığılmaktadır. Bunlar hayvanınız için oldukça tehlikeli uygulamalardır. Bu durumda silajınız hızla kızışır ve içerisinde hastalık bakterileri toksin üretirler.

Yedirilme amacıyla veya sebep her ne olursa olsun hava almış silaj 6 saat içerinde hayvanlara verilmesi lazımdır. Aksi takdirde bozulur ve hastalık oluşturur. Bunu çok basit olarak test edebilirsiniz. Hayvanların önüne sereceğiniz silaja elinizi sokunuz, eğer ısısı artmışsa veya yanmaya başlamışsa silajın yedirilmeden önceki hazırlama süresini tekrar gözden geçiriniz.

Bazı silajlar da siloda kızışmazlar ama hayvanların önüne diğer yem maddeleriyle serildikten sonra gün içinde kızışırlar. Bu durumda da tüm yem hazırlama işlemlerini ve süresini gözden geçiriniz.

Paket silaj hariç siloya basılan silaj bir yerden başka bir yere aktarılamaz. Silaj hava almamalıdır, yedirilinceye kadar bu özelliğini sürdürmelidir. Bazı ticari firmalar kaba yem, fabrika yemi ve silajı karıştırarak hayvanların önüne direkt serilen TMR yemler yapmaktadırlar. Üreticiler bu yemlere oldukça dikkat etmelidirler. Kızışmış olmaları onların bozulduğunu göstermektedir.

Yetiştiricilerimizin en çok sorduğu konulardan birisi de ne kadar silaj yedirilebileceği yönündedir. Kaliteli mısır silajı yüksek verimli süt ineklerinde günde 25 kg'a kadar yedirilebilir. Eğer kaliteli değilse veya yedirilinceye kadar kızışma yaşıyorsanız bu miktarı düşürünüz.

Özellikle silajınız küflü ise veya yanık bölgeler varsa silaj tüketimini 15 kg'a kadar sınırlayınız. Eğer ölçüm yaptırdığınızda pH 4.5'in üzerinde çıkmışsa silaj miktarını kısıtlayınız. Türkiye şartlarında silajda bozulma riski yüksek olduğu ve küflü-kızışmış silaja fazlaca rastlandığı için hangi miktarda yedirirseniz yedirin toksin bağlayıcı kullanmanızı tavsiye edebilirim.

Silajı 3 aylıktan büyük hayvanlara yedirmenizi önerebilirim. Buzağı ve kuzularda fazlaca önerilmemektedir. Düveler ve genç yaştaki besi hayvanlarına da yedirebilirsiniz. Düvelerde ve kurudaki ineklerde yağlanmaya yol açabileceği unutulmamalıdır. Koyun ve keçilere de 100 kg canlı ağırlık için günde 2 kg silaj yedirebileceği formülüne göre kendi hayvanlarınıza yedireceğiniz silaj miktarını hesaplayabilirsiniz.

Eğer hayvancılıkta ileri ülkeler gibi hayvancılık yapacaksak, bu konuda iddialı olmak istiyorsak silajsız besleme olmayacağını bilmemiz lazım. Son yıllarda verilen teşviklerin olumlu etkisiyle de silaj üretimimizde önemli artışlar gerçekleşmiştir.

Miktar olarak artış sağlamakla birlikte henüz yeterli kaliteyi tutturduğumuz söylenemez. Bozuk silaj yedirmenin etkisini de göz ardı etmemeliyiz. Bu konuda paket silajlar üzerinde de başka bir yazıda ayrıca durmak istiyorum. Gördüğüm kadarıyla yapımında ve kalitesinde ciddi problemler bulunmaktadır. Paketlenen her ürün silaj değildir, uygun şartlarda yapılması ve muhafaza edilmesi gerekmektedir.

Süt fiyatlarının büyük sorun olduğu, üreticinin zararına da olsa sütünü satmak için mandıra aradığı bu günlerde ekonomik beslemenin büyük önemi bulunmaktadır. Ekonomik besleme için de silaj şarttır. Silaj olmadan ekonomik besleme artık imkânsızdır.

Burada da kaliteye ve silaj beslenmesinin kurallarına dikkat etmemiz gerekiyor.