Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Ahmet Atalık, ithalat ve ihracaat rakamlarını inceleyerek tarım ve gıda endüstrisinin röntgenini çekti. Atalık, “Tohum üretiminde ciddi artış var ama anavatanı Anadolu olan buğdayda bile dışa bağımlıyız” dedi. Atalık'ın, TÜİK dış ticaret verilerine dayanarak hazırladığı rapora göre, üç yılda yurtdışından aldığımız saman için 40 milyon lira ödedik. Gıda maddeleri ticaretiyle 16.3 milyar TL'lik kazanç sağlansa da, gıda üretiminde kullanılan hammadde verilerine bakıldığında 2.1 milyar TL'lik açık olduğu ortaya çıktı. Tarım arazilerinin yarıdan fazlasında tahıl ve en yaygın olarak buğday ekilse de buğday ithalatı bir önceki yıla göre 800 bin ton arttı ve 3.8 milyar TL'lik buğday ithal edildi.

Rapora göre mısır ithalatı da artış gösterdi. Türkiye geçen yıl yurtdışından 2.1 milyon ton mısır aldı. Mısıra ödenen rakam 1.6 milyar TL oldu.

İTHALAT ARTIYOR

Rapora göre, “1980'li yılların sonlarında dünyanın en önemli kuru baklagil üreticisi ve ihracatçısı iken, 2008 yılından itibaren artık net bir ithalatçı ülke olduk. Kurubaklagil ithalatımız 2016'da 467 bin tondan, 2017'de 571 bin tona, ödenen miktar da 1.2 milyar TL'den, 1.6 milyar TL'ye yükseldi. Önemli bir tekstil ülkesiyiz ama tekstilin hammaddesi pamukta da dışa bağımlılığımız artarak devam etti. Pamuk ithalatı 2016'da 821 bin tondan, 2017'de 914 bin tona, ödenen miktar da 3.7 milyar TL'den, 6.1 milyar TL'ye yükseldi.”

4 MİLYARLIK SIĞIR İTHALİ

Rapora göre 2016'da 494 bin baş olan sığır ithalatı, 2017'de 896 bin başa; ödenen miktar da 1.7 milyardan, 4 milyar liraya yükseldi. Aynı dönemler için koyun ithalatı da 5 bin baştan 281 bin başa, ödenen miktar da 2.1 milyon TL'den, 137.7 milyon TL'ye yükseldi. Raporda şu önerilere yer verildi:

“Tarımsal üretim maliyetinin düşürülmesi için büyük bölümü ithalata dayalı girdilerin ciddi anlamda desteklenmesi gerekmektedir. Yerel tohumların muhafazası ve üretiminin yaygınlaştırılması desteklenmelidir. Üretimi canlandıracak sulama ve arazi toplulaştırma gibi altyapı yatırımları çok hızlı bir şekilde tamamlanmalıdır. Meralar, ovalar ve tarım arazilerinin tarım dışı amaçlı kullanılmasının önüne geçilmelidir. Artan nüfusumuz ve iklim değişikliği karşısında her bir metrekare tarım arazisine ve meraya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu unutulmamalıdır. ”

TARIMDANHABER