Hükümetin et, bakliyat, hububat ürünlerinde gümrük vergilerini düşürdüğünü ve ithalata karar verdiğini yazan Yıldırım, kararın kısa vadede enflasyonu dengeleyici, fiyat artışlarını durdurucu hatta düşürücü etki yapacağının açık olduğunu vurguladı. Yıldırım, “Bunun bedeli ise ithalata giden para, yerli üretimde dengelerin bozulması ve belki de kalıcı bir şekilde ithalata bağımlılığın oluşması ve artması olacak. Böyle bir bağımlılık oluştuğu oranda ekonomiye kalıcı maliyeti o derece artacak" şeklinde yazdı.

Yıldırım, şunları kaydetti:

“Et fiyatlarını ele alalım. En çok tüketilen dana eti bir yılda 38 liradan 43.5 liraya çıktı ve yüzde 14.4 arttı. Yüzde 10.90'lık TÜFE'nin üzerinde. Zaten pahalıydı ve dünyanın 2.5-3 katı fiyatına et yiyorduk, daha da pahalı hale geldi. Genel enflasyon düzeyinden dörtte bir daha fazla artışla karşı karşıyayız. Koyun eti fiyatında durum vahim. 33.4 lira olan kg fiyatı bu haziranda 43.8 liraya çıktı ve yüzde 31 arttı. Koyun eti dana eti fiyatını geçti.

DANA ETİNDE FAZLA İLERİ GİDEMEYENLER YOLLARINA KOYUN ETİYLE DEVAM ETMİŞ OLABİLİR!

Sanki dana etini pahalı bulanlar koyun etine yüklenmiş, kadın erkek hiç bir ayrım olmadan herkes kebap yemiş. Halbuki durum öyle değil, ikisi de kırmızı et ama tüketim alışkanlığı bakımından arada fark var. Kokusu nedeniyle kadınlar koyun etini pek sevmiyor. Geriye spekülasyon kalıyor. Dana etinde fazla ileri gidemeyenler yollarına koyun etiyle devam etmiş olabilirler. Bir de tabii, üretimi bol, arzı tüketimden daha çok olan beyaz et tavuk eti fiyatlarının yüzde 20'lik artışını da yine bu hesaba katmak gerekebilir.

TARIMDAN HABER