CHP Milletvekili Gaytancıoğlu, Tarım Kredi Kooperatifinin iyi yönetilmediğini vurgulayarak, “buradan tekrar soruyorum: Genel Müdürün maaşı acaba Bakanın dediği gibi indi mi? Yönetim Kurulu Üyelerinin maaşlarını hala merak ediyoruz. İşsiz sayısı 7 milyona ulaşmış bir ülkede, asgari ücretin bin 404 TL olduğu bir ülkede, insanlar geçinemezken bu arkadaşların maaşları neden bu kadar yüksek?" ifadesini kullandı.

AKP'nin Genel Müdürlüğü Mü?

Gaytancıoğlu, “Tarım Kredinin başka bir sorunu, Tarım Kredi'nin bazı şirketi var. Bu şirketlerin yönetim kurulu üyeleri var. Tarım Kredi'nin şirketlerinin olması çok normaldir. Yönetim Kurulu üyelerinin olması çok normaldir. Bunların genellikle çiftçilerden oluşması gerekir. Çiftçilerin de bir partisi olmaması gerekir. Bakın, Tarım Kredi Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Üyelerinden birisi Şemsettin Emir, Edirne Eski AKP Milletvekili. Diğeri Yaşar Ataç, 25 ve 26'ıncı Dönem AKP Niğde Milletvekili Adayı. Sonra Ramazan Arkan, AKP üyesi. Ali Rıza Özdemir Gübretaş Yönetim Kurulu Üyesi AKP Eski Belediye Meclis Üyesi. Yani 6 kişiden 4'ü AKP'li. Yani burası Tarım Kredi Kooperatifi mi, AKP'nin oluşturduğu bir genel müdürlük mü?" açıklamasını yaptı.

Ajansa Da Tam 660 Bin 800 TL Ödediler!

Tarım Kredi Kooperatifi'nin satın aldığı ve sonrada ismini değiştirmek için yarışma açtığı sigorta şirketine de işaret eden Gaytancıoğlu, “Günümüzde böyle bir yarışmayı duyurmak çok mu zordur? Hele Tarım Kredi gibi gazetesi olan bir çiftçi kuruluşunun böyle bir yarışmayı duyurması çok mu zordur? Gazetenize bir ilan verirsiniz, bir isim yarışması düzenliyoruz dersiniz. Ama nedense bir ajansı seçtiler. Ajansa da tam 660 bin 800 TL ödediler. Çiftçinin parasıyla ödüyorlar bunu. Biz de CHP olarak bunu neden ödüyorsunuz diye sorduk. İsim yarışması sonucunda hangi isim birinci çıktı? Bilmiyoruz. Yönetim Kurulu toplanıyor, Bereket Sigorta olarak bir isim buluyorlar. Yani isim yarışması sonucunda kime 20 bin TL verdiniz? Kime mansiyon ödülü verdiniz? Onu da inanın bilmiyoruz" değerlendirmesini yaptı.

Tarım Kredi Kooperatifi'nin Et ve Balık Kurumu'yla ortaklaşa ithal ettikleri hayvanların bir kısmının telef olduğunu da söyleyen Gaytancıoğlu, şunları kaydetti:

Darbeden 3 Gün Sonra 3 Milyon Euro'yu Bir Şirkete Çıkartıyorlar!

“Tarım Kredi Kooperatifi maalesef Et ve Balık Kurumu'yla ortak olarak bu hayvanları ithal etti. Bu hayvanlar erkek hayvan ve gördüğünüz gibi çamur içerisinde perişan vaziyette. 5 bin tanesi ilk partide 750 tanesi öldü, 8 bin tanesi ikinci partide 800 tanesi öldü. Tabi ölünce basına yansıyınca biz hemen girişimde bulunduk. Soruşturma açtılar ve bir suçlu buldular. Yıllarca Tarım Kredi Kooperatifleri'nde veteriner olarak çalışmış Recep Yamaç isimli bir arkadaşımıza suçu yıkmışlar. Görevden el çektirmişler. Ama bu hayvanları ithal ederken bakın ne yapmışlar. Darbeden 3 gün sonra 3 milyon Euro'yu bir şirkete çıkartıyorlar. Şirketin merkezi Macaristan'da. Fakat hayvanlar bir türlü gelmiyor. Niye gelmiyor diye merak ediyorlar. Sonrasında başka iki şirket daha kuruluyor. Birisi Letonya'da, diğeri Estonya'da. Bu şirketler ilk kurulan şirketin 3 milyon Euro'sunu ödüyorlar Tarım Kredi'ye. Nasıl bir ilişkiyse? Bu ilişkilerin arkasında bir isim var. Bu isim herkes tarafından biliniyor, ben de buradan CHP olarak soruyorum. Kimdir bu Harun Aykul. Harun abi olarak biliniyor. Hayvan ticaretinde bu işleri yapan kişi olarak biliniyor. Hayvanların bulunup Türkiye'ye getirilmesinde sözüm ona simsarlık yapan birisi. Herkes biliyor ama kim olduğunu bilmiyoruz.

Peşini Bırakmayacağız!

Biz CHP olarak bu olayların hiçbirinin peşini bırakmayacağız. Türkiye tarımının neden kötü durumda olduğunu şimdi çok daha iyi anlıyoruz. Tarım Kredi Kooperatif'leri gibi Atatürk'ün 1 nolu ortak olduğu, Mersin Silifke Teke Köyü'ne giderek 1 no'lu ortak olup herkese kurulmasını örnek olarak gösterdiği bir büyük kooperatif birliğinin lekelenmesini istemiyoruz. Tarım Kredi Kooperatifleri CHP iktidarında da var olacak, güçlenerek var olacak. Ölü hayvan ithalatı yapılır mı? Hayvanlar geldiği zaman Türkiye'de ölür mü? Canlı hayvan ithalatında, kırmızı et ithalatında yüzde 250 gümrük vergisi var. Gümrük vergilerini sıfırlıyorsunuz, bu şekilde getiriyorsunuz. Madem ihtiyacınız var ve bu hayvanları alacaksınız, besleyeceksiniz. Milyonlarca Euro para veriyorsunuz. Bunun çözümü, Türkiye'nin özüne dönmesi ve gerçek gündemini konuşmasıdır. Türkiye'nin gerçek gündemi bunlardır."