Birçok bilim dalında olduğu gibi helal ve sağlıklı gıda araştırmalarının da insanı merkeze aldığını ifade eden Murat Şimşek, “Temiz ve sağlıklı yaşama isteği, zararlara karşı kendini koruma bilinci, insanda mevcut fıtrî bir duygudur. Bununla birlikte sağlıklı yaşam koşullarına sahip olma ve beslenme temel bir insan hakkı ve ihtiyacıdır. Günümüzde gıda ve hizmet sektörleri inanılmaz derecede büyümüş, çeşitlenmiş ve uluslararası boyut kazanmıştır. Hammaddeden katkı maddelerine kadar binlerce ürün gıda üretiminde kullanılırken; turizmden ulaşıma, kozmetikten enerjiye birçok yeni hizmet ve tüketim alanları ortaya çıkmıştır. Bütün bu alanların sağlık açısından olduğu gibi, İslami açıdan da değerlendirilmesi bir zorunluluk halini almıştır” diye konuştu.

“HELAL YAŞAM GÜNCELLİĞİNİ KORUYOR”

Helal ve sağlıklı yaşam konusunun hem bilimsel hem de kültürel açıdan güncelliğini koruduğunun altını çizen Şimşek, “Bunun içerisinde yer alan helal ve sağlıklı gıda meselesi ise en geniş ve en önemli kısmını teşkil eder. İnterdisipliner çalışmayı da gerekli kılan bu alan, tıpçılar, kimyacılar, gıdacılar ve ilahiyatçıların ortak bir çalışma sahasıdır. Nitekim bu disiplinlerin birbiriyle uyum içerisinde yer alması ve ortak paydalarda birleşmeleri, alan bilgilerini birbirleriyle harmanlamaları sayesinde karşılaşılan problemlere daha etkin çözümler bulunabilir. Helal denince ilk akla gelen helal lokmadır. Bu alan, sofradan çatala, üretimden beslenmeye varıncaya kadar uzun aşamaları içerir. Dolayısıyla helal ve sağlıklı gıda ve beslenme bilincinin anlaşılması ve yaygınlaştırılması, sosyal farkındalığın artırılması önemlidir” şeklinde konuştu.

“HELAL BELGESİ SON YILLARDA HIZLANDI”

Helâl belgelendirmenin, yetkili kurumlar tarafından ilgili ürün veya hizmetlerin İslami kurallara uygun olması durumunda yapılan bir işlem olduğunun altını çizen Şimşek, Türkiye'de helal belgelendirme çalışmaları son yıllarda hız kazanmış, sivil toplum örgütleri ile birlikte Türk Standardları Enstitüsü (TSE) de bu alanda çalışmalara başlamıştır. Bununla birlikte ülkemizde Dünya Helal Birliği, Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği (GİMDES) ve Konya Helal Derneği (HELALDER) gibi kuruluşlar da bulunmaktadır” dedi.

KONYA'DA 18 FİRMA VAR

“Ülkemizde helal sertifika almak isteğe bağlı bir işlemdir” diyen Şimşek, “Ayrıca bu alanda sertifika veren birçok ulusal ve uluslararası kuruluş bulunmaktadır. Dolayısıyla doğrudan tam sayıyı vermek mümkün gözükmemektedir. Ancak bazı alanlarda Konya'da Türk Standartları Enstitüsü'nden helal sertifikalı firmaların sayısını zikredebiliriz. Konya'da TSE Helal belgeli Un ve Unlu Mamullerde 2 firma (Karaman'da 5 firma); Süt ve Süt Mamullerinde 4 firma; Şeker ve Şeker Mamulleri de 4 firma; Tahıl Ve Tahıl Ürünlerinde 5 firma; Et ve Et Mamulleri - Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvan Etleri 2 firma; Bitkisel Ve Hayvansal Kökenli Sıvı ve Katı Yağlarda 1 firma sertifikalıdır. Burada Konya ile ilgili olarak özellikle vurgulanması gereken husus ise Konya Şeker'in Torku vb. ürünlerinde TSE helal belgesi almış olmasıdır” ifadelerini kullandı.

“HELAL İLE SAĞLIK BİRBİRİNDEN AYRILAMAZ”

Helal ile sağlıklı birbirinde ayrılamaz iki kavram olduğunu belirten Şimşek, “Helal ile ilgili kurallar aynı zamanda sağlıklı olanı da içermektedir. Bununla birlikte özellikle gıdaların sağlık bakımından denetimi ülkemizde sıkı kurallara bağlı olarak ilgili birimler tarafından yapılmaktadır. Helal ile ilgili sertifika alanlar ise sağlıklı olana ilaveten İslami kurallara da özen gösterdiklerini bizlere söylemiş olmaktadırlar. Dolayısıyla helal sertifikası bize artı bir değere daha sahip ürünleri işaret etmektedir” dedi.

TARIMDANHABER