Canlıların yaşama hakkı yaratıcısı tarafından verildi.

Yaratıcı bütün yarattıklarının hayatlarını sürdürmeleri ve yaşam dengesindeki görevlerini yerine getirmelerini istedi.

Bu ekolojik dengede canlıların küçüğü, büyüğü, güçlüsü, zayıfı, gereklisi, gereksizi yoktur.

Canlıların hepsi bu dünya için vazgeçilmezdir.

Yok olduklarında, sayıları azaldığında veya normalden fazla arttığında canlıların yaşam siklusunda telafisi mümkün olmayan sorunlarla karşılaşılır.

Uluslar arası toplum hayvan haklarını ve ekoloik dengeyi korumak ve telafisi mümkün olmayan sorunlarla karşılaşmamak için çeşitli bildiriler yayınlamış ve toplumların çoğu bu bildirilere uymayı kabul etmiştir.

Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi 15 Ekim 1978 tarihinde Paris'teki UNESCO Merkezi'nde törenle ilan edilmiştir.

Bu metin, 1989 yılında Hayvan Hakları Birliği tarafından tekrar düzenlenerek 1990 yılında UNESCO Genel Direktörü'ne sunulmuş ve aynı yıl halka açıklanmıştır.

Bu beyannameye göre;

Bütün hayvanlar biyolojik denge kavramı içerisinde var olmak bakımından eşit haklara sahiptir.

Bütün hayvanlar saygı gösterilme hakkına sahiptir.

Hayvanlara kötü muamele edilemez veya zalimane davranışlarda bulunulamaz.

Eğer bir hayvanın öldürülmesi gerekiyorsa, bu bir anda, acısız ve korku yaratmaksızın yapılmalıdır

Ölü bir hayvana saygıyla davranılmalıdır.

Vahşi hayvanlar yaşama hakkına ve kendi doğal çevrelerinde özgürce üreme hakkına sahiptirler.

Vahşi hayvanların özgürlüğünden uzun süreli alı konulması, avlanma ve balık tutma geçmiş zamana ait olup hangi sebeple olursa olsun vahşi hayvanların bu şekilde kullanımı hayati olmayıp, aksi davranışlar temel hakka karşıdır.

Bir insanın desteğine ihtiyaç duyan her hayvan uygun beslenme ve bakım görme hakkına sahiptir. Hiçbir koşul atında terk edilemez veya adil olmayan bir şekilde öldürülemezler.

Her tür soy üretme ve hayvan kullanımında soyun fizyolojisine ve kendi türüne özel davranışlarına saygı gösterilmesi zorunludur.

Hayvanları içeren sergiler, gösteriler ve filmler hayvanların onuruna saygı göstermek zorunda olup hiçbir şekilde şiddet içeremezler.

Hayvanlar üzerine yapılan fiziksel ya da psikolojik acı çekmeye sebep olan deneyler hayvanların haklarının ihlalidir.

Soyu tükenen hayvanların ya da yok edilen bir hayvanın yerine yenisinin ikame edilmesi yöntemleri geliştirilmeli ve sistemli olarak devam ettirilmelidir.

Gereği olmayacak şekilde bir hayvanın öldürülmesini içeren her kanun ya da buna yol açan her karar yaşama karşı işlenmiş suç kapsamındadır.

Vahşi bir hayvan soyunun hayata kalma onurunu hiçe sayan her yasa ve böylesi bir harekete sebep olan her karar soykırıma eşdeğer olup soya kaşı işlenmiş suçtur.

Vahşi hayvanların katledilmesi ve üreme yumurtalarının kirletilmesi, yok edilmesi soykırım cürümüdür.

Hayvanların kendilerine özgü yasal statüleri ve hakları hukuk tarafından tanınmak zorundadır.

Hayvanların güvenliğinin koruma altına alınması hususu Devlet örgütleri düzeyinde temsil edilmelidir.

Eğitimden ve okullaşmadan sorumlu merciler, vatandaşlarına çocukluktan itibaren hayvanları anlamayı ve saygı göstermeyi öğrenmeleri için olanak sağlamak zorundadır.

Hayvanlar uluslar arası toplumun kabul ettiği bu haklara sahiptir.

Bütün topluluklar kabul ettikleri bu belgeye göre kendi yasalarını çıkarmalıdır.

Avrupa Konseyi tarafından çeşitli sözleşmeler imzaya açılmıştır. Bunlar:

- 1968 yılında imzaya açılan 65 no'lu Hayvanların Uluslararası Taşıma Sırasında Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi ve 1979 yılında imzaya açılan 103 sayılı Ek Protokol,

- 1976 yılında imzaya açılan 87 no'lu Yetiştirme Amaçlarıyla Muhafaza Edilen Hayvanların Korunması Hakkında Avrupa Sözleşmesi,

- 1979 yılında imzaya açılan 102 nolu Kesim Sırasında Hayvanların Korunmasına dair Avrupa Sözleşmesi,

- 1986 yılında imzaya açılan 123 no'lu Deney ve Diğer Bilimsel Amaçlarla Kullanılan Omurgalıların Korunmasına dair Avrupa Sözleşmesi,

- 1987 yılında imzaya açılan 125 no'lu Ev Hayvanlarının Korunmasına dair Avrupa Sözleşmesi'dir.

Ülkemiz; hayvan hakları evrensel beyannamesi ile Avrupa konseyi sözleşmelerini dikkate alarak 24. 06. 2004 tarihinde 5199 sayılı hayvanları koruma kanunu kabul etmiştir.

Canlı haklarını;

Yaratıcının verdiği,

Uluslar arası sözleşmelerden,

Avrupa konseyi sözleşmelerden,

Ülkemiz kanun ve yasalardan kaynaklanan haklar olarak ele alacağız.