Türkiye'de sözde enflasyonu bahane ederek birçok tarımsal üründe gümrük vergisi düşürülerek ithalatın önü açılırken, tarım ve hayvancılıkta yeni bir skandala daha imza atıldı. İthal hayvana devlet yüzde 30 hibe desteği verecek.

Tarımda büyük bir skandala imza atıldı. Hükümet bir taraftan sözde hayvancılıkta ithalatı bitireceğini beyan ederken, bir taraftan da ülkeyi tamamen ithalata bağımlı hale getirecek adımlar atıyor. Türkiye, besilik hayvandan sonra düvede de ithalata bağımlı hale getirilecek.

BÜYÜK SKANDALI TEBLİĞ ORTAYA ÇIKARDI

Geçtiğimiz Cumartesi günü Resmi Gazete'de yayımlanan 'Hayvancılık Destekleri Hakkında Uygulama Esasları Tebliği', büyük bir skandalı ortaya çıkardı. Tebliğe göre, düve ithalatı resmen devlet desteği ile teşvik edilecek. Yani ithalat, bugüne kadar devlet desteği ile teşvik edilmemişti! Türkiye, sonunda bunu da gördü!

BU YIL İLK KEZ VERİLECEK

Türkiye'de hayvan varlık sayısını artırmak için, bu yıl ilk kez yetiştiricilere yüzde 30 düve desteği verilecek. Yani devlet boş düve alan yetiştiriciye, alım bedelinin yüzde 30'unu hibe olarak verecek. Geçtiğimiz Cumartesi günü Resmi Gazetede yayımlanan uygulama tebliği ile bu desteğin esasları açıklandı.

YETİŞTİRİCİYE YÜZDE 30 DÜVE ALIM DESTEĞİ VERİLECEK

Buna göre, düve alım desteği Bakanlıkça yetiştirici bölgesi olarak belirlenen illerde ve yine Bakanlıkça belirlenecek mera, iklim yapısı, yetiştirici kültürü uygun diğer illerde uygulanacak. TÜRKVET'e kayıtlı sığır işletmesi olan yetiştiricilere, en az 20 baş, en çok 200 baş düve alım bedelinin yüzde 30'u hibe olarak verilecek.

Geçtiğimiz Cumartesi günü Resmi Gazete'de yayımlanan 'Hayvancılık Destekleri Hakkında Uygulama Esasları Tebliği', tarım ve hayvancılıkta uygulamaya konulan politikaların artık çığırından çıktığını ortaya koydu. Çiftçiyi ve yerli üretimi desteklemek için bütçeden ayrılan kaynaklar, artık ithalatı teşvik etmek için de kullanılmaya başlandı.

DESTEKTEN YARARLANMAK İÇİN ALIM ŞARTI!

Desteğe konu olan düvelerin de; düve yetiştirici merkezleri, hastalıktan ari işletmeler, TİGEM, Tarım Kredi Kooperatifleri ve damızlık yetiştirici merkez birliklerinden temin edilmesi gerekiyor. Yani buralardan temin edilmeyen düvelere destek verilmeyecek.

İŞTE SKANDAL DA BURADA ORTAYA ÇIKIYOR!

Skandal da burada ortaya çıkıyor. Destek için alım şartı getirilen yerlerde talebe cevap verecek bir hayvan varlığı bulunmuyor. Şöyle ki; düve yetiştirici merkezleri daha yeni kurulduğu için yetiştiricilerin buradan düve alması mümkün görünmüyor. Hastalıktan ari işletmelerin yetersiz olmasından dolayı da talep buralardan da karşılanamayacak.

ADRES GÖSTERİLEN KURUMLARDA YETERLİ ÜRETİM YOK

Geriye TİGEM, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Damızlık Yetiştirici Merkez Birlikleri kalıyor. TİGEM'in verilerine göre mevcut 14 bin baş damızlık hayvan mevcudiyeti bulunuyor. Yani sayı çok düşük. Tarım Kredi Kooperatifleri'nin ise bu anlamda Boğazlıyan'da bir çiftçiliği bulunuyor. Ancak buranın da 2 bin başlık bir kapasitesi bulunuyor. Damızlık Yetiştiricileri Merkez Birliği'nin ise yetiştiricinin talebini karşılayacak böyle bir üretimi bulunmuyor.

YERLİ ÜRETİME DEĞİL İTHAL HAYVANA DESTEK VERİLECEK!

Ortaya çıkan tablo ise yetiştiriciler yüzde 30 hibe desteğinden yararlanmak için bu kurum ve birliklerden düve talep edecek. Bu kurum ve birlikler de ithal ederek, yetiştiricinin talebini karşılayacak. Yani devlet, hayvancılıkta düve desteği ile yerli üretime değil ithal hayvana destek vermiş olacak.

DÜVE DESTEĞİNE 250 MİLYON LİRA KAYNAK AYRILDI!

2017 tarım destekleri içinde düve desteğine 250 milyon lira kaynak ayrıldı. Bu da ortalama 140 bin düve alımına destek verileceğini gösteriyor. TİGEM'in 14 bin, Tarım Kredi Kooperatifleri'nin de 2 bin başlık kapasitesi düşünüldüğünde bu desteğin tamamen ithal hayvana gideceğini gösteriyor.

İTHALATTA 'KOMİSYON' İDDİALARI DAHA GENELE YAYILACAK!

Diğer yandan besilik hayvan ithalatında gündeme gelen 'komisyon iddiaları', düve ithalatında ise daha genele yayılmış olacak. Uygulama tebliğinde, düve alım yeri olarak birliklerden sadece Damızlık Merkez Birliklerinin adres gösterilmesi de dikkat çekti. Sahada birçok birlik olmasına rağmen yetiştiricilerin sadece Damızlık Merkez Birliği'ne yönlendirilmesi de anlamlı bulundu.

KAYNAK: SADETTİN İNAN / MİLLİ GAZETE