Aydınlık gazetesinin bugün manşetten verdiği habere göre, Aydınlık canlı hayvan ithalatındaki büyük vurgunun ayrıntılarına ulaştı. TİGEM, Et ve Süt Kurumu ve Kırmızı Et Üreticileri Birliği üzerinden ihalesiz olarak yapılan ithalatla ilgili bilgiler “Bu kadarına da artık pes" dedirttirecek cinsten. Bakanlık ve çiftçi örgütlerinden konunun uzmanları yaklaşık bir milyar liralık vurgunun öyküsü şöyle anlattılar:

YANDAŞ FİRMALARLA İTHALAT

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 400 bin baş besilik hayvan ithalatına izin verdi. İthalat için TİGEM, Et ve Süt Kurumu ve Kırmızı Et Üreticileri Birliği görevlendirildi. Bu kuruluşlar üzerinden yapılan ithalat için hangi kriterlere göre belirlendiği açıklanmayan 20'ye yakın firma görevlendirildi. İhale yapılmadan görevlendirilen bu şirketlerin “yakın" şirketler olması dikkat çekti. Öte yandan ithal edilecek hayvanların ağırlığının 300 kg'dan fazla olmaması gerekiyor. Ancak 500 kg'lık hayvan getiren firmalar bile var. Bu konuda yapılan denetimler yetersiz. Görevli bürokratlar “yukarıdan" korktukları için seslerini çıkaramıyorlar. Bakanın bir danışmanı canlı hayvan ithalatı ile yakından ilgileniyor.

UCUZ HAYVANLAR TERCİH EDİLİYOR

İthalatta et verim kapasitesi yüksek Avrupa menşei “şarole ve limuzin" türleri yerine, et verim kapasitesi düşük çok sayıda yerel ve melez ırka izin verildi. Aralarında çift hörgüçlü olanlar bile var. Bu yolla ucuz fiyatla alınan düşük verimli hayvanlar getirilerek besicilere yüksek fiyattan satılıyor.

1,5 AVRO'YA ALIP 3,9 AVRO'YA SATTIYORLAR

“Ayrıcalıklı" ithalatçı firmalarca ithal edilen canlı hayvanların büyük çoğunluğunun alış fiyatları yaklaşık 1,5-2 avro arasında seyrediyor. İthal hayvanların besicilere satış fiyatı ise 3,9 avro. Yani yüzde 100 karla satılıyor. Üstelik besicilere seçme hakkı bile verilmiyor. Talep olduğu için itiraz da edemiyorlar. 400 bin hayvan 300 kg'dan hesaplanırsa 120 milyon kg ediyor. Ödenen para yaklaşık 180-200 milyon avro. Besicilere satış fiyatı ise yaklaşık 460 milyon euro. İthalatçıların karı 260-280 milyon avro. Türk parası karşılığı yaklaşık bir milyar lira.

İthalatçıların hangi ülkelerden canlı hayvan ithalatı yapacakları belli. Deli dana ve başka hastalıklara rastlanan ülkelerden ithalat yapılamıyor. Ancak ithalatçılar buna uymuyor. Güney Amerika ve Avrupa'nın diğer ülkelerinden canlı hayvanları toplayıp izin verilen ülkeden alınmış gibi işlem yapıyorlar. İthal hayvanların kulaklarında hayvanın hangi ülkeden alındığını özelliklerini gösteren küpeleri vardır. Bu küpeler değiştiriliyor. Yani sahte küpe takıyorlar. Örneğin Paraguay'dan hayvan alıp Uruguay veya Brezilya'dan almış gibi küpe takıyorlar. İrlanda'dan, Polonya'dan,Litvanya, Letonya gibi ülkelerden alınan hayvanların küpesinde Macaristan'dan alınmış bilgileri var.

HASTALIK KONTROLÜ YAPILMIYOR

İthal edilen hayvanların sağlık kontrolü kağıt üzerinde yapılıyor. İthalatçılar hayvan başına 80-100 euro arasında karantina maliyetini ödememek için kurallara uymuyorlar ve gerekli testleri yaptırmıyorlar. İthalatçı firmaların yukarılara yakınlığı nedeniyle sorumlu bürokratlar da ithalatçılara müdahale edemiyorlar. Hassasiyet göstermiyorlar.

KÜPE AFFI

Bu arada Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Kasım ayından geçerli olmak üzere küpe affı çıkardı. Bu küpe affının da ithalatta yapılan usulsüz işlemleri kapatmak için çıkarıldığı iddia ediliyor.

TÜRKİYE'DE ARANIYOR MACARİSTAN'DA ORGANİZATÖR

İthalatta çeşitli ülkelerde özellikle de ithalat izni olmayan ülkelerden hayvan sağlanmasında FETÖ ve PKK'lıların aracılık ettikleri de belirlendi. FETÖ ve PKK'nın İrlanda, Polonya, Letonya, Litvanya, Paraguay, ... gibi ülkelerden ucuza hayvan temin ederek ithalatçılarla komisyon karşılığı iş yaptıkları öğrenildi. Bunlardan biri Türkiye'de hakkında tutuklama kararı olan daha önce Et ve Balık Kurumu'nda çalışmış “Halis ..." adında bir veteriner hekim. Halis, Macaristan'da Türkiye'ye gönderilecek mal bulma işlerini organize ediyor.

Kaynak: Aydınlık / Ankara