Milliyet gazetesinden Burcu Ünal'ın haberine göre, 'Geçici Özel Güvenlik Bölgesi' köylüyü vurdu... Tunceli'de arıcılık ve hayvancılıkla uğraşanlar yerlerini boşaltmak ve hayvanlarını satmak zorunda kalırken, Şırnak'ta da Çözüm Süreci'nde 'köye geri dönüşler' kapsamında 90'larda boşalttıkları köylerine dönenler köylerinden ayrılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.

Marmara Göç İzleme Platformu, 'Geçici Özel Güvenlik Bölgeleri'nin ilanının ardından Tunceli ve Şırnak'a gerçekleştirdiği ziyaretlerle yerel halkın nabzını tuttu. Platformun görüşmeler sırasındaki tespitlerinin derlenmesiyle oluşan raporda dikkat çekici anlatımlar yer aldı.

'Bitkiler telef olacak'

İşte ateşkesin sona ermesinden en çok etkilenen bölgelerde yaşayan halkın anlattıkları: "Tunceli Arıcılar Birliği Başkanı Kazım Doğan: “Yasaklı bölgelerin tamamı doğrudan arıcıyı etkileyen yerler oldu. Yasaklı bölge içinde 77 üreticimiz var. Bizi kaygılandıran, arıcının gelecek sene de o dağa gitme isteği. Bu bölgelere olası bir hava operasyonu yapıldığında doğal olarak tabiat zarar görecek ve arıcı seneye oralara gidemeyecek. Çiçekler, bitkiler telef olmuş olacak."

'En çok bizi vurdu'

Tunceli Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeynel Erdoğan: “Dersim denince akla hayvancılık gelir, son birkaç yıldır arıcılık da var. 2015 itibariyle 207 bin desteklenen hayvanımız var, nereden baksan 100 bin civarında da kayıt dışı hayvanımız var. 1075 tane aktif üyemiz var. 1100 de üyemiz var. Hayvan sayısının 4 yıl içinde artmasının nedenlerinden biri de silahların susması, çözüm süreci adı altında çatışmasızlık ortamı. Bu yasaklar en çok bizi vurdu. Bunu duyar duymaz, 11 tane üyemiz bizi aradı 'Hayvanlarımı satacağım' dedi. Üyelerimiz günde 50-60 tane kuzu keserken, şimdi 10 tane kesiyorlar."

'Gidecek yerimiz yok'

Şırnak, Cizre, Güleşli Köyü sakinleri: “15 gün önce muhtarı Kasrik Karakolu'na çağırdılar, 'Burası artık askeri bölge ilan edildi, 2 saat içinde boşaltın, güvenliğinizden sorumlu değiliz' demişler. Köyden çıktık bekliyoruz. Gidecek bir yerimiz yok her şeyimiz burada."