Kırmızı et açığını kapatmak için geçtiğimiz yıl ithal edilen besilik hayvanlarda millileştirme krizinin yaşandığı ortaya çıktı. Yaşanan krizden dolayı 100 binin üzerinde hayvan millileştirilemediği için üretici malını ne satabiliyor ne de kestirebiliyor.

Millileştirme krizi, 'Makam Oluru' ile çözülmeye çalışıldı ancak yönetmelik müsaade etmedi. Kriz giderek büyüyünce ve mağduriyet hat safhaya çıkınca yönetmeliği değiştirmekten başka çare kalmadı.

Geçtiğimiz Cuma günü Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile de Bakana 'millileştirme' konusunda özel yetki verdi. Bu yetki doğrultusunda da ithal hayvanların tamamının bu hafta millileştirilmesi bekleniyor.

Et ve Süt Kurumu (ESK) eliyle geçen yıl yapılan hayvan ithalatında 'millileştirme' sorunu ortaya çıktı. Hayvanlar millileştirilemediği için üretici hayvanlarını kestiremiyor ve satamıyor. Sorun makam oluru ile çözülmeye çalışıldı. Ancak yönetmelik buna müsaade etmeyince yönetmelik değiştirilerek Bakana özel yetki verildi.

BAKANLIK GÜNLERDİR BU KRİZİ ÇÖZMEYE ÇALIŞIYOR

ESK tarafından yapılan hayvan ithalatında büyük bir kriz ortaya çıktı. Bakanlık günlerdir çıkan krizi çözmeye çalışıyor. Bu krizden dolayı Türkiye'nin dört bir tarafında üretici ciddi bir mağduriyet yaşıyor. Tepkiler artınca 'ithal hayvanlarda veteriner kontrollerini düzenleyen yönetmelikte değişikliğe gidilerek Bakana 'öngörülemeyen durumlar' için özel yetki verildi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik de bu yetkiyi kullanarak, millileştirilemeyen ithal hayvanları millileştirecek.

BEYANNAMELER KAPATILAMADI

Bilindiği üzere ithal edilen hayvanlardan karantina sürecinde kan örnekleri alınıyor. Kan örneklerinde hayvanlar sağlıklı çıkarsa millileştirilerek sisteme kayıtları yapılıyor. Kan örneği de yönetmeliğe göre ilk başta belli bir sayıda hayvandan alınıyor. Eğer bu hayvanlardan birinin kan testi olumsuz çıkarsa bu sefer o hayvanla birlikte ithal edilen bütün hayvanlardan kan testinin alınması gerekiyor. Söz konusu bütün hayvanların kan testi yapılmazsa ilgili yönetmeliğe göre o gemi ile gelmiş bütün hayvanların beyannamesi kapatılamıyor. Beyannameler kapatılamadığı için de hayvanlar sisteme kaydedilemiyor. Sisteme kaydedilemeyen hayvan da kaçak göründüğü için hiçbir işlem yapılamıyor. Yani ne satabiliyorsunuz ne de kestirebiliyorsunuz.

SÜREÇ YÖNETİLEMEYECEK HALE GELDİ

Et ve Süt Kurumu da 2016 yılında yapılan ithalatta beyannameleri işletme bazında değil de gemi bazında açtığı için kriz burada başladı. Diyelim ki bir gemide 2 bin hayvan geldi. Bu hayvanlar da 100'er baş olmak üzere 20 kişiye dağıtılarak, Türkiye'nin 20 farklı yerine götürüldü. Karantina sürecinde bu işletmelerden kan örnekleri alınıyor. Bu işletmelerin herhangi birinde hastalık çıkması durumunda bu sefer Türkiye'nin 20 farklı noktasına dağılmış 2 bin hayvanın tamamından kan örneği alınması gerekiyor. Beyanname gemi bazında açıldığı için hastalık çıkmayan işletmelerden bile bu kan örneğinin alınmasını gerektiriyor.

Bu durum da üreticiler açısından yeni bir maliyete neden olurken, süreci de tamamen yönetilemeyecek bir duruma getirdi.

BAKAN OLURU İLE ÇÖZÜLMEK İSTENDİ

Ortaya çıkan kriz, Bakan oluru ile çözülmeye çalışıldı. Yani 20 ile dağılmış hayvanların tamamından değil de sadece sıkıntı çıkan işletmelerdeki hayvanlardan yeniden kan örneği alınarak sorun çözülmek istendi. Ancak beyanname işletme bazında değil de gemi bazında açıldığı için mevcut yönetmelik buna müsaade etmedi.

Sorunun çözülemeyeceği anlaşılınca yönetmelikte bir değişiklik yapılarak Bakana özel yetki verildi. Resmi Gazete'de geçtiğimiz Cuma günü yayınlanan 'Ülkeye Giriş Yapan Canlı Hayvanlarda Yürütülecek Veteriner Kontrollerinin Düzenlenmesine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin' 18'nci maddesine “Bu Yönetmeliğin uygulanmasında ortaya çıkan zorunlu ve öngörülmeyen durumları, inceleyerek sonuçlandırmaya Bakan yetkilidir" şeklinde bir fıkra eklendi.

Yaşanan krizden dolayı 100 binin üzerinde ithal besilik hayvanda millileştirme sorunu yaşandığı belirtilirken, Bakan Çelik'in yönetmelikle kendisine verilen yetki doğrultusunda bu sorunu çözeceği kaydediliyor. Ancak bu süreç hayvan hastalıkları konusunda da yeni bir tartışmayı gündeme getirecek.

KAYNAK: SADETTİN İNAN / MİLLİ GAZETE