Asıl mesleği veteriner hekimlik olan Kazım Aşuk, mesleki birikimini, TKDK'nın destekleri ile birleştirerek, dev bir besicilik tesisinin sahibi oldu. Besicilikle ilgili bilgi birikimiyle çevresindeki herkese yol gösteren Aşuk'la, AB standartlarındaki tesisini konuştuk.

Aşuk'un başarı hikâyesi, 1997'de Ankara Üniversitesi'nden veteriner hekim olarak mezun olması ile başlıyor. Mezun olduktan sonra Ankara Yem Sanayii'nde işe girdi. 2008 yılının sonuna kadar da burada çalıştı. 2009'dan itibaren, kendi işini kurma kararı aldı. Yurtdışından canlı hayvan alıp, Türkiye'de satışını yapma işine adım attı. Tesis kurma gerekliliği oluşunca, TKDK'dan hibe almak için girişimde bulundu.

2013'ün sonunda projelerini hazırlayarak, Kuruma sundu. 2014 yılının başında projeleri kabul edilen Kazım Aşuk, kısa süre içinde tesisin inşasına başladı. Sincan Doğal Besin Hayvancılık Kooperatifi bölgesinde Közde Tarım ismi ile kurulan tesis için 2,3 milyon liralık yatırım yaptı. Aşuk, bu miktarın 1,3 milyon liralık kısmını TKDK'dan hibe olarak aldı.

Kazım Aşuk, 250 büyük baş hayvanın aynı anda bakılabileceği besi işletmesi ile gurur duyuyor. 'Hibe almış olmaktan dolayı işletmemizi çok daha yüksek standartlarla kurabildik. Destek almasak bu kadarını yapamazdık.'

12 AYDA DEV TESİS KURULDU

“Toplamda 12 aylık bir süreçte; projemizi hazırladık, kabul edildi, arazimizi bulduk, tesisimizi inşa ettik. İlk hayvanlarımız da bir yılın sonunda tesisin içindeydi." diyen Kazım Aşuk, sürecin hızlı ilerlemesinden oldukça memnun…

Aşuk, tesisini şöyle anlatıyor: “Hibe almış olmaktan dolayı işletmemizi çok daha yüksek standartlarla kurabildik. Destek almasak bu kadarını yapamazdık. Tüm tesisat üstün özellikli ve modern. Yem sistemi, depolama sistemi son derece modern. Hibe geldiği için daha modern tesis kurma şansımız oldu. TKDK'nın getirdiği avantajla çok hızlı bir şekilde tesisi bu standartta kurabildik."

İŞLETMEDE HİJYEN PROBLEMİ YOK

Avrupa'da sık sık muadili olan tesisleri ziyaret ettiğini belirten Kazım Aşuk, kendi tesisinin farkını, “Bizim işletmemiz Avrupa standartlarının çok üstünde. Avrupa'da nadirdir bizim standardımızı yakalayan işletme sayısı. Saha tecrübemizle, TKDK desteğini birleştirerek üstün bir tesis yaptık. Bizim burada havalandırma problemi, aydınlatma problemi ve gübre problemi yok. Hijyen noktasında çok iyiyiz. Büyükbaş işletmelerindeki en büyük problem kuşlar mesela. Bizim işletmemize kuş asla giremiyor. Çünkü kuşlar hastalık taşıyabiliyor ama bizde bu sorun yok." sözleri ile anlatıyor.

250 HAYVAN KAPASİTELİ

Şu anda üçüncü dönem ithal hayvanları getiren Aşuk, aynı anda 250 baş hayvanı tesisinde besleyebiliyor. 9-11 aylık ve 250-280 kilo ağırlığındayken, Fransa, Çek Cumhuriyeti, Avusturya'dan getirilen buzağıların cinsi; şarole, limuzin, simentel…

Bu cins hayvanları et yönünden verimli oldukları için tercih eden Kazım Aşuk, 8 aylık besi döneminden sonra kesilmek üzere hayvanları satıyor. Yerli ırkları neden tercih etmediği ile ilgili soruyu yanıtlayan Aşuk, “Aynı besleme ile yerli ırkların bir günde aldığı kilo 900 gr civarında, ithal ırklarda bu miktar 1,5 kilo. O sebeple yerli ırkları tercih edemiyoruz çünkü besicilik işi aynı zamanda para kazanma işidir." diyor. Hayvanların pazarlanma işini de kendisi yürüten Aşuk, Ankara bölgesine satış yapıyor.

MESLEĞİNİN ARTILARINI YAŞIYOR

Çevresinde besicilik işine girecek olanlarla tecrübelerini paylaşıyor Aşuk. İşletmesi sık sık ziyaret ediliyor. Yurt dışından da gelip tesisleri gezenler oluyor. Ancak hijyen ve hastalık tehlikesi dolayısıyla, tesis kısıtlı ziyaretçiye açılıyor. Mesleği gereği hayvanları çok iyi tanıyan, onların beslenmesi, hastalıkları ile yakından ilgilenen Aşuk şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Hayvanların yemlerini yemesi çok önemli. Sabah-akşam yemlerini yerler. Ben de sürekli olarak gelir yemlerini yiyip yemediklerini kontrol ederim. Çünkü hayvanlarda hastalığın en önemli belirtisi yemlerini yememeleridir. Hayvanlarımızı doğal besliyoruz ve tamamen sağlıklı et ulaştırıyoruz tüketiciye. Biz hazır yemle, samanla hayvanları beslemeyiz. Bu etin kalitesini çok düşürür. Yonca, mısır silajı (turşu), özel yaptırdığımız konsantre yem yediriyoruz. Uzmanlığım yem üzerine olduğu için hayvanların beslenmesini en iyi şekilde yaptırıyorum. Yılların birikimini burada değerlendiriyoruz."

TKDK'NIN AMACI HAYVAN REFAHINI SAĞLAMAK

Besicilikte hayvan haklarına da çok dikkat edilmesi gerektiğini belirten Aşuk, Türkiye'de artık bağlı sistem kullanılmadığı için hayvanların refahının arttığına dikkat çekiyor. “TKDK'nın temel amacı hayvan refahı ve bizim tesislerimizde de hayvan refahı sağlanmış durumda." diyor.

HAYVANCILIK HARİTASI ÇIKARILMALI

Temmuz ayından itibaren özel işletmelere hayvan ithalatı yasağı geldiğini hatırlatan Kazım Aşuk, canlı hayvanların bundan böyle Et ve Süt Kurumu'ndan alınacağını söylüyor. Bu durumun sektöre olumsuz yansıyabileceği kanaatini taşıyan Aşuk endişelerini şöyle sıralıyor: “Türkiye'nin coğrafyası büyük baş hayvancılığa uygun değil çünkü meramız yok, kurak bir ülkeyiz. Mera olmadan etçi ırk yetişme şansı da yok. Kapalı besleme sistemleri de pahalı. Bizde merası uygun olan 8-10 il var. Bu durumda damızlık hayvanı artırarak, et ihtiyacını karşılayamazsınız. İthal edilmek durumunda... Bu sınırlamanın kalkmasını bekliyoruz."

HEDEFİ BÜYÜMEK

Aşuk, mevcut işletmesini tam kapasite ile çalıştırdıktan sonra yeni adımlar da atmak istiyor. Sincan Doğal Besin Hayvancılık Kooperatifi bölgesinde parselleri olduğunu aktaran Aşuk, yeni tesisler kurmak için harekete geçeceğini dile getiriyor.

Kaynak: Kırsal Kalkınma