Bayraktar, gıda güvenliğinin öneminin daha iyi anlaşıldığı yeni tip koronavirüs salgını sürecinde Türk çiftçisinin üretime büyük gayretle devam ettiğini bildirdi. Bu dönemde üzüm üreticilerinin salgının yanı sıra doğal afetler ve çeşitli bitkisel hastalık ve zararlılarla da mücadele ettiklerini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

"Dolu, aşırı yağış ve aşırı sıcaklar başta olmak üzere yaşanan doğal afetler nedeniyle bu yıl rekoltenin düşük olacağını tahmin ediyoruz. Düşük rekolteye yüksek girdi fiyatları da eklenince üretim maliyeti artmıştır. Üreticilerimizin yeterli gelir elde edebilmesi için kuru üzüm fiyatı en az 13,5 lira olarak açıklanmalıdır. Üreticilerimiz alım fiyatının bir an evvel açıklanmasını beklemektedir."

Bayraktar, kuru üzümün stratejik bir ürün olduğuna işaret ederek, açıklanacak fiyatın üreticinin ürününü değerinde pazarlayabilmesi açısından önemli olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin bağ alanı ve üzüm üretiminde dünyada ilk sıralarda yer aldığını belirten Bayraktar, şu bilgileri paylaştı:

"Ülkemizde 2019 yılı Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 1,6 milyon ton kurutmalık üzüm üretilmiştir. Üretilen kuru üzümün yaklaşık yüzde 85'i dünya ticaretine konu olurken, ihracatta yüzde 50'ye yakın pay almaktadır. Kuru üzüm ihracatından ülkemiz son yıllarda ortalama 425 milyon dolar gelir sağlamıştır. İhracat açısından önem arz eden stratejik ürünümüzde fiyat istikrarının sağlanması için bir an evvel üreticimizin beklentisi olan alım fiyatı açıklanmalıdır."