Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, buğday ekili alanlarda yoğun olarak tespiti yapılan 'süne böceği'ne mücadele kararı alındı. İl Tarım ve Orman Müdürlüklerine gönderilen talimatla, ilaçlama çalışması yapılması istendi. Bu doğrultuda Ankara'nın Gölbaşı ilçesine bağlı Ahiboz mahallesinde bulunan buğday ekili arazide ilaçlama çalışması yapıldı.

BUĞDAYIN EN ÖNEMLİ ZARARLISI SÜNE

Başkentte süne zararlısına karşı Ankara İl Tarım ve Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri tarafından ilaçlama çalışmaları devam ediyor. İlaçlamanın önemine vurgu yapan Ankara İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Korkmaz, "Buğday ülkemiz için önemli bir ürün. Her yıl ortalama 20-22 milyon ton civarında üretim yapılmakta. Ancak buğdaydaki verime bağlı olarak da iklimin normal seyretmesinden dolayı özellikle buğdayın en önemli zararlısı olan süne dediğimiz bir böcek türüdür" dedi.  

SÜNE BÖCEĞİNE KARŞI TOPYEKÜN SEFERBERLİK BAŞLATILDI

'Süne böceği'nin buğdayın en önemli zararlısı olduğunu, ve popülasyonunda ciddi bir artış meydana geldiğini söyleyen Korkmaz, "Bakan Bekir Pakdemirli'nin talimatıyla 81 ilde süne böceğine karşı topyekün seferberlik başlatıldığını ifade ederek  "Çünkü ilaçlama yapılmadığı zaman, ortalama 300-400 kilogram buğday alınacak bir yerden, bu zarar nedeniyle yüzde 15-20'lere varan hem kalite hem de verimde kayıplar verilmektedir. En önemlisi de yüzde 14'ün üzerinde kayıp meydana geldiği zaman, o buğdayın hiç bir değeri kalmamaktadır" dedi.

AMAÇ; ÇİFTÇİNİN EMEĞİNİN HEBA OLMAMASI

Korkmaz, Ankara'da 500'e yakın köyde alan taraması yaptıklarını belirterek, "5 milyon dekar alanda tarama çalışmaları devam ediyor ve yaklaşık 2 milyon dekar alanda ilaçlama kararı alındı. Şu an ilaçlama çalışmaları 133 ekibimizle devam ediyor. Buradaki temel amaç çiftçimizin 1 yıllık emeğinin heba olmamasıdır. Şu an, hem ülkemiz açısından hem de çiftçimiz açısından son derece önemli kayıplara yol açan 'süne' zararlılarına karşı ilaçlama yapıyoruz. Bu çalışma sonrası amacımız süne zararını yüzde 1'in altına düşürmek. Mücadele yapılmadığı zaman zarar oranları yüzde 10'lar hatta yüzde 20'lere ulaşabiliyor. Hem kalitede hem verimde çok ciddi bir kayıp meydana geliyor. Dolayısıyla çiftçimiz, bu tarladan elde etmiş olduğu ürünü yemlik fiyatına dahi satamıyor" diye konuştu.