Tarımın yabana atılacak bir konu olmadığını dile getiren Karamollaoğlu, “Kendi çiçeğimizi bile dışarıdan alıyoruz. Belediyeler bizim ama ağaçlar ithal. Kaz dağlarındaki ağaçları belediyelere verseler en azından her yer yeşillenirdi. Tarım meselesi bir milli güvenlik meselesidir. Tarımı ele alırken bu şuur ve anlayışa sahip olmayan bir iktidar başarılı olamaz. O sebeple bugün Türkiye kendi tohumunu üretmek mecburiyetindedir.  Tarımda girdiler ucuzlatılmalı, çiftçinin cebine para girişi sağlanmalıdır. Ancak bu şekilde çiftçi ekip biçmeye devam eder. Ne yazık ki üreticimiz hak ettiği değeri alamamaktadır. Tarımı ve hayvancılığı güçlü olmayan ülkenin ayağa kalması söz konusu olamaz” diye konuştu.

UÇURUMDAN AŞAĞI UÇACAĞIZ

Türkiye ekonomisinin 2019’un ikinci çeyreğinde 1.5 daraldığına dikkat çeken Karamollaoğlu, “Bu küçülme son 10 yılın en büyük düşüşü. Enflasyon yüzde 15.1, işsizlik yüzde 12.8 seviyesinde. 4 milyon 100 binin üzerinde vatandaş resmi rakamlara göre işsiz. Rakamlar açık bir şekilde ortada, iktidar ya düzgün bir ekonomi anlayışı ortaya koyup frene basacak, şerit değiştirecek. Ya da bu araba virajı alamayıp uçurumdan aşağı uçacak” dedi.