Çetinkaya, partisinin tarım ve hayvancılık politikasını kamuoyuyla paylaştı. Her türlü sıkıntının üstünden gelinebileceğini ifade eden Çetinkaya, ancak tarım ve hayvancılıkta yaşanacak bir sıkıntının üretim ve tüketim dengesini bozacağını kaydetti. Türkiye’nin tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlı hale geldiğini dile getiren Çetinkaya, tarım ve hayvancılıkta Türkiye’nin kendisine ve komşularına yetecek potansiyele sahip olduğunun altını çizdi.  Verimli toprakların en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Çetinkaya, son süreçte izlenen politikalar nedeniyle ülkenin tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlı hale geldiğini, tarımda uygulanan politikaların yazboz tahtasına döndüğünü ifade etti.  Tarım ve hayvancılıkta yapılan yatırımların 6 ile 12 ay içerisinde üretime döndüğünü belirten Çetinkaya, hızlı kalkınmanın öncelikle tarım sektörüyle sağlanacağının altını çizdi.

İHTİYAÇ OLMADIĞI HALDE NİYE İTHALAT YAPILDI

Türkiye’de besicilik yapan yaklaşık 180 bin işletmenin olduğunu söyleyen Çetinkaya, söz konusu işletmelerden sadece yüzde 2’sinde 500 baş üzeri hayvanın bulunduğunu dile getirdi.  Besicilerin 2018 yılında yapılan ithalat nedeniyle sıkıntılı bir süreçten geçtiğine dikkat çeken Çetinkaya, plansız ithalattın besicileri büyük bir krizin içine sürüklediğini ifade etti.  Çetinkaya, şöyle devam etti: “2018’de Türkiye’de et tüketimi geçmiş yıllara göre düşmüşken, canlı hayvan ve et ithalatında Cumhuriyet tarihinin rekorunu kıracak ithalata kimler izin verdi?  Ete talebin arttığı yıllarda bile ortalama 500 bin baş besilik hayvan ithal edilirken,  2018 yılında bunun iki katından fazla yani 1 milyon 212 bin baş besilik hayvan ithal edildi!  Besilik hayvan ithalatı yetmiyormuş gibi 133 bin baş kasaplık hayvan ithal edildi! Bu da yetmiyormuş gibi, 240 bin baş kesimlik koyun ithal edildi!  Bu da yetmiyormuş gibi, 56 bin ton kemikli, kemiksiz et ithal edildi! Bütün bu ithalatlara ise toplam 2 milyar dolar para ödendi! Acı durum ne biliyor musunuz? Türkiye’nin ihtiyacı olmadığı halde bu ithalat yapıldı!”

HAYVANCILIĞI KRİZE SÜRÜKLEYENLER DERHAL İSTİFA ETMELİ

Çetinkaya, hayvancılık sektörünü büyük bir krizin içine sürükleyen ve ülke kaynaklarını gereksiz yere yurt dışına transfer edilmesine neden olanların derhal istifa etmesi gerektiğine dikkat çekti. Çetinkaya, “Tarımı hızla geliştirip tarım ürünleri ihraç ederek ülkemizi güçlendirme yoluna girmeliyiz. Bunu kesinlikle sağlarız, biz buna inanıyoruz.  Biz çiftçinin bu toprağı ekip biçmesi, yanı sıra hayvan yetiştiriciliği yapması ile kendi geçimini sağlarken ülkeyi de ayağa kaldıracağına inanıyoruz” diye konuştu.

ÇETİNKAYA, “TARIMI VE HAYVANCILIĞIN PROBLEMLERİNİ ANCAK SAADET PARTİSİOLARAK BİZ ÇÖZERİZ.”

1.Öncelikle büyükbaş canlı erkek hayvan ve et ithalatı derhal durdurulmalıdır.

2.Tarıma bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi milli hâsılanın yüzde birinden az olamaması gerekiyor.

3.Devlet hayvansal üretim yapan işletmeleri üretimin her kademesinde desteklemelidir.

4.Aile tipi hayvancılık işletmeleri desteklenmelidir, geliştirilmelidir.

5.Başta yem olmak üzere, mazot, elektrik, personel ve işletme giderleri bölgesine bakılmaksızın teşvik kapsamına alınmalıdır.

6.Küçükbaş ve büyükbaş hayvancılığın bel kemiği durumunda olan meralar tekrar hayvancılık amaçlı kullanıma geçirilmelidir.

7. Öncelikle mevcut çayır ve meraların muhafazasına çalışılmalı ve bu alanlar ıslah edilmeli, kalitesi yükseltilmelidir.

8.Meralar ranta değil hayvanlara tahsis edilmelidir.

9.Tarımda ve hayvancılıkta Ar-Ge çalışmaları desteklenmeli ve bütçeden yeterli payı ayrılmalıdır.

10.Çoban ve bakıcı temini önemsenmeli, özendirilmeli ve çoban eğitimi yapılarak çoban yettirilmelidir.

11.Çoban ücretleri, sigortaları belirli sürelere kadar devlet tarafından karşılanmalıdır.

12.Hayvancılık işletmelerinin çoğunda kaba yem açığı bulunmaktadır. Bu açığın giderilmesi için yem bitkileri ekim alanları artırılmalıdır. Ve desteklenmelidir.

13.Sınırlarımızdan izinsiz hayvan girişleri engellenmeli.

14.Hayvan hastalıkları ile mücadelede kullanılan ilaçlar mutlaka kontrol altına alınmalıdır

15.Yetiştirici hayvanlarını işletmeye koyduğu zaman, bakım süresi sonunda etini kaça satacağını işin başında bilmelidir.

16.Damızlık hayvanlar için ise arızı sebepler dışında en az 7 yıl kesim yasağı getirilmelidir ve durum ciddi biçimde kontrol edilmelidir.

17.Ülkemizin şartlarına uygun üstün vasıflı kültür ırkı damızlık hayvan yetiştirilmesi teşvik edilmeli ve bu işletmelere teknik, sağlık, pazarlama ve finans destekleri sağlanmalıdır.