Dünya Süt Günü nedeniyle TÜSEDAD Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

"Çiftçilerimiz Dünya Süt Gününü ktutlayamıyor.

Sütün önemine dikkat çekmek amacıyla 1956 yılında  Uluslararası Sütçülük Federasyonu`nun (IDF) aldığı kararla 1 Haziran "Dünya Süt Günü" olarak kutlanmaya başlanmıştır. 2018 yılında 72 ülkede 586 farklı etkinlik ile gündeme getirilen Dünya Süt Günü ülkemizde ise 1991 yılından bu yana kutlanmaktadır.

Süt sadece çocuklar tarafından değil aynı zamanda her yaş grubundan insanların tükettiği temel bir besin öğesidir. Besleyici değeri son derece önemli olan sütün içerisinde bol miktarda kalsiyum ile protein, yağ ve c vitamini bulunmaktadır.

Tüm Dünya ve ülkemizin insanlarının dengeli beslenmesi için bu kadar önemli bir besinin üretimindeki sıkıntılar ise bugünü coşku ile kutlamamıza engel oluyor.

TÜİK rakamlarına göre 2018 yılında sanayiye gönderilen süt 10 milyon 34 bin ton toplam süt üretimi ise yaklaşık 22 milyon 121 bin ton olarak gerçekleşti.

Grafik-1: Yıllara Göre Sanayiye Gönderilen İnek Sütü (Ton)

2019 yılının ilk üç ay süt üretimi toplamda 2 milyon 397 bin 730 ton oldu ve bir önceki senenin aynı dönemine göre % 7,1 oranında azaldı. Ulusal Süt Konseyinin aldığı karar ile soğutulmuş çiğ süt fiyatı 1 Mayıs 2019 tarihinden geçerli olmak üzere 31 Aralık 2019 tarihine kadar brüt 2,00 TL/Lt olarak belirlenmiştir. Ancak sabit çiğ süt fiyatlarına rağmen perakende süt fiyatlarının önümüzdeki dönemde üretimin azalması halinde daha da artacağı kaçınılmazdır.

Üreticimizin en önemli maliyet kalemi olan yem fiyatları ise Mayıs ayında yeni süt fiyatı devreye girmeden zamlanmaya başlamış ve üreticinin alacağı fiyat farkı şimdiden erimeye başlamıştır. Süt yem paritesinin uluslararası normlara göre 1,5 olması gerekirken, son gelen zamlarla birlikte parite 1’in bile altına düşmüştür.

ÜRETİCİ ÜRETİMİ BIRAKIYOR 

Yem fiyatlarındaki artış ve karkas et fiyatlarının yükselmesi ile birlikte damızlık hayvanların hızla kesime gitmesi önlenememekte ve sürekli zarar eden üretici bu işi bırakmak zorunda kalmaktadır.

Biz üreticiler olarak 2008 yılında damızlık hayvanların kesilerek yoğun bir ithalata başladığımız dönemlere tekrar dönmek istemiyoruz. Zira giderek artan ithalat ülkemizde tarım ve hayvancılıkta yerli üretimi bitirecek ülkemizi dış ülkelerin keyfiyetine bırakacaktır. Unutulmamalı ki tarım ve hayvancılığın ithalata bağımlı hale getirilmesi demek ülkemizin bağımsızlığının yitirilmesi demektir.  

ÇİĞ SÜT FİYATLARI ACİL REVİZE EDİLMELİ 

Böyle bir tablo ile karşılaşmamak için 2019 yılı boyunca süt primi desteğinin 25 Krş/Lt olarak devam ettirilmesi ve Tarım Bakanlığımızın Ulusal Süt Konseyini acilen toplantıya çağırarak 2 TL/Lt olarak uygulanan çiğ süt tavsiye fiyatının revize edilmesi gereklidir."