CHP’li Tığlı, “Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde, yıllardır üzerinde Türkiye Cumhuriyeti’nin mührünü taşıyan tapularının orman kadastrosu çalışmalarıyla iptal edilmesi vatandaşlarımızı mağdur etmiş, devlete olan güveni zedelemiştir. Halen, 4’ncü 5’nci kuşak neslin ikamet ettiği köyümüzde, bazıları 200-300 yıllık Osmanlı döneminden kalma bazıları da Cumhuriyet yıllarına ait tapular kadastro çalışmaları sonrası orman arazisi olarak değerlendirilerek iptal edilmiş ve geçimini tarım ve hayvancılıkla sürdüren yaklaşık 400 haneli Egeköy’de yaşayan vatandaşlarımızın hem tapulu arazileri ellerinden alınmış hem de binlerce liralık mahkeme, bilirkişi ve avukat masraflarıyla karşı karşıya bırakılmıştır” dedi.

Hatta 1950 yılından sonra arazi uygunluğu nedeniyle Çaykur’un desteğiyle çay üretimi yapılmaya başlanmış, 2018 yılına kadar ruhsatlı çay bahçelerinden çıkan ürünlerin Çaykur’a verildiğini hatırlatan CHP’li Tığlı, “tapuları iptal edilen bahçelerde üretilen ürünleri artık Çaykur’un da kabul etmediğini, köylünün fındık ve çay bahçesinin bir anda orman arazisi denilerek elinden alınmasını vatandaşımıza hangi hukuk ve adalet anlayışı ile izah edebilirsiniz” dedi. 

ÇANAKÇI EGEKÖYLÜ VATANDAŞLAR YARIN HÂKİM KARŞISINDA

Koskoca bir köyün dedelerinden, atalarından miras yoluyla kalan tapuları iptal edilen yüzlerce vatandaşımız, 29 Ocak 2020 Çarşamba günü Görele Adalet Sarayında hem de 3 mahkeme salonunda hâkim huzuruna çıkacak ve tapuları ellerinden alınmasın diye mücadele edeceğini belirten CHP’li Tığlı, “başka ilçe ve köylerimizde de yaşanan buna benzer tapu iptallerine örnek teşkil edecek bu haklı mücadelenin yarım kalmaması için herkesi Egeköy’lü vatandaşlarımızın yanında olmaya davet ediyorum” vurgusunu yaptı. 

CHP’li Tığlı yaptığı açıklamasında vatandaşlarımızın Anayasal haklarını ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeleri de örnek gösterdi.

KİMSE VATANDAŞIN MÜLKİYET VE MİRAS HAKKINI GASP EDEMEZ 

Türk hukuk sisteminde mülkiyet hakkına en üst hukuk normu olan Anayasada da yer verilmiş Anayasanın 35’nci maddesiyle her vatandaşımızın mülkiyet ve miras hakkı koruma altına alınmıştır. Mülkiyet hakkı iç hukukumuz haricinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) hükümlerine göre de korunmaktadır.

MÜLKİYET İHLALLERİNDE TAZMİNAT ÖDENMELİDİR

Bedel ödenmeksizin tapusu iptal edilen taşınmazlarla ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) açılan davalarda AİHM’nin “mülkiyet ihlali vardır ve tazminat ödenmelidir” şeklinde vermiş olduğu kararların ardından Yargıtay’da bu konuda içtihat değişikliğine gitme gereği duymuştur.

CHP Milletvekili Tığlı’nın Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin cevaplaması istemiyle yönelttiği sorular şu şekilde:

Egeköy Köyünde 2/B uygulama çalışması yapılmış mıdır? Hangi tarihlerde yapılmıştır.

Köyün tarihi geçmişi, ne şekilde geçimini sürdürdüğü, hangi arazilerde hangi tarımcılık faaliyetinin yürütüldüğü, hangi yıllar ne kadar nüfusun ikamet ettiği, hane sayılarına ilişkin veriler toplanmış mıdır? Egeköy’de orman alanı olarak değerlendirilip tapu iptallerinin olduğu arazilerin daha önce hangi amaçla kullanıldığı, bu ağaç cinsinin bu yörede yaygınlaşma sürecine ilişkin tespitler yapılmış mıdır?

Giresun il ve ilçelerinde bu çalışma kapsamında orman arazisi kabul edilerek tapusu iptal edilen kişi sayısı ve arazi miktarı ne kadardır?

Hızlı büyüyen yaygınlaşan kızılağaç bitkisinin yer aldığı, orman arazisi kabul edilerek tapu iptallerine ilişkin sayı nedir? Orman kadastro komisyonlarının yaptığı işlere yine orman idaresinin itiraz etmesi, halkın yapılan kadastro işlemlerine ve komisyonlara güvenini azaltmakta değil midir? Tapu veren ve iptal eden kurumun aynı olması dahi idarenin ihmal ve kusurunu gösteren bir durum değil midir?

Sonradan orman arazisi açılarak kurulan bir yerleşim yeri olmadığının, yüzlerce yıllık geçmişi ve tapu kayıtları mevcut olduğu kolayca tespit edilebilecek bir köyün, dedelerinden, babalarından kısacası öz atalarından miras yoluyla kalan tapuları iptal edilen vatandaşlarımız 29 Ocak 20120 tarihinde Görele Adalet Sarayında 3 mahkeme salonunda hâkim huzuruna çıkacaktır.  İlgili her kuruma uğradıkları haksızlığı anlatmak için çaba harcayan yüzlerce vatandaşımız bir sonuç alamadığı gibi Kamu Denetçiliği Kurumu, Orman Genel Müdürlüğü tarafından itiraz sürelerine ilişkin gecikmenin vurgulandığı yanıtla sizce mağdur olmaktan kurtarılmakta mıdır? Tapu sicilinin tutulmasında görevlilerini bilerek veya bilmeyerek, uygulanması gereken mevzuat hükümlerine aykırı işlemleri veya ihmalleri sonucu bir hakkın kaybına sebep olanlar için herhangi bir işlem yapılmazken elinde atasından dedesinden kalan tapusuna el konulan vatandaşımızın hakkını devlet değilse kim koruyacaktır?

Mülkiyet ihlali ve tazminatsız biçimde tapulu arazileri ellerinden alınarak yoksullaştırılan köylülerimiz bir de mahkeme, bilirkişi masrafları ile bir kat daha mağdur edilmeyecek midir?

Orman kadastrosunun yaptığı hata sonucu köylünün uzun yıllardır kullandığı tapulu arazilerin orman arazisi olarak elinden alınması uygulamasına devam edilecek midir? Atalarından kalma tapulu arazilerinin bir anda orman kadastrosu ile orman idaresinin mülkiyetine geçmesi, yıllarca büyük bir özenle sakladıkları tapularının iptal edilmesiyle, halkın devlete olan güveninin büyük ölçüde zedelenmekte olduğunu düşünüyor musunuz?

Egeköy’de yaşayan vatandaşlarımız tarlalarındaki ağaçları büyüttükleri, korudukları için mi arazileri ellerinden alınmıştır?

Ruhsatları iptal edildiği için yetiştirdikleri ürün Çaykur tarafından artık alınmayarak ayrıca mağdur edilen vatandaşlarımız, tapulu fındık bahçeleri orman denilerek elinden alınan köylülerimiz için bir yasal düzenleme yapılması düşünülmekte midir?