Yurt dışından 2 bin 50 liraya ithal edilen gübre, çiftçiye 3 bin 240 liradan satılıyor!

Yanlış okumadınız, tarım sektörü bu iddiayla çalkalanıyor ama fahiş fiyattan dolayı ortalığı ayağa kaldıran (!) Tarım ve Orman Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı ise bu iddialar karşısında suspus durumdalar!

Tarım Bakanlığı’nın, sektörün gazını almak için gübre firmalarıyla göstermelik toplantılar yapıp ardından da gübre bayilerinin depolarında “dostlar alışverişte görsün” misali incelemelerin dışında tarım sektöründeki bu vahim iddialara yönelik ciddi bir inceleme ve yaptırımına şahit olmadık.

Oysa Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nde gübre firmalarının gübreyi kaç liradan ithal ettikleri ve çiftçiye kaç liradan sattıklarına dair bütün bilgiler mevcut.

Yani gübrede fahiş fiyat uygulamasının olup olmadığını öğrenmek için öyle gidip gübre bayilerinin depolarında gezmeye bile gerek yok!

Ancak çiftçinin ürettiği ürün biraz değerlenince enflasyonu artıracağı gerekçesiyle hemen ithalat sopası ile çiftçi terbiye edilirken hatta yeri geldiğinde depolara baskın yapılarak çiftçiye spekülatör yaftası vurulurken, tam çiftçinin gübre kullanımının yoğunlaşacağı bir dönemde gübre firmalarının ‘fırsatçılığına karşı’ nedense hiçbir işlem yapılmıyor!

İşin acı tarafı, gübreyi 2 bin 50 liradan ithal edip, çiftçiye 3 bin 240 liradan sattığına yönelik iddiaların adresindeki şirketin “çiftçi adına piyasaları regüle etme” görevi bulunan GÜBRETAŞ olması ise daha da düşündürücüdür.

İddialara göre GÜBRETAŞ, iştiraki olan RAİNTRADE Petro Kimya ve Dış Ticaret şirketi aracılığıyla 10 ve 17 Ocak’ta iki parti olmak üzere toplam 66 bin ton üre gübresi ithal etti. Yapılan ithalatın gümrüksüz birim fiyatı ortalama 227 ton/dolara gelirken, bunun üzerine gümrük vergisi ve diğer finansman, liman tahliye, nakliye, torbalama ve GTS gibi ortalama 50 dolar masrafı eklediğimizde ithal edilen üre gübresinin GÜBRETAŞ’a maliyeti 277 dolar olarak gerçekleşti. Ocak ayının ortalarında dolar kurunun 7,40 TL seviyesinde olduğu düşünülürse, gübrenin maliyeti TL olarak 2 bin 50 ton/TL ediyor.

Bilindiği üzere GÜBRETAŞ, ürünlerini kendi bayileri ve ağırlıklı olarak Tarım Kredi Kooperatifleri üzerinden çiftçiye pazarlıyor. 15 Şubat’ta Tarım Kredi Kooperatiflerinde üre gübresinin satış fiyatı ise 3 bin 240 ton/TL idi. Yani arada tonda tam 1200 lira fark var!

Şimdi şunu diyeceklerdir; “biz ithalatı yaptıktan sonra dünyada gübre fiyatları bir anda yükseldi, biz de dünyadaki fiyatlar neyse o fiyattan satıyoruz”

Doğrudur, ancak biz de “zararına bu ürünü niye satmıyorsunuz?” demiyoruz.

Ancak masraflar dahil 2 bin 50 liraya mal edilen bir gübreyi dünya piyasalarını bahane ederek çiftçiye, 3 bin 240 liraya satmak fırsatçılık anlamına gelmiyor mu?

Burada “fahiş fiyat” suçu işlenmiş olmuyor mu?

Dahası asli görevi dünya piyasalarından uygun fiyata gübre tedarik ederek piyasaları regüle etmek olan GÜBRETAŞ, regüle görevini böyle mi yerine getiriyor?

Bu soruları çoğaltabiliriz ancak maalesef Tarım Bakanlığı’nın, Tarım Kredi Kooperatifleri’nin ve GÜBRETAŞ’ın gündeminde çiftçi yok!

Size soruyorum, gündemlerinde çiftçi olmuş olsaydı, iddialara göre masrafları dahil 2 bin 50 liraya ithal edilen bir gübre çiftçiye astronomik karla satılır mıydı?

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gübredeki bu fahiş fiyat uygulamasından haberi var mıdır bilmiyorum ama GÜBRETAŞ başta olmak üzere gübre firmaları altın çağını yaşıyorlar! Zaten açıklanacak 2020’nin 12 aylık ve 2021 yılının 3 aylık bilançolarında da bunu hep birlikte göreceğiz.

İşin garip tarafı tam da sektörde gübre fiyatlarındaki fahiş fiyat uygulamaları iyiden iyiye gündem olmaya başladığı bir dönemde gübre desteklerinin yüzde 100 arttırıldığı açıklandı.

Artırılan destek miktarı gelen zamlardan dolayı çiftçi için bir anlam ifade etmiyor ancak gübre firmaları bu açıklamadan bir hayli rahatlamışlardır!

Çünkü gündem değişmiş oldu!