Yapılan yazılı açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Bugün, üretici ve tüketici çok ciddi sorunlar ile karşı karşıyadır. Geçmişte 'kendi kendine yetebilen yedi ülkeden biri' olmakla öğünen ülkemiz üretim ve ithalat sorunları ile baş etmeye çalışmaktadır. Üretici emeğinin karşılığını alamamaktadır. Bugün, patates veya soğanda yaşananlar hemen her gıda ürünü için söz konusudur. 'Tarladan sofraya' yolculukta bir gıda ürününde, 4-6 kat fiyat artışı görülebilmektedir. Bu süreçte üretici yeterli para kazanamazken, 'bir tarım ülkesi' yurttaşı tüketici de ciddi paralar ödemek zorunda kalmaktadır.

Ülkemizde yetişmeyen ürün yok gibidir. Buna karşılık, tarımda yıllardır yaşadığımız ve çözülemeyen yapısal sorunlar nedeniyle üretimden kaçışlar yaşanmaktadır. Diğer yandan, her türlü üründe görülmeye başlanan 'ithalat' olgusu sorunlara geçici çözümler sunmakta, ancak kalıcı sorunlara altyapı hazırlamaktadır. Zaten çoğu ithalata dayalı girdi maliyetleri ile boğuşan Türk çiftçisi iki yönlü bir kıskacın içine düşmektedir. Girdi maliyetleri konusunda söz ve pazarlık gücü olmayan üretici, ürettiği ürünün fiyatı üzerinde de yeterli seviyede belirleyici değildir.

Günümüzde, 'güvenli gıdaya erişim' ve 'adil paylaşım' kavramları gündemdedir. Ülkemizde açlık sorunu yaygın olmamakla beraber, insani temel ihtiyaçlara erişim ve onları elde etmek sıkıntılıdır. Temel sorunların başında barınma, beslenme, eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanma vardır. Ülkemizde açlık sınırı, asgari ücretin üzerinde kalmaktadır. Bilindiği gibi, düşük gelirli kişi ve aileler, gelirlerinin büyük kısmını barınma ve beslenme için harcamak zorunda kalmaktadır.

O halde, beslenme dahil, temel fizyolojik ihtiyaçları gidermeye yönelik bireysel çabaların ve girişimlerin yetersiz kaldığı durumlarda birlikte hareket etmek zorunlu olmaktadır. Bu noktada kişiler, bir araya gelerek tek başlarına çözemedikleri sorunlarını çare aramak durumundadırlar. Bu arayışta, özel sektör ve kamu sektörünün kesişim noktası ve buluşması olan 'üçüncü yol' kooperatifçilik ön plana çıkmaktadır. Kooperatifçilik, insanlığın bulduğu ve geliştirdiği bir sihirli yöntem olarak, özellikle gelişmiş ülkelerde denge ve piyasa oluşturucu rolleri ile ön plana çıkmaktadır.

Türkiye'de üretici ve tüketicinin yeterli seviyede örgütlülüğü söz konusu değildir. Bu nedenle daha organize ve sermaye yapısı güçlü birkaç firma piyasayı belirleme gücüne sahip olabilmektedir. Üretici, ürünlerinden oldukça kısıtlı bir kazanç elde etmekte ve 'tarladan sofraya' yolculukta asıl kazancı, aracılar ve satıcılar elde etmektedir. Aracılar ve satıcılardan oluşan grubun sayısını azaltmak için üreticinin doğrudan veya oldukça az bir ara işlem ile tüketiciye ulaşması zorunludur. Buradaki aracı kooperatif olduğu zaman üretici ve tüketici birlikte kazançlı olacaktır.

Toplumsal kalkınmanın yolu insanların örgütlülüğünden geçmektedir. Özellikle kooperatifler kurulma biçimleri, işleyişleri ve işlevleri ile bu ihtiyaca doğrudan cevap vermektedir. Kırsal kalkınmanın her başarı hikayesinin içinde kooperatiflerin olması tesadüf değildir. Benzer şeyler, kentlerde yaşayanlar dahil, her bir tüketicinin örgütsüzlüğü hakkında da söylenebilir. Milyonlarca tüketici, örgütsüzlük ve bilinç yoksunluğu nedeniyle, kendisine sunulan ürünü; istenilen fiyat, miktar ve kalitede almak zorundadır.

Özetlenen gerekçelerle üretici ile tüketici arasındaki mesafenin kısaltılması zorunlu hale gelmiştir. Tam da bu zorunluluğa karşılık gelmesi için İzmir merkezli İMBATKOOP kurulmuştur. Öncelikle seçilen gıda ürünlerinin, ortaklar ve tüketicilere uygun koşullarda sunulacağı satış yerleri kurulacaktır. İlk satış yerinin hazırlıkları İzmir-Manavkuyu'da başlamış ve kısa sürede hizmete girecektir. Bu yerler, belirli bir süre içinde İzmir'de çoğaltılarak halkımızın hizmetine sunulacaktır.

İMBATKOOP çatısı altında, öncelikle kooperatif ve birlik gibi üretici/yetiştirici örgütlerinin ürünleri satılacaktır. Bu tür örgütlerden temin edilemeyen ürünler kendini ispatlamış firmalardan sağlanarak tüketicilere sunulacaktır. Kooperatifçilik felsefesine uygun biçimde, İMBATKOOP 'sosyal fayda' ilkesinden hareketle hem üreticinin hem de tüketicinin memnun olacağı koşullarda faaliyetlerini sürdürecektir.

İMBATKOOP olarak herkesi kooperatifimize ortaklığa davet ediyoruz."