Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, 20 Mayıs Dünya Arı günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Şahin, açıklamasında şunları kaydetti: "Arıların yeryüzündeki varlığının gıda ve ekonomi üzerindeki etkisi ve vazgeçilmezliğinden hareketle, aralarında ülkemizin de bulunduğu, 115 ülkenin ortak sunuculuğunda, 20 Mayıs tarihinin "Dünya Arı Günü" (World Bee Day) olarak ilan edilmesine yönelik karar tasarısı, 20 Aralık 2017 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda oybirliğiyle kabul edilmişti. Son üç yıldır dünyanın her yerinde “20 Mayıs Dünya Arı Günü” çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Bu yıl 4. sü kutlanacak olan Dünya Arı Günü’nde Bal Arısının önemine değinmek istiyoruz.

Bal arısının dünyadaki varlığı insanlıktan öncedir. Gerek ürünleri gerekse doğadaki önemi insanoğlunun ilgisini çekmiş, bundan dolayı doğadaki yaşam alanlarından kovanlara aktarılmış, evcilleştirilmeye çalışılmıştır. 

İnsanların bir şifa kaynağı olarak kullanılan bal, bal arısının esas ürünü olmasına rağmen son yıllarda diğer alternatif arı ürünleri Bal mumu, Arı sütü, Polen, Arı ekmeği, Apilarnil, Propolis, Arı zehri, Arı havası gibi insan beslenmesinde ve sağlığında çok yoğun kullanılmaktadır. İnsan sağlığı ve beslenmesinde bu kadar önemli olan üstün üretim gücü olan Bal arısı, insan beslenmesindeki yetersizlik ve tarım alanlarındaki azalma nedeniyle oluşan açlık sorununa bir çözüm olacaktır. Ayrıca Bal arıları üretim gücünü başka yönde bulunmayan hammaddeleri (Çiçekte bulunan nektar, polen) kullanarak meydana getirmektedir. Yani üretim için tüketmek zorunda olduğu herhangi bir kaynağa ihtiyaç duymaz. 

Bal arısı kendi ürünleriyle meydana getirdiği katkılardan çok fazlasını, kültür bitkilerinin tozlaşmasındaki katkıyla meydana getirmektedir. Doğal tozlayıcıların dünyadaki bütün tozlayıcıların içerisindeki payı yüzde 85 dolayındadır. Doğadaki çevre kirliliği ve pestisit kullanımı, iklim değişikliği nedeniyle devamlı azalmakta olup, insan korumasındaki Bal arısının önemi iyice artmıştır. Bal arısının tozlaşmayla bitkisel üretime ekonomik katkısı, kendi arı ürünlerinin ekonomik düzeyinin 15 katıdır. Ayrıca çayır, mera ve ormanlardaki tozlaşmadan dolayı bitkilerin üremesini sağlaması nedeniyle erozyonun önlenmesinde önemli bir katkı sağlamaktadır. Çevre kirliliği, pestisit kullanımı, arıların yaşamını tehdit etmektedir. İnsanoğlu bugünkü varlığını ve geleceğini bal arılarına borçludur. 

Ne yazık ki arıya ve arıcılığa, gerek insan yaşamı gerekse doğal yaşamı, gerekse tarım ve hayvancılık sektörüne bu denli katkılarına rağmen, maalesef gerekli ilgi, gerekli önem yeterince verilmediğini söylemek durumundayız. Umud ediyoruz ki önümüzdeki yıllarda arılarımızın ve arıcılarımızın bizlere sağladığı yaşamsal faaliyetler nedeniyle arılarımıza ve arıcılarımıza gerekli destek verilir. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB), olarak bugüne kadar arılarımızı ve arıcılarımızı koruma yönünde çalışmalar yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz"