İRFAN GÜMÜŞ / Ziraat Mühendisi - Süt Kardeşi 

Dünya nüfusunun hızla artarak yedi buçuk milyara dayanması insanların beslenme sorunuyla karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Toprağın sınırlı olduğu düşünülürse beslenilecek ürünü elde etmek için çare birim alandan alınacak verimi artırmaktır. 

Günümüzde sağlıklı ve dengeli beslenme ülkelerin gelişmişliğinin bir göstergesidir. Gelişmiş ülkelerin beslenmesinde hayvansal ürünler ön plana çıkarken, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki insanların beslenmesinde bitkisel ürünler ağırlıklıdır. 

Sağlıklı ve dengeli beslenmede hayati öneme sahip hayvansal ürünlerden (et, süt ve ürünleri, yumurta vs.) elde edilen proteinler yüksek biyolojik değerlere sahiptir. İnsan vücudunun kendi kendine yapamadığı, dışarıdan alması gerekli esansiyel amino asitlerin büyük çoğunluğunu hayvansal ürünlerden karşılanmaktadır. 


Hayvansal proteinlerin sindirilebilirliği %90 iken bu oran bitkisel proteinlerde %70’lere kadar düşmektedir. Dengeli beslenmenin olmazsa olmazı hayvansal gıdalardır. Hayvansal gıdalarla beslenen insanların boy ortalamalarının yükseldiği, daha erken geliştikleri ve kavrama yeteneklerinin çok daha hızlı olduğu bilim insanlarınca yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. 

Son yıllarda ülkemizde uygulanan hayvancılık politikalarının başarısızlığından dolayı yeterli hayvansal üretimin yapılamadığından bu ürünlerin dışarıdan ithalatı yoluna gidilmiştir. İç üretimin yeterli olmaması dışarıdan ithalatın tercih edilmesi fiyatları yükselttiğinden hayvansal proteinlerle beslenme kuşkusuz daha pahalıya mal olmaktadır. Fiyatlardaki bu artışlar dar gelirlinin dengeli beslenmesine olanak bırakmamaktadır. 

HAYVANSAL ÜRÜNLERİ 4 KAT DAHA AZ TÜKETİYORUZ

Ülkemizde hayvansal ürün tüketimi (et, süt, yumurta) gelişmiş ülke insanlarına göre yaklaşık dört kat daha azdır. Bunun sonucu da dengeli besleyemediğimiz yeni nesillerin iyi beslenen gelişmiş ülke insanı ile rekabet şansının ortadan kalkmasının kaçınılmazlığıdır. Bundan 30-40 yıl önce yani 1970’li yıllarda tarımda kendi kendine yeterli yedi ülkeden biri de Türkiye idi; ancak günümüzde petrolden sonra en büyük harcama kalemini et ve canlı hayvan ithalatına yapılan harcamalar oluşturmaktadır. 

İthalatın sürdürülebilirliği sosyal ve ekonomik olarak mümkün olmayacağına göre hayvancılığın bütün bileşenleri ile kısa orta ve uzun vadeli projeler üretmek, üretilen bu projeleri siyasi kaygılardan arındırarak uygulamaya koymak tek çaredir.