ÖZEL HABER

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, yüksek kota uygulanmasından dolayı nişasta bazlı şekerlerle nesiller zehirlenirken, pancar üreticisinin belinin kırıldığını diğer yandan küresel şirketlerin ise zengin edildiğini belirtti. Erdoğdu, Türkiye'nin şeker konusunda müstemleke bir memleket tavrı gösterdiğini belirterek, uygulanan politikaları sert bir dille eleştirdi.

Erdoğdu, Meclis Plan ve Bütçe komisyonunda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın 2016 bütçe görüşmelerinde nişasta bazlı şekerlere uygulanan yüksek kotadan dolayı hükümetin politikalarını eleştirdi.

VAHŞİ KAPİTALİZMİN ACIMASIZ YÜZÜNÜ EN İYİ TARIMDA GÖRÜYORUZ

Vahşi kapitalizmin en acımasız yüzünün tarımda görüldüğünün altını çizen Erdoğdu, “Kapitalizmin Türkiye'deki en büyük yarasını gördüğüm ürün şekerdir" dedi.

HÜZÜN VERİCİ BİR TABLO!

“Bizim sağlıklı, kaliteli, Anadolu insanının emeğine dayalı olan pancara dayalı şekerin nişasta bazlı şekerle mücadelesi bizim için hüzün verici bir tablodur" diye konuşan Erdoğdu, şunları kaydetti:

GERÇEKLER TOPLUMDAN KAÇIRILIYOR

Nişasta bazlı şeker fruktoza dayanır, mısıra dayanır ve Amerika Birleşik Devletlerinin en çok ürettiği üründür. Ve bütün nesillerde obezite ve kansere neden olduğu yönünde çok önemli bulgular varken nedense bu bulgular hiç konuşulmaz, nişasta bazlı şekerin zararsız olduğuna yönelik bulgular toplumun gözünün önüne hep getirilir"

NBŞ'YE YÖNELİK YETKİNİN TAMAMI KULLANILDI

Avrupa'da nişasta bazlı şekerin kotasının yüzde 1 ile yüzde 5 arasında değiştiğine dikkat çeken Erdoğdu, ama Türkiye'de bu kotanın yüzde 10 olduğunu anımsattı. Bakanlar Kurulu'nun bu kotayı her yıl yüzde 50 artırma yetkisi olduğunu bildiren Erdoğdu, bu yetkinin tamamının da kullanıldığına işaret etti.

NBŞ KOTASI FİİLEN YÜZDE 15

Erdoğdu, “Yani Türkiye'de fiilen nişasta bazlı şeker kotası yüzde 15 olarak uygulanmaktadır ve ton olarak uygulanan bir kota… Çünkü nişasta bazlı şekerle şeker pancarını karşılaştırdığınızda onun 10 katı, 20 katı, 30 katı sonuç vermektedir, yüzde 15 olarak uygulanmaktadır ve her sene yargı o yüzde 5 artırılmasını iptal ediyor, her sene iptal ediyor ama karar öncesinde alınmış olduğu için de geçmişe yürüyemiyor" dedi.

CARGİLL GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE BİZİM ÇİFTÇİMİZİ EZİYOR!

“Peki, bu yüzde 15 kota artırılınca ne oluyor?" tepkisinde bulunan Erdoğdu, şöyle konuştu: “Şeker pancarı çiftçisinin, üreticisinin, dağıtıcısının, fabrika işçisinin yani bütün ezilenlerin belini bu şirketler kırıyor. Hangi şirketler kırıyor? Yabancı şirketler. Amerikan Cargill şirketi. Amerikan Cargill şirketi dünyanın devidir ve bizim gözümüzün önünde bizim çiftçimizi, bizim köylümüzü ezmektedir ve o kadar ezmektedir ki… Şeker Kurumu Türkiye'nin politikalarını belirlemektedir. Şeker Kurumunun 7 üyesinden 1 tanesi Cargill Şirketinin Genel Müdürüdür, yani Amerikan şirketi Cargill şirketinin Genel Müdürü Muzaffer Sayınataç Türkiye'deki şeker politikalarını belirleyen Şeker Kurumunun 7 üyesinden biridir"

HİÇ Mİ YERLİ ADAM KALMADI?

Bakan Çelik'e, “Sayın Bakan, burası müstemleke bir memleket değil, bu şekerle alakalı Türkiye'de hiç mi yerli adam kalmadı da biz Amerikan Şirketinin Genel Müdürünü getiriyoruz da kendi şeker kurumumuza üye yapıyoruz?" eleştirisinde bulunan Erdoğdu, şeker fabrikalarının özelleştirme kapsamında bulunmasını da eleştirdi.

KENDİ AYAĞIMIZA SIKIYORUZ!

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin kapatılması anlamına geldiğini ifade eden Erdoğdu, “Şeker Fabrikalarını kapatıyoruz, binlerce işçiyi sokakta bırakıyoruz ve aynı zamanda bunların hepsi de gelişmekte olan yerler. Kars gibi, Tokat gibi ezilen ilçelerimizde. Biz bir yandan burada istihdamı artıracak diye uğraşırken diğer yandan kendi tarım sektörümüzü öldürmek pahasına şeker politikalarını bitiriyoruz" dedi.

CARGİLL UĞRUNA FABRİKALARI ÖZELLEŞTİRİYORUZ!

Özelleştirme politikasının arkasında da yine Cargill'in çıkarlarının bulunduğunu ima eden Erdoğdu, “Niye özelleştiriyoruz? Cargill şirketi uğruna. Biz kendi topraklarımızda bu şirketlerin politikaları yüzünden kota uyguluyoruz. Şeker pancarı ekemiyoruz. Yani milyonlarca insanın, birkaç milyon insanın hayatıyla oynuyoruz. İşte emperyalizm böyle bir şeydir. Hani, hep emperyalizmden şikâyet ediyoruz ya, eğer biz bu olayın emperyalist boyutunu göremezsek, nesillerimizin nasıl zehirlendiğini ve yabancı şirketlerin nasıl zengin edildiğini göremezsek müstemleke bir memleket hâline geliriz. Ve üzülerek söylüyorum, şeker konusunda müstemleke bir memleket tavrını göstermekteyiz"