ABD ile AB arasındaki GDO savaşında yeni bir gelişme yaşandı. Avrupa Komisyonu, GDO'lu ürün ithalatında nihai kararı üye ülkelere bırakmayı teklif ederken, bir taraftan da 10 yeni GDO'lu ürünün ithalatına onay verdi ve yedi ürün için de ithalat iznini yeniledi. Avrupa Komisyonu'nun bu kararı, GDO konusunun üye ülkelerin insiyatifine bırakmış gibi görünse de kendi içinde büyük bir risk barındırıyor. Çünkü her ne kadar üye ülkeler GDO ithalatını yasaklasa da söz konusu ürünün ortak pazar aracılığıyla AB'nin tamamında serbest kalma ihtimali var.

GDO konusunda duyarlı olan ülkelerde, Avrupa Komisyonu'nun kararı ciddi anlamda kafaları karıştırmış durumda.

EurActiv'in haberine göre, onay verilen GDO'lu yeni ürünler arasında hem gıda, hem de hayvan yemi amaçlı mısır, soya fasülyesi, pamuk ve bitkisel yağ tohumları bulunuyor. Komisyon aynı zamanda yedi ürünün iznini yeniledi ve iki tür GDO'lu karanfilin de ithalatına izin verdi. Söz konusu haberde şunlar kaydedildi:

Komisyon'dan aypılan açıklamada, 'Bugün onaylanan GDO'ların tamamının güvenli oldukları, AB piyasasına sürülmeden önce kanıtlanmıştır' denildi. Ürünlerin aldığı onaylar 10 yıl süreyle geçerli olacak. Avrupa Birliği'nde 58 GDO'lu ürünün daha ithalatına izin veriliyor. GDO'lu ürünler Amerika ve Asya kıtalarında yaygın bir şekilde yetiştirilmesine rağmen, Avrupa'da konuyla ilgili olarak hem siyasette, hem de kamuoyunda derin fikir ayrılıkları bulunuyor. Örneğin İngiltere'de GDO'lu ürünlere destek yüksekken, Fransa bunlara şiddetle karşı çıkıyor. Greenpeace Avrupa Gıda Politikaları Direktörü Franziska Achterberg, 'AB'nin yalnızca ABD'li biyoteknoloji şirketlerini ve serbest ticaret müzakerecilerini memnun etmek için, yeni bir GDO'lu ürün dalgasına kapılarını açtığını' söyledi. Bir GDO'lu ürünün tek bir AB ülkesinde dahi serbest bırakılmasının, söz konusu ürünün ortak pazar aracılığıyla AB'nin tamamında serbest kalması anlamına geleceğini söyleyen çevreci örgütler, yeni düzenlemelerden memnun değil.